amerikan polisinin çinli kadını delik deşik etmesi

videodan anladığım kadarıyla çinli kadın evinden atılıyor bunun üzerine amerikan polisi geliyor ve bunu kağıtla bildiriyor. kadının elinde bir bıçak var ve bunu kapıdaki kişiyi tanımadığı için eline aldığını söylüyor. bu arada kadın sanırım şizofren hastasıymış. aslında polise o anda bir tehdit oluşturmuyor bir süre tartışıyorlar ve kadın kapıyı kapatıyor. daha sonra amerikan polisi 1 yığın polisi oraya topluyor kadını kapıyı açması için uyarıyorlar sonra odasına kadar girip bıçağı bırakmasını istiyorlar. kadına birkaç kez plastik mermi ile ateş ediyorlar daha sonra kadın elindeki bıçakla bir polis memurunu yaralıyor. amerikan polisleri kadına ateş açıp delik deşik ediyor ve kadın olay yerinde hayatını kaybediyor. youtube yorumlarında polisler ciddi şekilde eleştiriliyor başka şekilde halledebileceklerini söylüyorlar ve polislerin beceriksizliği eleştiriliyor. arada polis köpeği adamın bacağını falan ısırıyor ilginç bir olay.

polise bıçak çekip bir de saldırıp yaralarsan vururlar. orası kavga görünce bulaşmayayım diye yol değiştiren ekiplerin ülkesi değil. zaten görür görmez ateş açma yok. öncesi pazarlık, bırakma iknası. kadın polisi bıçaklayıp üzerlerine koşmaya devam edince film kopuyor. plastik mermi de denemiş, -belki aldığı ilaçlardan-durduramamışlar.

burada polis kurumunda değil mental sağlık desteğinde, sağlık sisteminde sorun var. şizofren ve zarar verme ihtimali olan kadın neden yalnız ve bu zamana kadar destek bulamamış?

tam bir beceriksizlik örneği. senin o andaki işin o tebligatı yapmak. kadın kağıdı alıyor, kafa belli ki yerinde değil, burada ali desidero'dan geliyor: hadise çıkacak besbelli.
kadın kapıyı kapatmış, o anda senin için tehlike unsuru değil. hemen başlayan bir çatışma yok zaten çatışacak bir şey de yok kuş kadar kadıncağız. baktın ki iş boka saracak-ki belli, saracak- çağır arabulucuyu, psikiyatrik desteği. kapının kapatıldığı andan sonra bu opsiyonun var, süre var, olay durulmuş. ama yook döt kadar eve hücre evi basar gibi 10 tane götü göbeği birbirine karışmış dallama zorla giriyor, zaten gergin kadını daha da saldırganlaştırıyor, o dar yerde, o hengamede ateş ediyor, bir de kapıda sıkışıyorlar üstüne üstlük bıçaklanıyorlar. ulan bu olayda, içerideki bir kadın değil otomatik tüfek taşıyan biri olsaydı, ya da kadın silahlı olsaydı? sen plastik mermi atarken kadın o kafayla bunun ayrımını yapamayıp, dipte bulunduğu odadan kolu uzatıp, körlemesine yaylım ateşi açsaydı? deseydi ki iş buraya geldi, belli ki çıkış yok, bari bu salaklar döt kadar yere doluşmuşken yakın mesafeden tarayayım?
olay nasıl bitecekti?
geri zeķalıca, plansız, acemice yapılan bir olay.
kadının elinde bıçak olması bir tehdit unsuru olsa da ilk anlarda polise doğru hamle yok.

10-15 tane gerzek içeren bir lanet olası federal operasyonudur.

ulan serçe kadar kadının evinde demek ki bir aygaz tüp olsa, vanayı açıp san diego polisinin yarısının amel defterini kapatacaktı. yaptığınız operasyona, aldınız eğitime ve özellikle de kalıbınıza tüküreyim. fil kadar adamları bok gibi yere serdi deli karı.
kim bilir, kadın o psikoloji ile ev sahibini ve ailesini doğrayacaktı ihtimalen, belkide böylesi daha hayırlı olmuştur.

kıssadan hisse :
bir federal size

dediğinde, artistlik yapmayacaksın aga.

edit : düzeltme

amerikan polisi yine mutlu etti. dosta güven veriyorlar yine. gerçek bir ülke olunca polis de böyle anında veriyor cezayı işte. bizde suriyelilere yurt dışına çıkma yasağı koysunlar ıvır zıvır.

