3 merdiven sildim çalışmazsam açım diyen 66 yaşındaki hanımın otobüsten indirilmesi

belki çoğunuz gördü bu haberi, şöyle bir baktı, veya hiç ilginizi bile çekmedi ve geçti gitti hızlı akan ülke gündeminde.

asıl ülke gündemi tam da bu sayın yazarlar , ülkenin gerçeği bu.

-önce 65 yaş üstünü eve hapsediyorsun,
- sonra belirli saatlerde sokağa çıkmasına izin veriyorsun,
- daha da sonra toplu taşımayı kullanamazsın diyor ve bu görüntülerin yaşanmasına sebep oluyorsun.
buradan
resmi rakamlara göre 800 bin, ama gerçekte çok daha fazla sayıda 65 yaş üstü insan çalışmak zorunda bu ülkede.
ancak gelinen nokta işte bu.
yazık, söyleyecek çok da birşeyin kalmadığı durum.

ülke kör, aptal ve sağırı oynuyor. sorun şu ki bu oyunda kazanan yok .hepimiz kaybediyoruz.

emeklilik yaşını bilmiyorum türkiye 'de fakat gelişmiş ülkelerde erken emekli olabilirdi. emekli olmamışsa ya sendika ya da devlet arkasında dururdu.

türkiye'nin ayıplarından sadece bir tanesidir bu durum. insan kendi başına gelinceye kadar çaresizliği bilemez. empati yoksunluğu da burda doğuyor zaten.

kıyamet kopsun artık dedirtmiştir şahsıma veya ülkecek haritadan silinelim. annem yaşında o kadın ya yaratıcı bir güç varsa eğer belanızı versin. veya uzaylılar istila etsin de hepinizi gebertsin, yeminle yeter.

covid öldürmese bile bu düzen öldürecek bu insanları , lütfen.

şu ülkede ne çocukların yüzü gülüyor, ne gençlerin ne de yaşlıların. nasıl bir devire geldik aklım almıyor. insanların sadece pandemiden korkması gerekirken pandemiyi hiçe saymak zorunda kalıyorlar çünkü teyzenin de dediği gibi çalışmazsan açsın.

dışarı çıkmazsan çalışamazsın, açsın. dışarı çıkarsan pandemi var, hastasın.

kurallara katı bağlılık ve hiçe sayma arasında orta yol bulamayanların ülkesinde yaşanabilecek olay. gerçekten insiyatif nerde başlar nerde biter, başta memurlar olmak üzere cümlemize öğretilmeli, okullara ders olarak koyulmalı. tabi modern devlette mümkün olamayacak bi hayaldir bu.

otobüse binen teyze vatandaşın gözünde haklıdır ama (bkz: bebeğin donundan medet ummak) gafletine düşen yöneticilerin vicdanında haksızdır.

emekli olup da çalışan vatandaşlara 'çift dikiş atıyorsunuz' diyenlerin ama lise mezunu dahi olmayan güreşçiyi banka yönetimine atayıp üstüne 6 farklı devlet dairesinden maaşlar verenlerin vicdanında haksızdır.

ekmek parası kazanmak kolay bir şey değildir.

hayat (bkz: itibardan tasarruf olmaz) deyip her yere saraylar, villalar yaptıranların gördüğü gibi toz pembe değildir.

bu pandemi sürecinde vatandaşına 1 ekmek, 5 maske bile dağıtmayı beceremeyen yetkililer, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan parayla ırak başbakanı'na rakılı mezeli ziyafet vererek vatandaşı ne kadar önemsediklerini(!) göstermişlerdir.

eğer bir yasak konuluyorsa, o yasak olan şeye bir alternatif de gösterilmesi gerekir.

' taksiye binsin' diyenler ahlak yoksunudur.

bu ülkede dolmuş parası olmadığı için işe kilometrelerce yürüyüp giden insanlar var çünkü...

ister inanın, ister inanmayın ama herşeyimle birlikte vicdanımı da çaldı bu ülke ve bu zihniyet. artık böyle haberler gördükçe tıpkı goebbels'in wolksturm'daki silahsız askerlerin kuş gibi teker teker vurulmasının zerre kadar umrunda olmadığı gibi içimde bit tırnağı kadar bile sızı hissetmiyorum.

