amsterdam

içine şeker atılmış kırmızı tuborg. kandırmayalım birbirimizi.

duman duman bir kent

2008 yılında gittiğimde turist akınına uğrayan sokaklar idrar ve esrar kokusuna mahkum olmuş durumdaydı. tabi biz de her turist gibi amsterdam ın o meşhur yerlerinden gezmeye başladık ama sonrasında şehri keşfettikçe görünenin altında bambaşka huzurlu bir şehir yatıyormuş meğer.

bir de insanın hoşgörü algısını oldukça genişleten bir şehirdir. örnek olarak, ilk kaldığımız hostel, ki fiyatları çok ucuz diye kalmayı tercih etmiştik, özellikle gayler için dizayn edilmiş bir mekanmış. lgbti demiyorum, hani hostelda sadece erkek var. biz de 3 erkek aynı oda da kalınca ve türk usulü ayaklı başlı yatarız moduyla yatak sayısında vs. ısrarcı olmayınca oteldeki görevli baya bize yürümüştü, eh doğal dedik tamam sorun yok, straight der geçeriz dedik ama olmadı abinin o yargısını yıkamadık. 2 gün mecbur kaldık. nihayetinde her giriş çıkışımız bize sabrı öğretti.

turist olarak gelenlerin artık legal olarak papatya içemeyeceği şehir. üzmüştür.

bu zamana kadar ülke sandığım şehir. vay be amsterdam şehir çıktı.

(bkz: mantarlı kek)
(bkz: uçacaksın)

3 defa gitme fırsatı bulduğum; totalde 9 gün kaldığım, harikulade bir ülkenin, güzel bir başkentidir. insanların bir birilerine olan saygısı; ter temiz cadde ve sokakları, sorunsuz trafiğiyle görülmeye değer bir kenttir.

renkli sokakların,
kırmızısı şehir.
hava dumanlı burada,
önünü görebiline aşk;
puslu olsun.
ya sürekli uzayan bacak,
bacağım nerede, gören var mı?
var mı yanaklarım uyuşana kadar
gülmemin sebebi?

dün mü bugün,
bugün mü yarın?
zaman nerede kaldı?
gören var mı?

yıldız tozu serpilmiş,
insanlara burada.
hava dumanlı,
insanlar rahat.

*

zaten sevdiğim bir ülke yorumlardan da gidesim geldi şuan .

nieuw-west semtinde bulunan belediye binasından diz üstü etek giymenin yasaklandığı şehir. hollandalılar alınan kararı önce şaka falan zannedip güldüp geçmiş, akabinde alınan kararın gerçek olduğunu öğrendiklerinde belediye başkanı akp tabanlı mı onu araştırmaya başlamışlar.

daughter'ın enfes parçası.

....skin up like lightning
breathing flames from tourist trade
your eyes go quite frightening
you lock your gaze on to my face....

2 sene sonra yerleşeceğim güzide şehir. orada ölmek istiyorum.

2 ay sonra oradayım. umarım geri dönebilirim.

su üstüne kurulan ve adını bile su üstüne kurulduğu için amsterdam yani baraj anlamına gelen kelimeyi kullanıyorlar yüz yıllardır.

anlatıldığı kadar şahane bir şehir miymiş göreceğiz sanırım bu hafta içi. gidince görülmesi gereken yerler hakkında tavsiyeleri olan ya da ben oralardayım oturalım bir iki satır muhabbet edelim diyen güzide yazarların mesajlarını bekliyorum efendim. yolunuz fransa'ya düşerse ben de sizi ağırlarım.

hollanda'nın başkenti ve en büyük kentidir.
van gogh'un memleketidir, dam meydanı ile de bilinir.

hollanda'nın başkenti olan güzide şehirdir. herkesin bir gün gitmek istediği yerdir. yaşadığımız ülkede hayal olan birçok şeyi barındıran alice harikalar diyarıdır..

bugün bir kadının özellikle aradığı bira markası. güzel mi acaba?

hollanda'nın başkenti.
hollanda'da yaşadığım yıllarda işten güçten vakit buldukça gidip gezdigim eşsiz güzellikte bir şehir. türk nüfusu en yoğun olan yerdir aynı zamanda. genelde karamanlılar ile konya cihanbeylilerin istilası altında.
birgün yolunuz düşerse şayet dam meydanina gidin oradaki kerhaneyi de ziyaret edin derim.

parklarında rahatça uyuyabileceğiniz şehir, bir kere gittim.