bu favori kanalım, istisnasız hiç biri ''drop the knife'' talimatına uymaz ve bum.
polisin biraz panik anına gelmiş galiba, yalan olmasın ben de üstüme bıçakla koşan bir kadın görsem ve polis olsam bi hasstir lan durumu yaşarım.
korku filmi sahnesi gibi, kadın da çinli olunca tam korku filmi karakteri.
tebrik ederim yine de güzel atış.
havlayan köpek ısırmaz sözü de çürütüldü aslında, rahmetli hem çok bağırır, hem de iyi bıçaklardı.
bu arada san diego polis teşkilatındaki glock (öyle gözüküyor) marka silahların patlama enerjileri bir tık düşük, plastik mermilerden bahsetmiyorum, tabancalardan bahsediyorum.

bu haber yahoo news'a da düştü. ya da ilk oraya düştü. kadın şizofreni hastasıymış. kadının şizofreni hastası olduğunu polisler biliyorlarmış. yani oraya giderken yanlarına bir psikiyatrist, azgın hastaları yatıştırmaya yarayan ilaçlı iğne atan tabanca kullanan sağlık personeli, en azından uzaktan etki eden telli şok cihazı almamışlar. amerikan polisi onun bunun çocuğu olduğunu göstermiş ve hasta bir kadını delik deşik etmiş. bizim polis dibi yalayanlar da bu onun bunun çocuklarını dilliyorlar.

şok cihazı yada uyuşturucu tabanca neden kullanmadilar diye soranlara kabaca cevaplayayım.

amerikan polisleri egitilirken üçüncü kişileri gözeterek eğitilir yani elinde bıçak olan biri bıçağı birakmazsa üçüncü bir kişiye zarar verebileceği varsayılır dolayısı ile etkisiz hale getirmenin en kısa yolu öldürmekse öldürürler bu kadar basit.

ki videonun başında bıçağı bıraksa gene sorun olmayacak, en fazla tutuklanacak. tahliye evragini gören polis evragi verdikten sonra bıçağı görüp silahına davranıyor çünkü bu adamı öyle egittiler ve dogrultmuyor farkındaysanız yan tutuyor zarar vermek istemiyor kadın sinir krizi geçirince de ekiplerden yardım istiyor.

ölümü haklı yada haksız abd polislerinin tüzüğüne uygun çünkü adamların olayı bu.

mesela neden bacağa sikmayip mermi yagdiriyorlar onu da söyleyeyim, bir insanı başından vurmadiginiz sürece ayakta kalıp çatışmaya devam eder ondan dolayı mermi yagdiriyorlar.

bir amerika klasiği.

birkaç ayrı siteden okudum haberi. kadının şizofren olduğuna dair bir bilgiye rastlamadım.

kadın bu olaydan 1 gün önce binada yönetici dahil 2 kişiyi bıçakla tehdit etmiş. tahliye kararı bu yüzden çıkmış olabilir. kapıda polisi görünce kapıyı bıçakla açıyor ve gelenlerin gerçek polis olduğuna ikna olmuyor. içeri girmeye çalışan bir grup insan olduklarını düşünüyor ve rozet göstermedikleri için polislere sinirlenerek kapıyı kapatıyor. bu pazarlık 45 dakika kadar sürmüş.

45 dakikanın ardından k-9'lu birlik de geliyor kadın çıkmadığı için. kapıyı açıp girdiklerinde kadın bu kez elinde daha büyük başka bir bıçakla yatak odasında görülüyor. bıçağı bırakması konusundaki hiçbir uyarıya aldırış etmiyor. sonunda da benzeri tüm olaylarda olduğu gibi canından oluyor maalesef. olayla ilgili soruşturma başlatılmış. ateş eden polisler de masa başı görevine alınmış.

olayın özeti bu merak edenler için.

