68 kuşağı

savaş gemisine taş atmakla övünen efsanevi(!) nesil.

sagolsunlar savaş gemisine taş atarak ülkeyi ne kadar sevdiklerini göstermişlerdir.

bu ülkeyi en çok seven gençlerdi onlar. devrimci öğrencilerdi. tek istedikleri şey bağımsız, eşit, yaşanılır bir türkiye inşaa etmekti. amerika askerlerini denize döken gençlerdi onlar. onlar terörist değil,öğrenci devrimciidiler. onlar hayatlarını feda eden aşıklarıidi

en azından 6. filoya karşı namaz kılmamışlardı. ülkenin bağımsızlığından başka bir şey istedikleri yoktu. o gün namaz kılanlar kimler mi? bugün hala uğraştığımız fetö ve türevleri.

türkiye özelinde konuşursak, tam bağımsız türkiye diye gibi ne idüğü belirsiz, ne anlama geldiği bilinmeyen bir şeyi savunmuşlardır. bu tam bağımsız türkiye ne demektir? teknolojik gelişmenin ülkeleri birbirine bağladığı. ulaşım ve iletişim imkanlarının sınırları yıktığı, ekonominin kaçınılmaz olarak küresel bir mahiyet kazandığı bir dünyada tam bağımsızlık ne demektir? bu işin yalnızca ekonomik boyutu. bir de bu arkadaşların bu tam bağımsızlık zırvasından bahsettiği yıllarda dünya iki kutba bölünmüştü. bırak türkiye'yi fransa, birleşik krallık ve almanya gibi ülkeler dahi sovyet ordularının kıta avrupasını işgal etme korkusundan kendilerini abd'nin askeri korumasına bırakmışlardı. böyle bir ahval ve şerait içinde bu arkadaşlar hangi tam bağımsızlıktan bahsediyorlardı gerçekten anlamak mümkün değil.

bazıları gibi klavye başında vatan millet kurtarmıyorlar .her yıl olayın olduğu gün kabataş ta buluşuyor o günu yeniden yaşıyorlar.

yitip giden bir nesil.

bu kuşak turkiyenin kurtuluşunun başlangıcı olacaktı.
ama ne yazık ki turkiye'yi kurtarmak yerine bu kuşağı ve bu kuşaktan etkilenen kuşakları birbirlerine kırdırıp tertemiz şekilde bu hareketin sonunu getirdiler.
x,y,z hepimiz bomboş pohpohlanan ve sistemin emrettiği her şeyi kabul etmiş aptal nesiller olarak yaşadık, yaşıyoruz.
herhangi bir kuşağın artık türkiye cumhuriyetine damga vuracağını hiç sanmıyorum.
fazla ümit ve bekletiye girmemek gerekir.

bana kalırsa bu kuşağın hiçbir şeyi kurtaracak bir hali yoktu. bir kere, dünyanın o zamanki ahval ve şeraitinden bihaber, az gelişmiş bir toplumun heyecanlı pseudo-intellectual gençleri konumundaydılar. türkiye'de 68 kuşağı denilince mesela ilk akla gelen slogan "tam bağımsız türkiye." bu kadar kulağa hoş gelen fakat hiçbir anlamı olmayan bir slogan bulmak epey zor olsa gerek. ikinci savaş sonrasında, teknolojide yaşanan gelişmeler ile ülkeler ekonomik ve kültürel olarak gitgide entegre olmakta iken, dünya iki kutba ayrılmış ve sovyet ordularının işgal tehlikesine karşı gelişmiş batı ülkeleri dahi abd'nin askeri koruma şemsiyesi altına girmişken, bu arkadaşlar neyin tam bağımsızlığından bahsediyorlardı anlamak gerçekten mümkün değil. kendi zamanlarına göre artık modası geçmekte olan, afrika ve latin amerikadaki solcuların savunduğu saçma sapan anti-emperyalist, üçüncü dünyacı, devletçi kalkınmacı modelleri savunuyorlardı çoğunlukla. halbuki o zamanladan itibaren dehşet bir atılım yapmakta olan güney kore, tayland, singapur gibi ülkelerin yapmakta oldukları bu kuşağın hiç radarına girmiyordu. onlar devlet ile "ağır" sanayi kuracak, toprak reformu yapacak ve köylüyü aydınlatacaklardı.

bunların bir fraksiyonu kazara yönetimi ele falan geçirse idi var ya. işte o zaman hapı yutmuştuk. mesela neler olabilirdi bir kafanızda canlandırmak için şu entrye bir bakın: kafasozluk.com/entry/261841

(bkz: 68 kuşağı ailede büyümek)
bu kuşak kimdir ve kimler bu kuşaktan nefret eder, özünde atatürk'ten nefret edenlerin atatürkçülük kisvesi altında nasıl bağımsızlık, özgürlük, halkçılık, eşitlik, vatanperverlik kavramlarına nefretle saldırdığı ortadadır. 68 kuşağının bugüne mirası çınarlar, ki ne yazık ki ben birini kaybettim ama biri yanı başımda ne mutlu ki, asla ve asla ruhlarını satmaz, değerlerinden ödün vermez ve inatla bu halkın tıpkı gelmiş geçmiş en devrimci liderimizin dediği gibi, egemenliğin sahibi olduğunu savunurlar. 3'e 3 diye kadeh kaldıran hainlerin yok etmek için amerikan ortaklığına girdiği ama o ruhu asla toptan yok edemedikleri şerefli bir duruştur.

68 kuşağı, başta deniz gezmiş olmak üzere hem sosyalist hem kemalist olan ilgili kuşağın amerikan emperyalizmine ve onun yerli işbirlikçilerine karşı isyan bayrağını açtığı o devrimci kuşaktır. 68 kuşağı'nın siloganı tam bağımsız türkiye olup bununla alakalı olarak samsun'dan ankara'ya tam bağımsız türkiye için mustafa kemal yürüyüşü düzenlemişlerdi.

sansasyonel kusak

savaş gemisine taş atmış mış mışlar mış mış..
ay o yüzden mi egemenler ve koskoca abd korkmuş, sıkıyönetimler ilan edip cuntalara ihtiyaç duymuş.. hmm. bilmiyorduk bak.. oysa 6.filoya secde edip toplu namaz şov yapanlar da vardı.. bu abd ve egemenler de ne ödlekler miş yahu.. koskoca uçak gemisisin, müttefikin ordu karada olanca donanımı ile teyakkuz halinde, ama sen gençlerin attığı taştan korkuyorsun. tuu..
her şeyi yannış biliyormuşuz ya la...
daş var mı daş....!