aileden gelen evlilik baskısı

saçma baskıdır. ailelerin erkeklerin yalnız yaşamaktan keyif alma hakkı olduğunu bilmeleri gerekir. he bunun dışında insan kafasında bin tilki dönerken cidden tanıştığı birine de asla yakın davranamıyor. e haydi bu iki konuyu çözdük, birini tanımak da zaman alır. diyelim tanıdın, bir anda “çocuk istiyorum.” diye tutturur. hoppalaa, bakacak üçüncü boğaz gelir. bunun yanında bir de miras konusu var ki başlı başına insana soğuk ter döktürür.

mezun olunca benimde nasibini aldığım minimalist baskı türü.(babam görücü bile buluyor bana.) allah'tan ne kadar cazgır olduğumu biliyorlar da -karşımdakine acıdıklarından- üstelemiyorlar. siz benim kadar kolay kurtulamazsanız aşkı arıyorum deyin,işe yarıyor.
kamu spotu:kendinizi hazır hissetmiyorsanız, ne kadar baskı altında olursanız olun böyle bir sorumluluğun altına girmeyiniz, sevgilinize evlenme teklifi etmeyiniz.

baskı demeyelim de erkek olunca evlendirip kurtulalım oluyor. hayır öyle pavyona takılan alkol limitini sorgulayan her köşe başında başka kızla fingirdeyen biri de değilim ama işte şeytana uyar mazallah kafası var.

torun konseptine girmiyorum bile.

rabbime şükür bir evlilik baskısı olursa o benden gelecek. çünkü ailemin beni evlendirme gibi bir düşünceleri yok. sksksk.

ailesiyle beraber yaşayan insanların sorunudur. kendileriyle sadece yazları görüşen biri olarak böyle bir baskı hissetmiyorum.

şimdilik yok da ileride yaparlarsa eğer vallahi ağır konuşurum