emin alper'in yazıp yönettiği 2015 türkiye, katar ve fransa ortak yapımı film. film, polise terörist faaliyetleri hakkında bilgi aktarması, çöplerde bomba araması için hapishaneden 2 yıl erken bırakılan kadir'in başından geçenleri anlatıyor.
imdb: 7.2
imdb: 7.2
*adana film festivali (2015) - en iyi kurgu / en iyi sanat yönetmeni / en iyi film / en umut veren oyuncu [berkay ateş]
*venedik film festivali (2015) - en iyi film
film toplam 15 ödül almıştır.
*venedik film festivali (2015) - en iyi film
film toplam 15 ödül almıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "evernevergreen" tarafından 13.02.2021 14:50 tarihinde açılmıştır.
1.
şimdi bu filmi yapan adama bi sormak lazım; yahu ne yaşadın? ne yaşadın da böyle bi film yaptın? çünkü filmin yazanı ve yöneteni aynı kişi: emin alper.
1974, ermenek doğumlu... ya mevcut yaşamı iyi senarize ediyor ya da mevcut konjonktürü iyi analiz ediyor. bakış açısı müthiş. hem tanrısal bakış açısını tercih etmiş hem de bireysel yani öznel bakış açısını... ancak olayları birey bazında ele almaları daha fazla. bu sebepledir ki filmi analiz ederken hiçbir sahneyi hatta sesi, kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorsunuz...
film, 2015 yapımı, kasım'da gösterime girmiş. tam trt 2'lik film, eğmeye bükmeye gerek yok. bu minvalde ödül de almış zaten. elbette ki yurt dışından. zaten bayılırlar böyle terör faaliyetleri içeren ama kendi ülkelerini baz almayan filmlere ödül vermeyi.*
olaylar psikanalitik yaklaşımla ele alınmış yani gerçek nedir yalan nedir hangileri halüsinasyon, karıştırabilirsiniz. oldukça da sıkıcı, terörist ve polisiye minvalinde bir film olmasına rağmen "sanatsal" yönü ağır basıyor. yani olaysız. iki konuşma için kırk dakika bekliyorsunuz.
yine filmin terör olaylarını anlattığını fakat bunu psikolojik olarka tahlil ettiğini ele almıştık, yapım ya da yönetim burada devreye girmiş görünüyor, özellikle filmin daha ilk dakikalarında 09:30-10:00'uncu dakikalarda filmin çorum/kargı'da geçtiğini anlıyorsunuz. zaten başından itibaren iç anadolu ağzı kullanıldığı için bi garip geliyor.
bunu, bilinçli yaptıklarını düşünüyorum ki filmin, klasik gerilim, polisiye tarzından ayrıldığını anlayabilesiniz. yahu basbayağı psikolojik-gerilim filmi bu. zaten savaşların insanlar üzerinde oluşturduğu bi baskı ve şizofreni dalgası vardır, onu da iyi yansıtmışlar. yalnız
şizofrenik bulgular gösteren kişinin, ahmet mi yoksa hapishaneden, şartlı tahliye olan ve 20 yılı içeride geçen kadir mi olduğu karışık. bana kalırsa ikisinde de aynı bulgular söz konusu. yukarıda bahsetmiştik filmin yer yer tanrısal bakış açısına sahip olduğunu ancak bireysel açıya geçtiğinde, bunu yani şizofrenik bulguların ahmet ve kadir'de de bulunduğunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. özellikle kadir'in meral'le ilgili konularda yaşadığı ani kulak çınlamaları, zihninde bir yerlerde nöronların çatladığını gösteriyor.
filmin bu açıdan, iyi analiz edilmesi lazım.
filmin ilk başta, amiyane tabirle anadolu irfanını anlatacağını düşünüyorsunuz ancak film sizi, burada yanıltıyor...
çünkü daha en başında, ali ve meral'in sahneye girişiyle evliliklerinde bir pürüz olduğu ya da bunun, göstermelik bir evlilik olduğu anlaşılıyor. çünkü ilerleyen sahnelerde ali ve meral'in, örgüt için çalıştığı anlaşılıyor. kahramanımız ise buna şaşırıyor. bunda biraz ali ve meral'in kendisine yaptığı yardımlar ve erkekçe beslediği duyguların etkilerini görmek de mümkün ki ilerleyen sahnelerde sık sık meral konusunda, kulak çınlamaları yaşaması, buradandır. yani kadir, operasyonu sekteye uğratacak psikolojik bulguları, kendinde de barındırıyor. önyargıları, devreye giriyor.
fakat bu, seyirciye pek yansıtılmadan birden verilmiş. bir anda olay karşısında şaşırıp kalıyorsunuz.
komisere gelecek olursak beceriksiz adamın teki
operasyonun başarısızlığından sorumlu tutulacak birini arıyor ve bulmakta da gecikmiyor. onun hatalı olduğunu kabullenişini, kadir'i kovarken anlıyorsunuz. çünkü filmin başında "operasyon başarısız olursa seni hapishaneye geri göndeririz" demişti. ama göndermedi, ilginç...
dediğim gibi sıkıcı ve sanatsal yönü ağır basıyor. fakat sevmediğim bir tür. merak edip yine de izledim. şimdi balkon kapısı hızlı kapansa korkuyorum. gidip bu filmin etkilerini ortadan kaldıracak başka bir film izlemeliyim. klasik türk komedisi ya da aile filmi bile olabilir. eğer siz de bu tür psikolojik gerilim yaklaşımlı filmlere yabancıysanız bunu, dikkate alın derim.*
bu arada son olarak film, beyaz perdede 5 üzerinden 3.5; ımdb'de ise 10 üzerinden 7.2 gibi bir oy almış. yeterli mi? bence evet, 7'yi geçmemesi bile lazımdı.
düzenleme: imla.
