koca boşluk içinde küçük bir yoğunluktur. boşluğun o kadar fazladır ki, yapılacak bir iş bile gözünde büyür, yapicam yapmalıyım derken bir bakmışsın gün bitmiş.
devamını gör...
hele ki akademideysen asla yetmiyor. 36,48 olarak revize edilmeli.
devamını gör...
zamanı yönetmesini bilmiyoruz kanımca. şahsen ben öyleyim. on saat uyku, günün yarısında uyanma. haliyle tabi yetmiyor 24 saat.
devamını gör...
bakılınca çok gibi ama yetmiyor. hele kışın günler hepten kısa, doğru düzgün bir şey yapmadan geçiveriyor.
devamını gör...
çok uyuyan disiplinsiz, plansız kişilerin en büyük sorunu.
devamını gör...
aslında yetiyodur da biz vakitlice kullanmayı bilmiyoruzdur.
devamını gör...
yaşla alakalı bir mevzu olduğunu düşünürdüm. hani ihtiyarlar her anın tadının çıkarmak ister. en basit yemeği bile şölen havasında yer ya bu durumunda buna benzer bir şey olduğunu düşünüyordum ama bizimki biraz farkli. hayvan gibi çalışıp dana gibi yatiyoruz mecbur. boyle bakinca yetmeyen 24 saat değil ya da konu ondan çok hayatın usul usul erimesi.
devamını gör...
ne yaparsam yapayım 4-5 saatten fazla uyuyamıyorum kafayı yicem.
devamını gör...
düşüyor mu böyle. bohem kardeşim benim.
devamını gör...
güneşe göre yasamayan toplumların genel sorunu. tanımı girdiğim saate bakarsak ben de en önde bayrak sallayanı gibi görünüyor olabilirim. * yok aslında bu geceye özel istisnai bir durum var da o yüzden. *

bir kaç yıl önce bir doktor muayenesi için sıra beklerken sağlık dergisinde nöroloji uzmanı tarafından yazılmış bir makale okumuştum. uzman doktor uzun uzun beynin kimyası ve hormon yapımız uzerinden anlatarak insanoğlunun bedeninin güneşe göre çalıştığı, en verimli çalışma saatlerinin günün ilk ışıkları, öğle güneşinin aşağı doğru inişe geçtiği saatler ve gecenin sabaha yaklaşan saatleri olduğunu yazmıştı. bu saatlere göre işini ve uykusunu ayarlayan insanlara baktığımda daha başarılı olduklarını görebiliyorum. örneğin sanatçılar ve bilim adamlarına başarının sırrı sorulduğunda çoğu uyku ve yemek düzenlerinden, programlı bir hayattan ve amaç edinerek yaşamaktan bahsediyorlar.

yaşadığım şehrin yani izmir'in küçük esnafı üzerinden açıklamaya çalışacağım. çok değil, bundan 20-30 yıl önce esnaf dediğimiz serbest meslek çalışanı, dükkan sahipleri günün ilk ışıkları ile yani imsak vakti çıkınca dükkan kepenklerini açardı. zaten kahvaltısını evde yapmış olan bu insanlar yanında ya sefer tası ile öğle yemeğini getirir ya da ev yakınsa aile bireyleri öğle yemeğini dükkana getirirdi. dükkan hava kararincaya kadar açık kalır, hava karardığında yani akşam ezanı ile birlikte kepenk indirmeye başlardı. örneğin kış mevsimi sonuna doğru kemeraltı esnafı sabah 8 gibi dükkanı açar, akşam 6 gibi yavaş yavaş sergisini toplayıp, kapıya kili vurmaya hazirlanırdı. akşam 21.00 den sonra konak meydanı bomboş olurdu.

devlet daireleri de saat 8.30 da halkın ihtiyaçlarına cevap vermeye başlar, hastanelerde ilk randevu 8.30.da olur hatta bazı özel kan tahlilleri için üniversite hastaneleri 7.30 da kan alımına başlardı.

bugün baktığımızda her ne kadar mhrs 8.30'a randevu veriyor gibi görünse de doktorun gelmesi, odasının hazırlığı vs derken 8.30 randevusu 9.00 da içeri giriyor. bankalar ilk müşteriyi 9. da kabul ediyor. avm'ler 10'da açılıyor. esnaf 9'da unlu mamuller dükkanlarında kahvaltı ediyor. dükkanın açılıp hazırlanması vs derken ilk müşteri için 10'dan erken olmuyor. bim şok vs marketler de 9'dan önce açık değil. akşamları da hava şartları ve mevsime göre yine geç kapanıyor. geç gelen çalışan eve geç gidince üzerinde bir de yolun yorgunluğu da eklenince güneşle hiç alakası olmayan bir hayat tarzı yaşamaya başladı. bunun bir de şehirlerin büyümesi, insan sayısının artışı, yolculuk süresinin artması, vardiyalı ya da nöbet usulü çalışma sistemi vs de eklenince insanoğlu güneşten daha çok mesai yapar hale geldi.
devamını gör...
bir 6 saat daha olsaydı fena olmazdı.
devamını gör...
bal gibi boru gibi bir gerçektir. yetmiyor. çok değil 36ya çıkarın şunu (ama sadece benim için).
devamını gör...
uyku için ek süre talep edenler derneğinin sözlü savunması
devamını gör...
24 saati yettirememek desek daha yerinde olurdu. çoğumuzun uyku düzeni bozuk maalesef; iş sebebiyle, okul sebebiyle, alışılan yaşam tarzı sebebiyle ya da ruh hallerimiz sebebiyle.
güneş doğmadan hemen önce güne başlandığında o gün çok daha bereketli ve verimli geçiyor, şahsen ben yapabiliyor muyum? hayır ama bunu yaptığımda zaman içinde zaman yaratılıyor sanki bana. uyanma ve uyuma saati ileri gittikçe o gün gerçekten hiçbir şeye yetmiyor. sabah 5'te kalkıp başladığım gün ile öğlen 12'de kalkıp başladığım gün tabi ki de aynı olmuyor.

erken kalkan yol alıyor.
devamını gör...
bana bazen 14 saat bile fazla geldiğinden beni ilgilendirmeyen durum.
devamını gör...
böyle bir şey imkan dahilinde değildir. geceyi uzatın.
devamını gör...
yeni zam ve vergilerin açıklanması için dimi..
devamını gör...
24 saat yasamiyozki ztn. sen de isini 1 sonraki saat de hallet.
devamını gör...
gece üçe kadar kafamı topluyorum derken uykusuzluktan darma duman oluyorum sonra geç uyuyorum. eh gün heç başlıyor işler bitmesi totomu koymam sekiz dokuzu buluyor. yok gün yetmiyor.
devamını gör...
günlerde, her gün, saniyenin onbinde ikisi kadar bir uzama oluyormuş.

tabii bunun anlamlı bir uzama yapması bir kaç bin yıl gerektirir

vaktimiz yok! doğru yakınma. bu gereksiz bilgi için okuyanlardan beni affetmemelerini dilerim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"24 saatin yetmemesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim