ahlakın ön şartı özgürlüktür

demiş ünlü sosyolog ulaş baker. ve devam etmiş;

"eğer zorla uyuyorsan bir kurala, senin dışında bir neden seni bu kurala uyduruyorsa, bu kural senden önce verilmişse, senin içinde yer etmiş değilse, bu kuralı sen kendin koymuyorsan, sen kendi davranış kuralını sen kendin priori olarak koymuyorsan; ahlaki bir varlık değilsin. çünkü özgür bir varlık değilsin."

özgürlük ile ahlak arasındaki bu ilişkiye yapılmış güzel yaklaşımlardan birisi.

e o zaman dunyadaki herkes ahlaksiz ki.

mesela ben enseste ahlaki diyorum. bu kurali kendim koydum, ozgurum. bana dayatilan ensestin ahlaksiz 1 eylem oldugu.

simdi ben bana dayatilani savundum diye ahlaksiz mi oluyorum. baya bos yapmis ulus baker kimse artik. ulaş baker.

bullshit der ecnebiler...

benim anladığım eğer mantığına inandığın için değil de maddi veya manevi olarak ceza görme korkusu ile yapıyorsan davranışların ahlaki değildir diyor.

valla ne yalan söyleyeyim eskiden olsa desteklerdim. artık özgürlük mü ahlak mı sorusuna ahlak diyorum zira toplum giderek insani davranmaktan çıkıyor.

düzgün vatandaşların yaşam hakkı kutsal olduğu için gerekirse diğerlerinin kurallara uymadığında ceza almasını bekliyorum.

sokak ortasında gündüz vakti insanları rastgele seçerek bıçaklayan ya da sessizce arkasından kılıçla yaklaşıp saldıranlar varken özgürlükten ziyade asayişe ihtiyaç var.

kadın çıkmış millete kıyma yaptığı ve insanlara yedirdiği kocasını anlatıyor. bunun hannibal diye dizisi var filmi var.

deli her zaman vardır ama bu kadar ayyuka çıktığı bir zaman olmamıştı.