1974, ermenek doğumlu... ya mevcut yaşamı iyi senarize ediyor ya da mevcut konjonktürü iyi analiz ediyor. bakış açısı müthiş. hem tanrısal bakış açısını tercih etmiş hem de bireysel yani öznel bakış açısını... ancak olayları birey bazında ele almaları daha fazla. bu sebepledir ki filmi analiz ederken hiçbir sahneyi hatta sesi, kaçırmamanız gerektiğini düşünüyorsunuz...
film, 2015 yapımı, kasım'da gösterime girmiş. tam trt 2'lik film, eğmeye bükmeye gerek yok. bu minvalde ödül de almış zaten. elbette ki yurt dışından. zaten bayılırlar böyle terör faaliyetleri içeren ama kendi ülkelerini baz almayan filmlere ödül vermeyi.*
olaylar psikanalitik yaklaşımla ele alınmış yani gerçek nedir yalan nedir hangileri halüsinasyon, karıştırabilirsiniz. oldukça da sıkıcı, terörist ve polisiye minvalinde bir film olmasına rağmen "sanatsal" yönü ağır basıyor. yani olaysız. iki konuşma için kırk dakika bekliyorsunuz.
yine filmin terör olaylarını anlattığını fakat bunu psikolojik olarka tahlil ettiğini ele almıştık, yapım ya da yönetim burada devreye girmiş görünüyor, özellikle filmin daha ilk dakikalarında 09:30-10:00'uncu dakikalarda filmin çorum/kargı'da geçtiğini anlıyorsunuz. zaten başından itibaren iç anadolu ağzı kullanıldığı için bi garip geliyor.
bunu, bilinçli yaptıklarını düşünüyorum ki filmin, klasik gerilim, polisiye tarzından ayrıldığını anlayabilesiniz. yahu basbayağı psikolojik-gerilim filmi bu. zaten savaşların insanlar üzerinde oluşturduğu bi baskı ve şizofreni dalgası vardır, onu da iyi yansıtmışlar. yalnız
şizofrenik bulgular gösteren kişinin, ahmet mi yoksa hapishaneden, şartlı tahliye olan ve 20 yılı içeride geçen kadir mi olduğu karışık. bana kalırsa ikisinde de aynı bulgular söz konusu. yukarıda bahsetmiştik filmin yer yer tanrısal bakış açısına sahip olduğunu ancak bireysel açıya geçtiğinde, bunu yani şizofrenik bulguların ahmet ve kadir'de de bulunduğunu rahatlıkla söyleyebilirsiniz. özellikle kadir'in meral'le ilgili konularda yaşadığı ani kulak çınlamaları, zihninde bir yerlerde nöronların çatladığını gösteriyor.
filmin bu açıdan, iyi analiz edilmesi lazım.
filmin ilk başta, amiyane tabirle anadolu irfanını anlatacağını düşünüyorsunuz ancak film sizi, burada yanıltıyor...
çünkü daha en başında, ali ve meral'in sahneye girişiyle evliliklerinde bir pürüz olduğu ya da bunun, göstermelik bir evlilik olduğu anlaşılıyor. çünkü ilerleyen sahnelerde ali ve meral'in, örgüt için çalıştığı anlaşılıyor. kahramanımız ise buna şaşırıyor. bunda biraz ali ve meral'in kendisine yaptığı yardımlar ve erkekçe beslediği duyguların etkilerini görmek de mümkün ki ilerleyen sahnelerde sık sık meral konusunda, kulak çınlamaları yaşaması, buradandır. yani kadir, operasyonu sekteye uğratacak psikolojik bulguları, kendinde de barındırıyor. önyargıları, devreye giriyor.
fakat bu, seyirciye pek yansıtılmadan birden verilmiş. bir anda olay karşısında şaşırıp kalıyorsunuz.
komisere gelecek olursak beceriksiz adamın teki
operasyonun başarısızlığından sorumlu tutulacak birini arıyor ve bulmakta da gecikmiyor. onun hatalı olduğunu kabullenişini, kadir'i kovarken anlıyorsunuz. çünkü filmin başında "operasyon başarısız olursa seni hapishaneye geri göndeririz" demişti. ama göndermedi, ilginç...
dediğim gibi sıkıcı ve sanatsal yönü ağır basıyor. fakat sevmediğim bir tür. merak edip yine de izledim. şimdi balkon kapısı hızlı kapansa korkuyorum. gidip bu filmin etkilerini ortadan kaldıracak başka bir film izlemeliyim. klasik türk komedisi ya da aile filmi bile olabilir. eğer siz de bu tür psikolojik gerilim yaklaşımlı filmlere yabancıysanız bunu, dikkate alın derim.*
bu arada son olarak film, beyaz perdede 5 üzerinden 3.5; ımdb'de ise 10 üzerinden 7.2 gibi bir oy almış. yeterli mi? bence evet, 7'yi geçmemesi bile lazımdı.
düzenleme: imla.
devamını gör...
"abluka (film)" ile benzer başlıklar
abluka
2