amerikan iç savaşı sırasında abd neden işgal edilmedi sorusu
başlık "emre_1974tr" tarafından 27.01.2024 17:45 tarihinde açılmıştır.
1.
bu sorunsala google gemini'nin cevabı şu şekildedir:
"
amerikan iç savaşı, 1861'den 1865'e kadar ülkeyi parçalayan acımasız ve kanlı bir çatışma olmasına rağmen, birleşik devletler'in şaşırtıcı bir şekilde hiçbir yabancı işgal görmediğine tanık oldu. bu, savaşın muazzam boyutu ve çevresindeki uluslararası entrikayı düşünürsek şaşırtıcı görünebilir. abd'nin bu çalkantılı dönemde işgal edilmeden kalmasının bazı temel nedenleri şunlardır:
1. benzersiz askeri güç:
yüzyılın ortalarında, birleşik devletler zaten kendisini formidable bir askeri güç olarak kanıtlamıştı. geniş toprakları, hızla büyüyen nüfusu ve artan endüstriyel kapasitesi, askeri gücünün sağlam bir temelini oluşturdu. birlik ordusu, başlangıçta bazı aksiliklerle karşılaşsa da, nihayetinde konfederasyon güçlerinin iki katından fazla olan 2 milyondan fazla askerle övündü. bu sayısal üstünlük, potansiyel yabancı müdahaleyi önemli ölçüde caydırdı.
2. uluslararası müttefiklerin eksikliği:
hem birlik hem de konfederasyon savaş sırasında yabancı destek aradıysa da, hiçbir büyük avrupa gücü iki taraftan da aktif olarak müdahale etmedi. bu kısmen karmaşık diplomatik ilişkiler ağı ve daha geniş bir çatışma potansiyeli nedeniyleydi.
ingiltere ve fransa gibi avrupa ülkeleri, başlangıçta güney pamuğuna bağımlılıkları nedeniyle konfederasyona sempati duysalar da, kendi ticaret çıkarlarını tehlikeye atmamak ve potansiyel olarak daha büyük bir uluslararası savaşı ateşlememek için nihayetinde tarafsızlıklarını korudular.
3. iç çatışma yurtiçi bir mesele olarak:
yabancı güçler, abd içinde büyük ölçüde iç çatışma olarak algılanan bir olaya karışmakta tereddütlüydüler. bu dönemde ivme kazanan ulusal egemenlik kavramı, iç işlere dış müdahaleyi caydırıyordu.
ek olarak, köleliğin merkezi bir sorun olduğu savaşın karmaşık siyasi ve ideolojik manzarası, yabancı müdahale olasılığını daha da karmaşık hale getirdi.
4. coğrafi izolasyon:
amerikan kıtasının uçsuz bucaksızlığı ve o dönemin sınırlı teknolojik yetenekleri, herhangi bir yabancı gücün büyük ölçekli bir işgal başlatmasını ve işgali sürdürmesini inanılmaz derecede zorlaştırdı.
vasti mesafeler boyunca birlikleri sevkleme ve muhafaza etmenin lojistik engelleri, çatışmanın her iki tarafından da olası şiddetli direnişle birleştiğinde, potansiyel saldırganları caydırdı.
sonuç olarak, abd'nin büyüyen askeri gücünün birleşimi, isteğe bağlı uluslararası müttefiklerin olmaması, çatışmanın iç yapısı ve ulusun coğrafi izolasyonu, birleşik devletler'in amerikan iç savaşı sırasında işgal edilmeden kalmasına katkıda bulunan faktörlerdir. bu olay, ulusun dayanıklılığının ve muazzam bir iç kargaşa döneminde yabancı müdahaleye boyun eğmeden yol alması yeteneğinin bir kanıtıdır.
abd'nin fiziksel olarak işgal edilmediği halde, iç savaş'ın uluslararası ilişkiler ve küresel güç dinamikleri üzerinde derin bir etkisi olduğunu hatırlamak önemlidir. çatışma, yeni askeri teknolojiler ve stratejiler için bir test alanı olarak hizmet etti ve sonuçları dünyanın siyasi ve ekonomik manzarasını önemli ölçüde yeniden şekillendirdi."
google gemini
"
amerikan iç savaşı, 1861'den 1865'e kadar ülkeyi parçalayan acımasız ve kanlı bir çatışma olmasına rağmen, birleşik devletler'in şaşırtıcı bir şekilde hiçbir yabancı işgal görmediğine tanık oldu. bu, savaşın muazzam boyutu ve çevresindeki uluslararası entrikayı düşünürsek şaşırtıcı görünebilir. abd'nin bu çalkantılı dönemde işgal edilmeden kalmasının bazı temel nedenleri şunlardır:
1. benzersiz askeri güç:
yüzyılın ortalarında, birleşik devletler zaten kendisini formidable bir askeri güç olarak kanıtlamıştı. geniş toprakları, hızla büyüyen nüfusu ve artan endüstriyel kapasitesi, askeri gücünün sağlam bir temelini oluşturdu. birlik ordusu, başlangıçta bazı aksiliklerle karşılaşsa da, nihayetinde konfederasyon güçlerinin iki katından fazla olan 2 milyondan fazla askerle övündü. bu sayısal üstünlük, potansiyel yabancı müdahaleyi önemli ölçüde caydırdı.
