1.
dişimi çektirdim ya maksat acımı dile getirmek.
az önce yemek yiyemediğim için ağladım ve bu zamana kadar ağladıklarımın yanında gerekçesi en mantıklı olanıydı.
sağa doğru yatınca ağlamak icin mantıklı bir sebep daha buldum, sağına yatamamak.
az önce yemek yiyemediğim için ağladım ve bu zamana kadar ağladıklarımın yanında gerekçesi en mantıklı olanıydı.
sağa doğru yatınca ağlamak icin mantıklı bir sebep daha buldum, sağına yatamamak.
devamını gör...
2.
hani atlattık sandığımız şeyler oluyor ya. işte aslında atlatamadığımız için üzülecek mantıklı bir sebep bulsak da ona ağlıyoruz. yani bana ne olursa olsun ben hep o gidişe üzülürüm.
devamını gör...
3.
bir daha doğmayacak olmak ve hikayenin nasıl biteceğini bilememek. veya mutluluktan.
devamını gör...
4.
cahil insanları görmek.
devamını gör...
5.
olmaması. evet olmaması. istediklerinin olmaması, hayallerinin olmaması, seni seven birisinin olmaması... bazen de olmayanlar: kalplerin, sevgilerin ve özgürlüklerin.
devamını gör...
6.
ağlamaya ihtiyacınızın olması. hangimizin şöyle bağıra bağıra ağlamayıp rahatlamaya ihtiyacı yok ki?
devamını gör...
7.
ağlamak için haklı sebep aranmaz, ne için ağlıyorsan o haklı sebeptir. belki bir başkasına göre gereksiz, saçma bir sebeptir. belki sana da daha sonra öyle gelecektir. ancak o an içinden ağlamak geliyorsa haklı bir sebeptendir mutlaka.
devamını gör...
8.
final haftasında sayılırım ve aynı güne 5 teslim projesi koymuşlar. evet evet, uyumamamın sebebi de onlar.
devamını gör...
9.
ağlamak için her sebep haklıdır.
devamını gör...
10.
her bir dertten ala, yaman ayrılık.
devamını gör...
11.
ağlamanın ilk esnası tek bir nedenle tetiklenerek, tek bir neden bütün sorumluluğu omuzlamış olarak başlayabilir evet ama esasen durum bundan başkadır.
nedenler çuvalının ağzı küçük bir kağıt kesiğiyle bir çırpıda açılıp, birikmişler ya da birikecekleri aşikar olanlar; hayaller ve kırıklıkları, vicdan ve azapları, özlem ve bıkkınlıkları, sorumluluklar ve kaçamakları, ifratlar ve tefritleri, sorular ve cevaplanamayışları teker teker sökün etmezler mi zihninize siz ağlarken de? ben böyle ağlarım. tek tek her neden için ayrı zamanlarda değil topluca ağlarım.
donmuş bir eşek fotoğafı görmemle başlayabilir ama onunla kalmaz, "epeydir bana gülüm demedi" de sıraya girer, sonra o sırasını savar yerini süreğen yalnızlığa, o; neden "ama" ile cümleye başlanamadığına, o da duvarda yamuk duran resmi niye dik açının kaynama noktasına bir türlü getirmediğime yerini bırakır, mecalsizliğime, niyetsizliğime, yorgunluğuma uğrar, oradan da gelir pişmanlıklarıma dayanır. her ağlama kendinden önceki dönemin z raporunu almaktır aslında.
o nedenle; birinin ağlayışına denk geldiğimde o an aklından ne geçtiğini, kendine o sırada ne dediğini hep çok merak etmişimdir. eğer konu bir yakınının ölümü ya da türevleri değilse, aşk filansa mesela ihtimaller aklıma gelir * gülerim. çünkü; dibi tutmuş bir mercimek çorbasından kısa yorgan rahatsızlığına, kıskançlıktan sıkan ayakkabıya kadar birçok şey de o çuvalın içine gizlenmiş olabilir.
(bkz: ota bota ağlamak vs biriktirip ağlamak).
bunu ukde bırakıcam, isteyen doldursun benim mecalim kalmadı. varayım biraz ağlayayım ben bakalım çuvalımda nelerim var.
nedenler çuvalının ağzı küçük bir kağıt kesiğiyle bir çırpıda açılıp, birikmişler ya da birikecekleri aşikar olanlar; hayaller ve kırıklıkları, vicdan ve azapları, özlem ve bıkkınlıkları, sorumluluklar ve kaçamakları, ifratlar ve tefritleri, sorular ve cevaplanamayışları teker teker sökün etmezler mi zihninize siz ağlarken de? ben böyle ağlarım. tek tek her neden için ayrı zamanlarda değil topluca ağlarım.
