29 aralık 2020 aylin sözer cinayeti

yazıp yazıp siliyorum . öfkemi anlatmaya kelimeler yetmiyor. kelimeler bu yükü kaldırmıyor arkadaşlar . biz nasıl kaldıracağız:(

ya neden linç girişimini engelliyorsunuz.. bırakın gebertsin oracıkta ailesi sevenleri bu şerefsizleri.. nasıl adalet bu şimdi en fazla 5 yıl yatıp çıkacak ve hayatı boyunca belki erkekliğini belki namusunu temizledğini gururla anlatıp duracak? erkekliği batasıcalar..gerçekten ceza hukukunda şer'i kanunların kısasa kısasın uygulanmasını istiyorum ! yeter artık

söylenecek sözün kalmadığı durum. ne söylenirse söylensin acısını yaşayan bilir en çok. bu tür yaratıkların dünyada nefes bile almamaları gerek.

türkiye'de infiale yol açan bu tarz üzücü konular meydana geldiğinde sosyal medyanın 3 evresi vardır. bunlar sırasıyla şöyledir:

herkes lanetler, kınar, katile idam istenir veya farklı eziyetlerin olduğu cezalar yazılır, çizilir.

sosyal medyada konuya farklı bir açıdan bakan veya gerçekten kötü kalpli bir ergenin yorumu, yazısı bulunur ve bunlar servis edilir. herkes lince başlar. bir kişinin hayatı kayar.

herkes birini linç etmenin verdiği manevi huzuru ile köşesine çekilir. ta ki bir dahaki infial yaratacak olaya kadar.

söylenecek çok şey olan ancak söyleyebilecek gücümün olmadığı cinayet. içten umuyorum ki bir gün tüm bu katiller cezasını çeker. bir cana kıymayı kendilerine hak gören bu aşağılık yaratıklar gün yüzü görmesin.

insanın sabrının sınırlarını zorlayan bir cinayet daha. bir insan başka bir insana zarar verebilecek kadar nasıl 'tutkulu bir aşk' yaşayabilir anlamakta zorlanıyorum. seven insan sevdiğinin kılına bile zarar vermesine dayanamaz. bunun adı 'aşk cinayeti' filan değil!

az önce şiddetle ilgili konuşmasına denk geldim. yıllarımı kendimi ve toplumu eğitmeye, şiddeti önlemeye harcadıktan sonra eski sevgili sıfatıyla bir kendini bilmezin beni canice öldürmesiyle haberlere çıkarsam düşüncesi beynimi ele geçirdi resmen.

şimdiye kadar ki kadın cinayetleri içerisinde en vahşi şekilde, yakılarak katledilmiş bir kadın. ülke, gittikçe kadın mezarlığına dönüştü. kimimizin annesi, kimimizin kız kardeşi, kimimizin kızı her an bu cinayetlerin hedefi olabilir. bu artık şakası kalmamış bir memleket meselesi ve şakası kalmamış bir vicdan meselesi.

caniliğin son noktası; başka açıklaması yok.

şimdiye kadar kelimelerimi hep dikkatli seçtim, cümlelerim başka anlamlara kaymasın diye hep 2 kere okudum; ancak bu durumda ne kelimelerin önemi var, ne de cümlelerin.

isteyen istediği gibi anlayabilir düşüncesinde, içimden geldiği gibi yazıyorum. bunu yapan bir insan evladı olamaz, bir insanın canını almak, hayatına son vermek, yakarak; vahşice öldürmek.

bunun hiçbir küfürde karşılığı yok maalesef, hiçbir hakaret yapılanı açıklayamıyor. sarfettiğim hiçbir beddua öfkemi dindirmiyor. verilecek hiçbir ceza, o insanı geri getirmeyecek, ailesinin acısını dindirmeyecek.

koruyamadığımız her kadın için, yazıklar olsun hepimize.

istanbul öğretmen akademileri'nde bir dersine katılmıştım aylin hoca'nın. vahşice katledileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. haberi görünce şok oldum. bu cıvıl cıvıl insanı da öldürdünüz ya, uykularınız kaçsın sizin!

hala efendi erkek yerine piç erkeği seçme konusunu gündeme getirenler var. böyle haberlerde hala mağduru suçlayanlar var. siz herkesi şıp diye karakterine kadar tanıyorsunuz herhalde. kimsenin nasıl bir karaktere sahip olduğu dışarıdan belli olmuyor . bazı insanlar gerçek yüzünü sonradan gösteriyor. gösterince de kendini kurtarmaya çalışan insan zarara uğruyor. ya şiddet görüyor ya da öldürülüyor.

insanların çevresini iyi seçmesi gerekiyor muhakkak. ama yanlış insanları zamanında yanına aldığı için mağdur olan suçlanmamalı. herkes hata yapabilir. bu hata telafi edilebilecek bir hata. ama kötü bir zihniyetin, kötü bir kalbin telafisi imkansızdır. böyle olaylarda mağdur değil, suçu işleyen taraf suçlanmalı.

bu ülkede kadın olmak zor ama kadın ölmek kolay.