akp seçmenlerinin sürekli bir şeylere tapılıyor sanması

üst edit: düşününce ve başlığın ikinci yazısını görünce bazı konularda haksızlık ettiğimi fark ettim. tabii ki bu sözleri sadece akp'liler kullanmıyor. ben sosyal medyada bir kısım akp'linin bunu kullandığını görmüştüm ama hep eleştirdiğim genelleme tuzağına bu kez ben düştüm. akp'li olmayıp da bu yanlış lafı kullanan çok insan var. ben bu sözü kullanmayan akp'lilerden özür dilerim.

köpeklerin saldırısı olayını yaşamayan bilemez, yaşamayıp da böyle üst perdeden konuştuğum için yine bütün mağdurlardan özür dilerim. tabii ki bu talihsizliği yaşayan ve giden canlar bir daha geri gelmeyecek. inanılması zor, kabullenilmesi çok güç olan şeyler yaşadılar. acı süreçlerden geçtiler. hükümet de her olayda olduğu gibi bu vahim kazalarda da önlem almamakta ısrar ediyor. konu çözüme kavuşmadıkça olaylar artıyor, sinirler geriliyor, kutuplar keskinleşiyor. bir yolu yordamı bulunup köpek sorununun çözülmesi gerek artık.

belki de sadece bu tabirlerin iticiliğine değinmeliydim. başka hususlara girip bilmişlik yapmamalıydım. ama içimdeki bazı şeyleri anlatabildiğimi düşünüyorum. bu da bana ders olsun.

.....................................................................................................................................................................

var böyle bir şey. bazı konularda insanlar sevdikleri, değer atfettikleri varlıkları ve olguları koruyup kollama eğilimindedir. onlara zarar gelsin istemezler. sonuç olarak fikirleri ve eylemleri de bu yönde olur. fakat özellikle akp seçmeninde gözlemlediğim bir davranış bu sevgiyi saf bir sevgi olarak değil, ''tapma'' olarak değerlendirmek. sonra da normalde yalnızca sevilen fakat onlara göre tapılan şeye nefret saçarlar ve aslında oluşturmadıkları, başkalarından edindikleri fikirlerle ahkam kesmeye girişirler.

mesela sokak köpeklerinin bazen bilmeden insanlara verdiği zararlar söz konusu ve hükümetin/belediyelerin bir çözüm üretmesi bekleniyor. köpekleri seven, anlayan ve işi sorunsuzca halletmek isteyenler köpeklerin verdiği zararın farkında fakat köpekleri topluca öldürmek, uyuşturup katletmek gibi canice önerilere kesin dille karşı çıkar, insanların olduğu gibi köpeklerin de hakkını savunur. bu anormallik teşkil etmediği gibi hepimizin de sorumluluğudur aslen.

ne var ki akp seçmenlerinin çoğunluğunu oluşturduğu bir kitle bu insanlara ''köpektapar'', ''ittapar'' gibi talihsiz sözcükler kullanmak suretiyle öfkeleniyor, kızıyor. köpeklere karşı bile nefret besliyor. bu arada inanç özgürlüğüne göre gerçekten köpeklere tapmak hiç sorunlu bir davranış değildir. insanlar kalemtıraşa da tapabilir, bilgisayarın ekran kartına da, hakem düdüğünün nohutuna da, köpeklere de. tıpkı hindistan'da ineklere tapan insanların var olması ve bu özgürlüklerin kısıtlanmaması gerektiği gibi.

fakat asıl anlatmak istediğim ve muzdarip olduğum konu saf sevginin tapmak zannedilmesi. sevmek, empati yapmak, korumak yalnızca köpeklere yaptığımız. doğaları gereği sahip olduğu tehlikeleri kabullenip her ihtimale karşı önlem almak fakat yaşam haklarını da ellerinden çekip almamak. evet, insanlar ölüyor ve yazık oluyor. evet, yakınlarının hayalleri yıkılıp birçok olası mutluluk ellerinden kayıp gidiyor fakat köpekler de can taşıyor. tek fark, bizim bilinç ve irademiz var, onların yok. kaldı ki geçmişteki, şu anki ve gelecekteki kötülükler hep bu bilinç ve irade sahiplerinin eseridir. ezip geçilen, nokta yerine bile konmayan günahsız köpeklerin değil.

