amsterdam

bir ülkenin başkenti olup da o ülkenin parlamentosunu içinde barındırmayan gidip görülesi şehir.

işe bisikletle gidip gelmeyi özendiren başkent

esrarın yasal olması ile space kek denen esrarlı kekleri ile, red lightı ile gençler arasında bir hayli revaçta olan şehir.

hem gece hayatı hem sakinliği aynı ölçüde barındıran şehir. yaşlısı da çok mutlu genci de.

eğer yolunuz düşerse ve bira sever biriyseniz arendsnest adlı mekana mutlaka uğramanızı tavsiye edebileceğim şehir. 140’dan fazla bira çeşidi var, muazzamdı.

hollanda'nın istanbul'u gibi olan şehir.
hollanda'nın neresine giderseniz gidin, amsterdam'a ulaşımı çok pratiktir.

sadece gece hayatı, esrar ve seks olarak düşünülmesi cehalet yatkınlığı olan şehir.
inanılmaz güzel sakin kasabaları da vardır, her biri gidip görülesi huzur dolunası yerlerdir.

insandan çok bisikleti bulunan ve yine en çok bisikleti çalınan şehir.

bisikletli bir hayat hayali kurduran ancak erasmus'a gittiğimde de tek başıma gitmeye kendimi ikna edemeğim yerdir kendisi benim için.

volendam,marken,edam gibi masal kasabaları barındıran ve kanallar dolayısıyla üzerinde birçok yüzen evin olduğu ,kendine has mimarisiyle güzel hollanda şehri.

günün birinde gitmeyi düşündüğüm şehirdir.

bisiklet yolu araba yolundan daha kalabalık olan, müzelerini zevkle gezdiğim canım şehir.

her avrupa şehrine mutlaka bir kez gidilip görülmeli. amsterdam'aysa her sene...

euro 9.40 olmuş bu dönemde amsterdam'a gidilmez. evet.

içimi hoş şekerli bir bira. kutusu da güzel. mat siyah.

balayına gitmeyi düşlediğim şehirdir.

king's day kutlamaları esnasında her sokağına, neredeyse her evin önüne ayrı sahne kurulan, kocaman bir partiye dönüşen şehir. her telden, her zevkten insana hitap eder. sokak aralarında seyyar biralar ve başka çeşitli içkiler satılır. kanal gezileri düzenlenir, her bir teknede ayrı eğlence olur. bir de ulusal renkleri turuncu olduğu için insanlar turuncu ağırlıklı giyinirler bu özel günde.

normal zamanlarda da oldukça kalabalıktır. arabalar size yol verir ama bisikletliler asla.. muhteşem müzeleri, red light stricti, birbirinden farklı değişik ürünler satan mağazaları, ve elbette coffee shop'ları ile ünlü, gezilesi, yaşanılası bir şehir. schiphol havalimanına trenle yaklaşık 10 dakika mesafededir.

sadece legal şekilde ot ve diğer uyuşturucuları tüketmek için gidiliyorsa üç gün yeterlidir fakat müzeleri falan gezeceğim diyorsanız beş gün gibi bir süre yeter.

hayatımın en özgür 5 gününü yaşadığım güzide şehir. tekrar kavuşacağımız günü bekliyoruz.

hollanda'da yer alan bir şehir olmasından ziyade içimi güzel ve yüksek alkollü bir bira olmasıdır beni ilgilendiren..