2. uluslararası müttefiklerin eksikliği:
hem birlik hem de konfederasyon savaş sırasında yabancı destek aradıysa da, hiçbir büyük avrupa gücü iki taraftan da aktif olarak müdahale etmedi. bu kısmen karmaşık diplomatik ilişkiler ağı ve daha geniş bir çatışma potansiyeli nedeniyleydi.
ingiltere ve fransa gibi avrupa ülkeleri, başlangıçta güney pamuğuna bağımlılıkları nedeniyle konfederasyona sempati duysalar da, kendi ticaret çıkarlarını tehlikeye atmamak ve potansiyel olarak daha büyük bir uluslararası savaşı ateşlememek için nihayetinde tarafsızlıklarını korudular.
3. iç çatışma yurtiçi bir mesele olarak:
yabancı güçler, abd içinde büyük ölçüde iç çatışma olarak algılanan bir olaya karışmakta tereddütlüydüler. bu dönemde ivme kazanan ulusal egemenlik kavramı, iç işlere dış müdahaleyi caydırıyordu.
ek olarak, köleliğin merkezi bir sorun olduğu savaşın karmaşık siyasi ve ideolojik manzarası, yabancı müdahale olasılığını daha da karmaşık hale getirdi.
4. coğrafi izolasyon:
amerikan kıtasının uçsuz bucaksızlığı ve o dönemin sınırlı teknolojik yetenekleri, herhangi bir yabancı gücün büyük ölçekli bir işgal başlatmasını ve işgali sürdürmesini inanılmaz derecede zorlaştırdı.
vasti mesafeler boyunca birlikleri sevkleme ve muhafaza etmenin lojistik engelleri, çatışmanın her iki tarafından da olası şiddetli direnişle birleştiğinde, potansiyel saldırganları caydırdı.
sonuç olarak, abd'nin büyüyen askeri gücünün birleşimi, isteğe bağlı uluslararası müttefiklerin olmaması, çatışmanın iç yapısı ve ulusun coğrafi izolasyonu, birleşik devletler'in amerikan iç savaşı sırasında işgal edilmeden kalmasına katkıda bulunan faktörlerdir. bu olay, ulusun dayanıklılığının ve muazzam bir iç kargaşa döneminde yabancı müdahaleye boyun eğmeden yol alması yeteneğinin bir kanıtıdır.
abd'nin fiziksel olarak işgal edilmediği halde, iç savaş'ın uluslararası ilişkiler ve küresel güç dinamikleri üzerinde derin bir etkisi olduğunu hatırlamak önemlidir. çatışma, yeni askeri teknolojiler ve stratejiler için bir test alanı olarak hizmet etti ve sonuçları dünyanın siyasi ve ekonomik manzarasını önemli ölçüde yeniden şekillendirdi."
google gemini
devamını gör...
2.
o dönemde ingiltere hariç deniz aşırı operasyon gücü , donanma ve deniz -kara piyade birlikleri olan başka bir ülke yoktu...
ingiltere ,abd devrimi sonrası ,zaten dolaylı olarak anglo-sakson birliğini dolaylı olarak destekliyordu. irlandalılar ve ingilizler abd'nin yönetici kadrosunun çoğunluktaki uluslarından idi.
yoksa yeraltı kaynakları, yer üstü üretimi bilhassa hayvancılık ve tarım , muazzam iş gücü ,kuzey'in zenginliği yapabilen olsa agız sulandıran topraklar.
fransa zaten napolyon sonrası zayıflamıştı ,deniz aşırı gücü olsa 1800 başında louisiana bölgesini satmazdı (bu bölge bugünkü abd'nin % 21'i kadardı ,2,1 milyon kilometrekare. ,güney'den kuzey'e abd'nin tam ortasında ki topraklar.
rusya zaten zayıf bir ülke idi,1861-65 savaş sonrası ,1867'de alaska'yı abd'ye sattı. ispanya,almanya gereken kuvvette değildi. hareketv kabiliyeti 1500-1600 ler de bitmişti.
bir tek avusturya imparatorluğu eğer iç savaş 1930'larda olsaydı abd2yi işgal edebilirdi ,meksika'da 1930'larda olsaydı, avusturyalı imparator maksimilyan ,fransa ve avusturya destekli meksika imparatorluk ordusu ile saldırır işgal başlatabilirdi. teksas savaşları ve aloma savaşı örnektir. o dönem avusturya -fransa destekli meksika ordusu (1930'lar) çok güçlü ve tam donanımlı ordu idi, ,fakat meksika'da iç karışıklar bu orduyu zayıflattı ,1948'de abd ordusuna yenildi meksika elinde ki toprakları da kaybetti(abd güney eyaletleri toprakları ve californiya) ),zaten 1967'de hem avusturya imp hemde meksika imp, son buldu yerine başka yönetimler geldi.