donmuş bir eşek fotoğafı görmemle başlayabilir ama onunla kalmaz, "epeydir bana gülüm demedi" de sıraya girer, sonra o sırasını savar yerini süreğen yalnızlığa, o; neden "ama" ile cümleye başlanamadığına, o da duvarda yamuk duran resmi niye dik açının kaynama noktasına bir türlü getirmediğime yerini bırakır, mecalsizliğime, niyetsizliğime, yorgunluğuma uğrar, oradan da gelir pişmanlıklarıma dayanır. her ağlama kendinden önceki dönemin z raporunu almaktır aslında.
o nedenle; birinin ağlayışına denk geldiğimde o an aklından ne geçtiğini, kendine o sırada ne dediğini hep çok merak etmişimdir. eğer konu bir yakınının ölümü ya da türevleri değilse, aşk filansa mesela ihtimaller aklıma gelir * gülerim. çünkü; dibi tutmuş bir mercimek çorbasından kısa yorgan rahatsızlığına, kıskançlıktan sıkan ayakkabıya kadar birçok şey de o çuvalın içine gizlenmiş olabilir.
(bkz: ota bota ağlamak vs biriktirip ağlamak).
bunu ukde bırakıcam, isteyen doldursun benim mecalim kalmadı. varayım biraz ağlayayım ben bakalım çuvalımda nelerim var.
devamını gör...
12.
özlemek.
yok böyle bir şey ya! sabah kalkıyorum aklımda, oturuyorum aklimda, çiçeklerimi suluyorum, yürüyorum yine aklımda. uyumam lazım hâlâ aklımda. büyü mü yaptın lan naptın bu kadar çok düşünmem normal değil. özledikçe ağlayasım geliyor ulan keşke be keşke her şey eskisi gibi olsa da mutlu olsak o kadar istiyorum ki bunu.
yok böyle bir şey ya! sabah kalkıyorum aklımda, oturuyorum aklimda, çiçeklerimi suluyorum, yürüyorum yine aklımda. uyumam lazım hâlâ aklımda. büyü mü yaptın lan naptın bu kadar çok düşünmem normal değil. özledikçe ağlayasım geliyor ulan keşke be keşke her şey eskisi gibi olsa da mutlu olsak o kadar istiyorum ki bunu.
devamını gör...
13.
dizini çok sert bir şekilde çarpmak.
dün yaptım. oturup ağladım inanılmaz bir acı yahu bu. dayanılır gibi değil.
dün yaptım. oturup ağladım inanılmaz bir acı yahu bu. dayanılır gibi değil.
devamını gör...
14.
şu aralar bulamadığımdır.cidden ağlayamıyorum ya bi ağlasam rahatlicam da bünyem itlik yapıyo bana
devamını gör...
15.
regli.
lanet hormonlar. kendimi oynadığı dizideki başrol olan oğlunun cenazesine katılmış hanımağa gibi hissediyorum. ağıtlar, dizlerini dövmeli abartılı ağlama sahnesinin bir numaralı yüzü gibi.
ya da dizinin asıl oğlanı gereksiz yere show yapıp sevdiği kızın önüne atlar ve kendini siper eder kurşunlara. o malum yoğun bakım sahnesinde oğlanın kalbi durur, kız camın ardından dövüle dövüle ağlar ya. heh işte öyleyim.
ama bu kadar büyük hayal gücüne ve nedenlere gerek yok. durumun izahı aynı, durum biraz farklı. tıpkı alt tarafı kapının kulpuna takıldım diye ağlamam gibi.
lanet hormonlar. kendimi oynadığı dizideki başrol olan oğlunun cenazesine katılmış hanımağa gibi hissediyorum. ağıtlar, dizlerini dövmeli abartılı ağlama sahnesinin bir numaralı yüzü gibi.
ya da dizinin asıl oğlanı gereksiz yere show yapıp sevdiği kızın önüne atlar ve kendini siper eder kurşunlara. o malum yoğun bakım sahnesinde oğlanın kalbi durur, kız camın ardından dövüle dövüle ağlar ya. heh işte öyleyim.
ama bu kadar büyük hayal gücüne ve nedenlere gerek yok. durumun izahı aynı, durum biraz farklı. tıpkı alt tarafı kapının kulpuna takıldım diye ağlamam gibi.
devamını gör...
16.
bomboş bir çevreye sahip olmak.
devamını gör...
17.
ağlatılmak.
devamını gör...
18.
*can sıkıntısı
*sanat (tiyatro, opera,...)
*insanın ağrına giden durumlar ya da sözler
*çaresizlik
*sinirlenmek
şimdilik aklıma gelen bunlar.
*sanat (tiyatro, opera,...)
*insanın ağrına giden durumlar ya da sözler
*çaresizlik
*sinirlenmek
şimdilik aklıma gelen bunlar.
devamını gör...
19.
20.
ağlamak istemek.
devamını gör...