30 ağustos 2024 cuma hutbesi

30 ağustos türk milletinin bağımsızlık, özgürlük ve milli birlik mücadelesinin simgesidir ve ulusal tarihimize damgasını vurmuş önemli bir gündür. eğer bugün camilerimizde ezan okunuyor ise bu vatanı bize hediye eden başta atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz.
bu büyük gün bu sene cuma gününe denk geldi. diyanet işleri bakanlığını 22 haziran 1935'de mustafa kemal atatürk'ün emriyle kurulan bir bakanlık. bugün bir imam devlet memuru olarak görev yapıp maaş alabiliyorsa bunu atatürk'e borçlu. bildiğiniz gibi cuma vaazlarını diyanet işleri belirliyor ve türkiye'deki bütün camilerde aynı hutbe okunuyor. fakat bu diyanet nedense atatürk isminden çok korkuyor. yine öyle olmuş. tek kelime bile söz edilmemiş atatürk'ten...
unuttukları bir şey var..
milli bayramlarını kutlamayanların dini bayramları olmaz...
merak edenler için..
30 ağustos cuma hutbesi

kimileri büyük bir taarruzla bir ülke kurar bırakır insanlarına, kimileri ödlekçe bir kin ve nefret ve masal söylevleri...

abi kusura bakmayin da ataturk'ten bahsetmemeleri gayet dogal.

hatta turkiye devletinden dahi bahsetmemeleri lazim. islamen darulkufr turkiye.

adamlar dini sohbet yapiyor, her yil ayni terane. yok neden ataturk yok, o yok, bu yok.

lan tum dinler denizin dibini boylasin diyen 1 adama neden dini sohbette rahmet okunsun?

gecin diyaneti falan, ataturk yasasa bunu ister miydi?

ya beyler be, ben allah'a inanmiyorum ama, 1 rahmet okursunuz bee artik der miydi.

dinen zaten dinsize oldukten sonra rahmet okumak caiz degil ki.

kilise konusmalarina da bakip, lan bu sene rahip ataturk'u anmamis diyor musunuz.

dinsizlerin bile hutbede ataturk gecmeyince zoruna gidiyor. cok sacma aga. dinsizseniz zaten o hutbe, o vaazin ne gibi 1 kiymeti harbiyesi var ki nezdinizde.

beni zerre ilgilendirmiyor. atatürk'e hutbede yer verip , yer vermemek kurumun tasarrufu.
hutbeyi beğenmeyen cuma'ya gitmez.
ben ilkesel olarak diyanet'e karşıyım. atatürk'e hutbede yer verse meşru mu olacaktı sanki?
geçin bu işleri.

çingeneye krallık vermişler ilk önce babasının başını kesmiş.
bunlar böyledir.
bunlar hep böyleydi sadece patlayamıyor, patlamaya elverişli ortamı oluşturamıyorlardı. hainliklerini, kinlerini kusacak zemin bulamıyorlardı.
şimdi buldular!
sakince, rahatça gayet normalmiş gibi icra ediyorlar. etsinler!
istedikleri türkiye asla olmayacak.
istedikleri ve adına "din" yada "şeriat" dedikleri, tamamen kendi mabadlarından uydurma, kendi menfaatlerini koruyan, kendi hırslarına, kendi fantazilerine, kendi zenginliklerine hizmet eden, çok değil bundan 30 yıl önce ki hepimizin "inanmasak bile" karışmadığımız, ses çıkarmadığımız adına "islam" denilen o sistemle uzaktan yakından zerre alakası olmayan bu iğrenç sistemi, asla ama asla getiremeyecekler.
günü geldiğinde bedelini ödeyecekler elbet.
şimdi değnek ellerinde.
kemal sunal'ın ve adile naşit'in o filmde şener şen'e dediği gibi.
"fur ula p.şt oglu! o deynek bizim elimize de geçer elbet"

atatürk’ün dini olmadığı için cuma hutbesinde kendisinde anmanın hiçbir anlamı yoktur. hatta bilakis muhtemelen kendisi de istemezdi. şahsen bir dinsiz olarak ben de istemem.

onun için herhangi bir sorun görmediğim eylem.