yani aslında kaderin abd'ye yardım etmesi olayı ,tabi burada abd'nin sanayi gücünü göz ardı edemeyiz, 2. sanayi devrimini yakalamış bir abd var 1800lerde .
bunu (2. sanayi devrimi) dünyada fransa ,abd ve ingiltere'den başka başaran yok.rusya olabilir bilgim az...
birde ingiltere'yi unutmamak gerekir ,kanada ve kraliyet hep amerika'nın yanında idi.
olay budur , biraz şans fazlası ile kendi gücünü yaratmış abd.
zaten abd 1890'lardan sonra emperyalist niteliğe kavuştu, deniz aşırı ülkelerde ve kendi kıtasında operasyonlara başladı.
bana göre güney konfederasyonu kazansa idi 1890-1910 abd avrupa^da almanya- rusya ve asya'da başta japonya ,,(tabi ingiltere'nin gücü önemli) ,abd topraklarında savaş yaşanabilirdi.
bakın bugün bile güney eyaletleri hala zırvalıyor.
tarih tesadüflerle ilerler,20-30 senelik aralıklar çok şeyi değiştirebilir bazı hallerde.
not; bu yazı en az 20 sayfalık bir yazı olmalıydı, abd iç savaşı 1988 civarı özel ilgi alanımdı,36 sene olmuş aklımda kalan bu ,fakat şu var,bu yazım bile nadir bilgidir ,yazacak insan azdır.
ingiltere ,abd devrimi sonrası ,zaten dolaylı olarak anglo-sakson birliğini dolaylı olarak destekliyordu. irlandalılar ve ingilizler abd'nin yönetici kadrosunun çoğunluktaki uluslarından idi.
yoksa yeraltı kaynakları, yer üstü üretimi bilhassa hayvancılık ve tarım , muazzam iş gücü ,kuzey'in zenginliği yapabilen olsa agız sulandıran topraklar.
fransa zaten napolyon sonrası zayıflamıştı ,deniz aşırı gücü olsa 1800 başında louisiana bölgesini satmazdı (bu bölge bugünkü abd'nin % 21'i kadardı ,2,1 milyon kilometrekare. ,güney'den kuzey'e abd'nin tam ortasında ki topraklar.
rusya zaten zayıf bir ülke idi,1861-65 savaş sonrası ,1867'de alaska'yı abd'ye sattı. ispanya,almanya gereken kuvvette değildi. hareketv kabiliyeti 1500-1600 ler de bitmişti.
bir tek avusturya imparatorluğu eğer iç savaş 1930'larda olsaydı abd2yi işgal edebilirdi ,meksika'da 1930'larda olsaydı, avusturyalı imparator maksimilyan ,fransa ve avusturya destekli meksika imparatorluk ordusu ile saldırır işgal başlatabilirdi. teksas savaşları ve aloma savaşı örnektir. o dönem avusturya -fransa destekli meksika ordusu (1930'lar) çok güçlü ve tam donanımlı ordu idi, ,fakat meksika'da iç karışıklar bu orduyu zayıflattı ,1948'de abd ordusuna yenildi meksika elinde ki toprakları da kaybetti(abd güney eyaletleri toprakları ve californiya) ),zaten 1967'de hem avusturya imp hemde meksika imp, son buldu yerine başka yönetimler geldi.
yani aslında kaderin abd'ye yardım etmesi olayı ,tabi burada abd'nin sanayi gücünü göz ardı edemeyiz, 2. sanayi devrimini yakalamış bir abd var 1800lerde .
bunu (2. sanayi devrimi) dünyada fransa ,abd ve ingiltere'den başka başaran yok.rusya olabilir bilgim az...
birde ingiltere'yi unutmamak gerekir ,kanada ve kraliyet hep amerika'nın yanında idi.
olay budur , biraz şans fazlası ile kendi gücünü yaratmış abd.
zaten abd 1890'lardan sonra emperyalist niteliğe kavuştu, deniz aşırı ülkelerde ve kendi kıtasında operasyonlara başladı.
bana göre güney konfederasyonu kazansa idi 1890-1910 abd avrupa^da almanya- rusya ve asya'da başta japonya ,,(tabi ingiltere'nin gücü önemli) ,abd topraklarında savaş yaşanabilirdi.
bakın bugün bile güney eyaletleri hala zırvalıyor.
tarih tesadüflerle ilerler,20-30 senelik aralıklar çok şeyi değiştirebilir bazı hallerde.
not; bu yazı en az 20 sayfalık bir yazı olmalıydı, abd iç savaşı 1988 civarı özel ilgi alanımdı,36 sene olmuş aklımda kalan bu ,fakat şu var,bu yazım bile nadir bilgidir ,yazacak insan azdır.
devamını gör...
3.
cağrafi izolasyon kesinlikle önemli bir etken, zaten lincoln da avrupa ile işimiz yok kafasındaydı yani avrupa meselelerine tarafsız kalıyorlardı. birde o dönemlerde fransanın amerika'daki bir bölgenin haklarını abd ye satma olayı vardı sanırım tarihini bilmiyorum konuyla da ne alakasıysa artık.
devamını gör...