1 milyon kere "drop the knife now" dedi, bir noktadan sonra "n'apalım birader vur artık sen de" dedirtti, beklerken gerildim. polisin üzerine koştu, birini bıçakladı, vurmasalar öldürecekti belki de polisi.

düzenlenen operasyonun büyük bir beceriksizlik, tam bir kaos olduğu da ayrı bir mesele.

ben eskiden bizim haber kanallarının propagandaları ile amerikan polisinin ağır ırkçı ve acımasız olduklarını düşünürdüm *, fazla agresif olduklarını hemen silahlarına davranmalarını çok kötü bulurdum ta ki amerikan kaynaklı haberleri okuyana, kameralar ile kayıt altına alınan görüntüleri görene kadar. halkın polise bakış ve yaklaşımını bizim gibi olmaması ile de alakalı tabi bunlar. bizde çok fazla bir suçlunun polis öldürdüğünü duymayız lakin onlarda öyle polis videoları var ki harbiden kan dondurucu ve anlık gelişen olaylar. karşıdaki adam masum masum konuşurken tak diye çekip aniden vurabiliyor seni o yüzden, polislerin yaklaşımını yadırgamamaya başladım.

bir video var bulursam editlerim buraya beyaz bir adam araba içinden tartışırken boğuşma esnasında 2 polisi kafasından vurup gidiyor, 0 acıma bir de bundan önce ağlama numarası falan yapıyor. e yani bunları gördükten sonra da polise vay sen nasıl ateş edersin, adamın elinde silah bile yoktu hemen diyemiyorum, çünkü adamlar silahı yoktan çıkarıyorlar bir anda. o yüzden ani bir hareket ile vurmak zorunda kalabiliyorlar karşılarındakileri. velhasıl kelam oradaki polislik buradaki ile bir değil, her yıl görev başında 130 civarı polis ölüyor orada. bunların 60-70 arası vurularak öldürülüyor.

beyaz çocuk
video1:

video2(polis memuru oracıkta ölüyor, bir de o kadar düzgünce konuştu herif :(( ):

amma tantana yaptınız be. 329 milyon nüfusu nasıl hizada tutacaksınız? insan hakları denen tatava abd'de sökmez. çünkü insan hakları denen sistem sosyal bir devlet gerektirir. abd sosyal bir devlet değildir, böyle bir iddiası da yoktur. kapitalizmin özünü yaşar amerikanlar. it gibi çalışacaksın, şansın yaver giderse orta sınıf olursun. nusret falan nasıl çıktı sanıyorsunuz?

abd polisine burada iş öğretenler mi dersiniz, manyak bir çinliyi savunanlar mı dersiniz.

baya komiksiniz. bizim tanrımız 'devlet' bakışıyla abd'deki sistemi anlayamazsınız. türkler güya müslümandır ama 'devlet' dedim mi herkes oturuşunu düzeltir. biz ne allah'a ne göktanrı'ya tapıyoruz. devlet'in uzantısı ise polis ve askerdir. bizim toplumumuzda polis ve asker olmak bir onur madalyasıydı ki akp bu kavramların da içini boşalttı. sınav soruları çalındı, mülakatlarda atatürkçü adaylar elendi vs...

şimdi siz bu 'devlet' tapınışıyla amerikan polisine sımsıcak kucak açarken sizi uyandırmak gene bana düştü. amerika'da polis öldürmek gurur verici bir şeydir. hele ki beyaz bir polisi öldürmek gurur vericidir.

abd denilen ülke beyaz, sarı ve siyah ırkların karışımıdır. ancak bu karışım su ve zeytinyağı gibidir. asla birbirine homojen şekilde karışmaz.

çinli bir kadın bir amerikan için sarı ırktan başka bişey değildir. amerikanın kurucu iki toplumu vardır: iskoçlar ve ingilizler. george washington bir ingiliz generalidir. birleşik krallığa ihanet edip amerikan bağımsızlık savaşını kazandı. abd'de abraham lincoln'e kadar herkesin zenci köleleri vardı. oturun biraz abd tarihi okuyun. burda gelip amerikan polisine iş öğretmeyin. bireysel silahlanmanın bir sektör olduğu ülkedir orası. karşındaki insan donundan 'gun' çıkarıp kafanı patlatıp teksas'a kaçar. kimse de yıllarca bulamaz. izlediğiniz cinayet belgesellerinin hepsi gerçek, bu bile sizi deli etmeliydi. ama yoook illa uniforma seviciliğiniz kızışacak.

bireysel hiçbir değeri olmayan tipler üniformalara aşırı anlam yükler.

adamakıllı 3 polisin yapacağı bir göreve 13 işe yaramaz polisle gidersen olacağı budur.
madem elinde bıçak var ağ atın lan üstüne ne uğraşıyorsunuz.