belki de kendileri de sürekli bir şeylere taptığı içindir bu sevgiyi tapmak sanmaları. kendileri kararında ve iradeli sevemiyordur da tapıyordur bazı şeylere belki. onun içindir köpeklerin canlarını koruyanları köpeğe tapmakla itham etme çabaları. öfkeleri zaten her şeye, köpekler özel değil bu konuda. güzelliklerin g'sine ayrı, ü'süne ayrı, z'sine, e'sine, l'lerine, i'sine, k'sine ayrı sinirliler. bu nefret üsluplarına da yansıyor. sırf bu yüzden köpeklere nefret, zarar ve belki katliamlar oluyor. zarar görüyoruz bir alanda daha. ülke yeni açılmış bir cephede daha savaşıyor kendi kendine. ve kendi kendine yeniliyor. bakalım daha nereye kadar...

köpektapar, ittapar gibi kelimelelerin akp'lilerce uydurulmus kelimeler olduguna dair tek bir kanit gosterilemez. atalim ama civcivler de yiyebilsin. bu nedir? etimolog musun birader? o lafi her kesimden her insan kullaniyor.

simdi bu kelimelerin kullanilmasi uzerinden basibos kopeklere ayrimcilik yapildigini soyleyecekler de gelir. fonşin gerizekalisi "kopek birey" filan demistir belki, demisse sasirmam.

insanlar, problemin cozulmemesi yuzunden cani yandigi ya da yanma olasiligi oldugu icin boyle ifadeler kullaniyor. nedenine hiiic bakmayin siz, e mi?

cozum onerileri, hayvan barinaklari. bunun finansmani yok. kisirlastirma? tamam, bir nebze iyisi de, millet biktigi kopegi sokaga atiyor, ona cozum ne? tatil beldeleri, piclerine bir hevesle alip sonra orda birakan serefsiz insanlarin olume terkettigi hayvanlarla dolu.

iki taraf da empati yoksunu. adam tutup cepte kopeklere verilecek bir seyle dolasin diyor. sonra cete denince kiziyor. cetenin tanimi bu lan zaten.

incek'te ise giderken her sabah bir adam gorurdum. abartmiyorum, kirk elli kopekle birlikte yururdu. beslerdi filan. simdi bu modern nuh aleyhisselam'in ruhen normal oldugunu mu iddia edeceksiniz. ebu kelb deyip peygamber yapin.

haberlerde her gun saldiriya ugrayan insanlari goruyoruz. cocuklarin onunu kesip saldiriyorlar, olduruyorlar. cocuk okuluna gidiyor lan. gecen gun motosikletli kurye hayatini kaybetti kacayim derken dusup. kaskindan sizan kan, yerde bes metre uzunlugunda iz yapmis.

kuduzu da hafife aliyorsunuz. sanirim diyarbakir'da, bir muhendis kuduzdan öldü. adamin kopegini sokak kopegi isirmis, sonra o da bunu isirmis. kudurarak oldu lan adam.

abd'de yasiyorum. burada kopegi sokaga salani si.erler. pisman ederler ki oyle bir sey olmaz.

cozum icin ne yapilmasi gerektigi asikar. sahiplendirilemeyen sokak hayvanlari uyutulacak. kisirlastirip sokaga saldiginizda cozum olmuyor. onlara da yazik. kulaginda kupe var diye rehabilite olmus olmuyor. kusura bakmayin ama bunun baska yolu yok. sokaga hayvanini atana agir cezalar vereceksiniz. gecis donemi olacak tabii ama sahipsiz hayvanlarin cetelesmesinin onunu alamiyorsunuz senelerdir iste. bana kac kez saldirdilar bilmiyorum ama ben korkmadigim icin yirtiyorum. ya bir cocuk ne yapsin? kosacak ve o zaman hayatinin son hatasini yapmis olacak.

kusura bakmasin kimse, burada etnosantrik davranacagim tür adina. sorunu da cozmeye calissinlar ama cozum, onlari apartman bahcesinde beslemek degil.

lan ben burada sahipli kopekten korkuyorum. sincaplar var rakunlar var arka bahcemde. kuduz da tasiyor bunlar. komsunun sahipli kopegini isirsalar, adamlar farkedene dek beni isirabilir. daha gecen gun kadinin birine rakun saldirmis, kuduzmus. asi oldu da yirtti, haberini gordum. olayi cozmus memlekette bu olurken "canlara kiyilmasin" derken, orda bir durup dusunsun insanlar.

bu sevgi pitirciklarina besi onu bir saldirsin, bakalim ceplerinde tasidiklari ikiyuzelli gram kiyma kurtaracak mi onlari? cevre esnafi sopayla yetisirlerse yirtarlar anca.

not: akp'ye hayatimda oy vermedim. isin etimolojisine girip cikacaktim ama konu buraya geldi. onlari sokakta besleyerek korumuyorsunuz.