akıl ermeyince

bir yiyun li kitabıdır.

yazarın daha önce bin yıllık dua isimli öykü kitabını okumuştum. bu romanı elime geçince de diğer kitabını çok beğenmiş olduğum için okumak istedim. ve yazar beni yine hayal kırıklığına uğratmadı. açıkçası yazarın yazdığı romanı öykülerinden daha çok beğendim.

romanda derin bir acının hikayesi anlatılıyor aslında ama öyle salya sümük bir acı çekme hikayesi değil anlatılan. belki de dünyanın en büyük acılarından birini yaşamış bir kadının anlattıkları.

henüz on yaşında intihar eden oğlu ile zihninde konuşmalar yapan bu anne oğlunun onu bırakıp gitmesine alışamamış. acıyla baş etmeye yöntemi olarak da oğluyla yaptığı bu zihinsel konuşmaları seçmiş.

oğlunun olası sorularını cevaplayan ve kendisine yaptığı itirazları sineye çeken ve her cümlede birbirlerine ters düşseler bile oğlunu sevmekten ve onu özlemekten vazgeçmeyen bir annenin belki de kendi yöntemiyle iyileşme ve alışma sürecini okuyoruz bu hacimsiz ama etkileyici kitap boyunca.

su gibi akan, içinde derin bir acı olmasına rağmen mizahi bir tarafı da olan çok güzel bir kitaptı.

hızır yetişmezmiş.

bir 46.