yazar: sait faik abasıyanık
yayım yılı: 1954
1954 yılında yaşama veda eden edebiyatımızın sorumlu avaresi abasıyanık, ölümünden çok kısa bir süre önce tamamladığı eserinde 17 hikayeye yer vermiştir. türkiye iş bankası kültür yayınlarının basımında fikret ürgüp'ün, ''sait faik'in realitesi'' adlı bir yazısı da bulunmaktadır. fikret ürgüp'e göre sait faik'in kendini arama yolculuğu bu eser ile büyük bir ilerleme göstermiştir.
editör'den meraklısına kitaptan 3 hikaye önerisi:
- alemdağ'da var bir yılan
- hişt hişt
- dülger balığının ölümü.
yayım yılı: 1954
1954 yılında yaşama veda eden edebiyatımızın sorumlu avaresi abasıyanık, ölümünden çok kısa bir süre önce tamamladığı eserinde 17 hikayeye yer vermiştir. türkiye iş bankası kültür yayınlarının basımında fikret ürgüp'ün, ''sait faik'in realitesi'' adlı bir yazısı da bulunmaktadır. fikret ürgüp'e göre sait faik'in kendini arama yolculuğu bu eser ile büyük bir ilerleme göstermiştir.
editör'den meraklısına kitaptan 3 hikaye önerisi:
- alemdağ'da var bir yılan
- hişt hişt
- dülger balığının ölümü.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eniyisipencere" tarafından 14.02.2021 18:05 tarihinde açılmıştır.
1.
sait faik abasıyanık'ın siroz hastalığı ile uğraşırken, içinde ölüm korkusu olduğu için karamsar bir bakış açısı ve dille yazdığı, ölümünden önce yayınlanan son öykü kitabıdır. yani yazdığı son eserdir.
sait faik'in doğa, hayvan ve insan sevgisini ve bunlara olan kendine has bakış açısını bilmeyen yoktur. içinde sonsuz bir sevgi besler o. fakat içinde bu tatlı duyguları barındıran kişi ölümle burun buruna gelince duygularına engel olamasa gerek, birden karamsarlaşmış ve bunu eserinde de göstermiştir. o çok sevdiği şeyleri bir daha göremeyeceği düşüncesi küstürmüştür belki onu. hatta istanbul'a bile küsmüştür yazar. nitekim şu sözünde içindeki kırgınlığı ve umutsuzluğu görebiliriz. evet, her şey sevgiyle başlamıştır fakat burada (istanbul'da) bir insanı sevmekle bitmiştir:
''yalnızlık dünyayı doldurmuş. sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.''
karamsar bir bakış açısı ile yazmış diye kitabın ve içerisindeki öykülerin sakın can sıktığını sanmayın. tam tersi, o kadar kendimizden birer parça gördüğümüz, bize bir şeyler katan öykülerle dolu ki... özellikle benim kitaptaki favori öyküm dülger balığının ölümü'nden bir alıntı paylaşarak tanımımı sonlandırmak istiyorum şimdi.
elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız... bir kere suyumuza alışmayagörsün. onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız.
sait faik'in doğa, hayvan ve insan sevgisini ve bunlara olan kendine has bakış açısını bilmeyen yoktur. içinde sonsuz bir sevgi besler o. fakat içinde bu tatlı duyguları barındıran kişi ölümle burun buruna gelince duygularına engel olamasa gerek, birden karamsarlaşmış ve bunu eserinde de göstermiştir. o çok sevdiği şeyleri bir daha göremeyeceği düşüncesi küstürmüştür belki onu. hatta istanbul'a bile küsmüştür yazar. nitekim şu sözünde içindeki kırgınlığı ve umutsuzluğu görebiliriz. evet, her şey sevgiyle başlamıştır fakat burada (istanbul'da) bir insanı sevmekle bitmiştir:
''yalnızlık dünyayı doldurmuş. sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.''
karamsar bir bakış açısı ile yazmış diye kitabın ve içerisindeki öykülerin sakın can sıktığını sanmayın. tam tersi, o kadar kendimizden birer parça gördüğümüz, bize bir şeyler katan öykülerle dolu ki... özellikle benim kitaptaki favori öyküm dülger balığının ölümü'nden bir alıntı paylaşarak tanımımı sonlandırmak istiyorum şimdi.
elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız... bir kere suyumuza alışmayagörsün. onu canavar haline getirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayacağız.
devamını gör...
2.
sait faik'in abasıyanık adlı eserinde geçen hikayelerdir.*
ilk hikayerlerini anlamaya çalışmayın bence, tadını çıkarın. sait faik bizi kendi rüyasına çekmeye çalışmış orada. sizin hiç sürreal rüyanız olmadı mı canım? aniden önünüze çıkan birini cebinize atıp susamlarla karıştırmadınız mı?
imkansız aşk kokar kitap ama öyle ağır bir koku değil. daha önce o kokuyu almadıysanız hissetmezsiniz bile. sadece tanıdıklara kokar.
ilk hikayerlerini anlamaya çalışmayın bence, tadını çıkarın. sait faik bizi kendi rüyasına çekmeye çalışmış orada. sizin hiç sürreal rüyanız olmadı mı canım? aniden önünüze çıkan birini cebinize atıp susamlarla karıştırmadınız mı?
imkansız aşk kokar kitap ama öyle ağır bir koku değil. daha önce o kokuyu almadıysanız hissetmezsiniz bile. sadece tanıdıklara kokar.
devamını gör...
3.
berduşane bir üslupla yazdığı yalnızlığın yarattığı insan hikayesi adamı totodan bıçaklar.
canım sıkıldı editi:
hikaye kitaba kendi isteğiyle alındı, hiçbir dergide yayımlamamıştı daha önce. bence çok özel bir hikayedir.
canım sıkıldı editi:
hikaye kitaba kendi isteğiyle alındı, hiçbir dergide yayımlamamıştı daha önce. bence çok özel bir hikayedir.
devamını gör...