çünkü biz bu senaryoyu yıllar öncesinden gördük. avaz avaz bağırdık ve terörist, vatan haini, dinsiz ilan edilip üzerine gençliğimizin çaresizce ellerimizden alınışını tüm tv kanallarında hd kalitesinde izledik. tüm bu yaşadıklarımızı yıllar öncesinden bize müstahak gördüler. müstahak mı? bence evet. ama olan kurunun yaşındaki yaşa oluyor maalesef. yolumuz da yol değil.

devlet denen organizasyonun insanlara en çok lazım olduğu an tam da şu an.
ilk cümleden sonra çokça şey yazdım. gerek yok dedim, sildim. winter is coming.

genç kadının maskesini düzgün takmayıp, yaşlı kadını uyarması. yaşlı kadının yaş sınırı yasağına uymayıp çalışmaya gitmesi. arkadan gelen erkek sesinin hadi inde gidelim gibi söylenmesi. gelişmiş ülkelerde son derece normal durumlardır. devletimizin, 65 yaş üstü ihtiyacı olanları bu süreçte, en azından bir aylık geçimini sağlayacak kadar maddi yardım da bulunması gerekiyor.

bir ülkede böyle bir şey yaşanıyorsa nufus kaç milyon olursa olsun o ülke dünyanın en fakir ülkesidir(maddi açıdan değil) ki zaten sadece maddi açıdan fakirlik olsa herkes kol kola sıfırdan dünya devi yapar ülkeyi japonya'nın yaptığı gibi. hele de ülkede her şeyden çok ahlak konuşuluyorsa orda sıkıntı vardır, çünkü herkes bilirki genelde ya bilmediklerimizden sallarız ya da bilip te yapmadıklarımızdan..

kuralları kişilere göre esnetmeye kasarsan çok ararsın o adaleti milyon insanın kendi özelinde milyon haklı konusu vardır ...

can yakıcıdır ve hayatın acı gerçekliğinin surata bir tokat gibi çarpmasıdır. medyanın bize verdikleri bunlar ya milyonlarca trajedi, bilmek, bilmek ve hiçbirşey yapamamak çok acı.

ulan ben bu başlığı sol frame de gördükçe kahroluyorum, bugün de geberin, merdivenlerden yuvarlanıp 1 ay sürünüp acı çekip öyle geberin ama diye sorumlulara sevgilerimi yolluyorum.

bir tarafta 200 lirayla sigara yakan ablalar diğer yanda 3 merdiven silip karnını doyurmaya çalışan abla..
diyeceklerim bu kadar

hem sokağa çıkmasına izin verme, hem geçinmesine yardım etme. ne yapacak bu kadın?
vatandaşın hali bu işte. saraydan ahkam kesmek kolay. birilerinin milyon euroluk borçlarını sileceklerine, ona buna yardım yollayacaklarına; kendi vatandaşlarının sorunlarına kulak verip, devletin imkanlarını bu insanlar için kullansınlar.

66 yaşında, merdiven silmeye mahkum eden sistem teyzeyi öldürememiş, covid mi öldürecek...

söylenecek şey çok, ama beyhude. neresinden tutsan elinde kalacak olay. bu malesef çoğumuzun seçimi, çoğumuzun tercihi. kendine bunu layık gören bir millete de müstehak.

doldurduk mu keyif çaylarını..

afiyetle...

tabii canım, kuralları kişilere göre esnetmemek gerekir. herkese eşit muamele yapılan memlekette, evde kendisine verilen sosyal yardımlarla rahatça oturmayıp provakasyon amacıyla sokağa çıkan bu teyzeye en ağır ceza verilmelidir.

bizim sadece devletimiz değil halkımız da yozlaşmış. bu nasıl bir düşünce ya, kuralları kafaya göre esnetmekmis. teyze partiye mi gidiyordu?. bir takım şahısların mitingine gitse mesela muhtemelen böyle bir muamele görmezdi.