1988 yapımı film, çocukları olan çiftten ressam olan eşin bir adaya taşınmak istemesi üzerine eser'in bunu kabul etmeyip şehirde çocuğuyla kalmasını yani bir nevi ayrılmalarını fakat daha sonrasında yaşanan bir olay sonucu eser'in adaya eşini görmeye gitmesiyle birlikte kesişen hayatlarını konu alıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "moderatör 2" tarafından 01.07.2022 18:42 tarihinde açılmıştır.
1.
rutkay azizin şehir hayatından sıkılıp adaya inzivaya çekilen bohem bir ressamı, türkan şorayın ise çevirmen ve sosyete hayatına dahil bir kadını oynadığı 64 dakikalık leziz bir film.
deniz, vapurlar, martılar, ada manzaraları, entel sohbetler, aşk sözcükleri ve kavgaları ile cok hafif ve dingin bir film. üstelik türkan şorayın olgunluk dönemi güzelliği de cabası. film ayrılmış ve ayrı dünyaların insanı olan bir çiftin ortayı bulmaya çalışıp sonra bulamayışlarına odaklanıyor. diyaloglar vurucu ve entelektüel, aşk sözcükleri düşünülmüş ve seçilmiş. filmin müzikleri maalesef kötü. rutkay aziz ise aslında bu rol için biçilmiş kaftan olsa da ilk filmi olduğu için bence biraz abartılı oynamış. yine de özel bir film.
deniz, vapurlar, martılar, ada manzaraları, entel sohbetler, aşk sözcükleri ve kavgaları ile cok hafif ve dingin bir film. üstelik türkan şorayın olgunluk dönemi güzelliği de cabası. film ayrılmış ve ayrı dünyaların insanı olan bir çiftin ortayı bulmaya çalışıp sonra bulamayışlarına odaklanıyor. diyaloglar vurucu ve entelektüel, aşk sözcükleri düşünülmüş ve seçilmiş. filmin müzikleri maalesef kötü. rutkay aziz ise aslında bu rol için biçilmiş kaftan olsa da ilk filmi olduğu için bence biraz abartılı oynamış. yine de özel bir film.
devamını gör...
2.
türkan şoray
rutkay aziz
orhan alkan ve
nilüfer açıkalın gibi oyuncuların başrolde olduğu 1988 yapımlı sadece 1 saatlik türk filmi; yönetmen ise çekimler sırasında hayatını kaybetmiştir.
bir çiftin yaşamını, ayrılığı ve
bir ada gibi yalnız olmayı konu edinir.
filmde ihsan yüce'nin yaşlı halini görünce türkan şoray'ın vapurda ağlamaklı olduğu sahne çok etkileyiciydi.
rutkay aziz
orhan alkan ve
nilüfer açıkalın gibi oyuncuların başrolde olduğu 1988 yapımlı sadece 1 saatlik türk filmi; yönetmen ise çekimler sırasında hayatını kaybetmiştir.
bir çiftin yaşamını, ayrılığı ve
bir ada gibi yalnız olmayı konu edinir.
filmde ihsan yüce'nin yaşlı halini görünce türkan şoray'ın vapurda ağlamaklı olduğu sahne çok etkileyiciydi.
devamını gör...
3.
uzun zamandır oturup bir film açayım da izleyeyim demiyordum. o sebeple bu film bana ilaç gibi geldi diyebilirim. kendi yorumum ve düşüncelerimi ve filmde ne gördüğümü size aktarmaya çalışacağım.
öncelikle filmin süresi gayet yeterli ve sıkmadan akıp gidiyor. sahneler, çekimler ve kamera açıları bir de müzikler ve sahnelerin uyumu beni cezbetti. filmin konusuna gelecek olursak, iki farklı yaşam biçimi olan fakat birbirlerini de sevmekten bir türlü vazgeçemeyen çiftimizin arasındaki diyaloglarla geçen daha çok ana karakter eserin üstünden ilerleyen, onun duygularını başından sonuna kadar hissettiren bir film. türkan ablamıza hayran olmamak tabii ki de elde değil. bir kadın olarak duyduğu rahatsızlıkları ve de kararsızlıklarını öyle iyi hissettim ve anladım ki. sevdiği adamla gitsen kendine ters düşecek kalıp kendi yaşam şekliyle yaşamını sürdürse bu sefer de içindeki sevgiyle aklının ve gönlünün bir yanı hep adada olacak. son sahneye kadar içinde bulunduğu karmaşa ve çıkmazı görebiliyoruz. belki de bu yüzden sessizlikten uzak bir yaşam istiyor eser hanım kafasındaki çıkmazlarla baş başa kalıp kaybolmamak için kalabalıklar içinde olmayı tercih ediyor günümüzde bir çoğumuzun yaptığı gibi...
izlenir mi kesinlikle izlenir ve son olarak eklemek istediğim bir şey var. gerek çekildiği mevsim olsun gerek müzikler olsun içinde bir yandan huzur bulurken bir yandan da depresyon havasını hissettirdi bütün duyguları bir saat içinde yaşattı diyebilirim.
ilk film yorumu oldu devamının gelmesi dileğiyle iyi gecelerrr
öncelikle filmin süresi gayet yeterli ve sıkmadan akıp gidiyor. sahneler, çekimler ve kamera açıları bir de müzikler ve sahnelerin uyumu beni cezbetti. filmin konusuna gelecek olursak, iki farklı yaşam biçimi olan fakat birbirlerini de sevmekten bir türlü vazgeçemeyen çiftimizin arasındaki diyaloglarla geçen daha çok ana karakter eserin üstünden ilerleyen, onun duygularını başından sonuna kadar hissettiren bir film. türkan ablamıza hayran olmamak tabii ki de elde değil. bir kadın olarak duyduğu rahatsızlıkları ve de kararsızlıklarını öyle iyi hissettim ve anladım ki. sevdiği adamla gitsen kendine ters düşecek kalıp kendi yaşam şekliyle yaşamını sürdürse bu sefer de içindeki sevgiyle aklının ve gönlünün bir yanı hep adada olacak. son sahneye kadar içinde bulunduğu karmaşa ve çıkmazı görebiliyoruz. belki de bu yüzden sessizlikten uzak bir yaşam istiyor eser hanım kafasındaki çıkmazlarla baş başa kalıp kaybolmamak için kalabalıklar içinde olmayı tercih ediyor günümüzde bir çoğumuzun yaptığı gibi...
izlenir mi kesinlikle izlenir ve son olarak eklemek istediğim bir şey var. gerek çekildiği mevsim olsun gerek müzikler olsun içinde bir yandan huzur bulurken bir yandan da depresyon havasını hissettirdi bütün duyguları bir saat içinde yaşattı diyebilirim.
ilk film yorumu oldu devamının gelmesi dileğiyle iyi gecelerrr
devamını gör...