#vizyondaki filmler
drama / tarihi kurgu
7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yönetmenliğini david o.russell'in yaptığı ,bol yıldızlı kadrosu ile dikkat çeken film. 1930'lar da geçen film 3 arkadaşın bir cinayetin şüphelileri haline gelmelerini konu ediniyor.filmin gösterim tarihi 4 kasım 2022.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

amsterdam | official trailer | 20th century studios / 20th century studios
devamını gör...
dün sinemada izlediğim ve iyi bir kadroyla izlenebilir film. filmin yönetmenliğini david o. russell yaparken, oyuncu kadrosunda christian bale, margot robbie
,robert de niro, john david washington, rami malek, anya taylor-joy,taylor swift,chris rock gibi ünlü oyuncular yer alıyor. üstteki yazarın dediği gibi, tam bir yıldız geçidi.

film, 1.dünya savaşı sırasında tanışıp arkadaş olan ve ne olursa olsun birbirlerini kollayacaklarına söz veren burt ve harold ile cephede yaralanınca onlara yardım eden hemşire valerie etrafında dönüyor. kısa sürede samimi olan bu üçlüden valerie bir süre sonra ayrılmak zorunda kalır. burt, doktorluğ devam edip, bir yandan da gazilerin deforme olan yüzlerine protez yapmaktadır. harold ise avukat olmuştur. burt evlidir ve eşi zengindir ama ailesi onu bir türlü kabullenememiştir. bu üçlünün yolu, bir yakınlarının gizemli ölümlerini araştırmak için merhumun kızı tarafından yardım istenince kesişir. sonrasında şahit oldukları cinayet ve bu cinayetten ayrılmaz ikilinin suçlanması , onları bu davayı araştırmaya zorlayacaktır.

bu filmin kısaca konusu. bu filmde robert de niro’nun canlandırdığı gil dillenbeck karakteri, gerçekte yaşamış tümgeneral smedley butler‘dan ilham alınmıştır. butler 1934 yılında varlıklı insanlardan oluşan bir örgütün, kendisine roosevelt’ı devirmek ve gaziler örgütünün de desteğiyle bir diktatörlük kurulmasına dair kendisine teklif götürüldüğünü yeminli ifadeyle belirtmiştir.bu ifade büyük bir yankı uyandırsa da, örgüt üyeleri bu işten sıyrılmış. filmin sonlarına doğru gil ile smedley’in paralel konuşmaları yayınlanıyor .en etkileyici olanlardan biri de gil’in gaziler toplantısındaki konuşması , ekrana düştüğünde o konuşmayı tekrar tekrar izleyeceğim.

filmin genel değerlendirmesine gelirsem, film bittikten sonra pek de etkisinde kalmıyorsunuz. zaten ünlü yığılması yaşanan filmlerde bu maalesef olağan bir şey. ama bale için bu film defalarca izlenir. kendisinin yeteneği zaten malum ama bu filmdeki performansını özellikle ayakta alkışlamak istedim. robert de niro’nun kısa bir rolü vardı zaten. diğer oyuncular da çok başarılıydı ki margot robbie’ye gerçekten hayranım ama bale hepsini gölgede bırakmış. bunlar harici, o zamanları çok iyi yansıtmışlar. zaten 1900-1950’li yıllar arasına ayrı bir hayranlığım var. o dönemi dekorda da olsun görmek benim için heyecan vericiydi.

film için yine amerika propaganda filmlerinden biri diyebilirim. tüm dünya gil’in kabul etmediği diktatörlüğü kabul etmesine rağmen*, bir tek amerika kabul etmemiştir* yine amerika özgürlükçüdür, amerika yine demokratiktir, amerika yine bir numaradır.

film ile ilgili alakasız bir detay da, nedense bu üç arkadaş bana niçe,salome ve paul üçlüsünü anımsattı. özellikle valerie karakteri, salome gibi güçlü, yaratıcı bir kadınmış. her ne kadar bu iki arkadaştan sadece biri valerie’ye aşık olsa da , bu üçlü bana direkt niçe üçlüsünü çağrıştırdı.

film ile ilgili aklımda kalan unsurlar bunlar. izleyecek olanlara iyi seyirler.
devamını gör...
serpme kahvaltı gibi kadrosuna rağmen izledikten sonra adını bile hatırlamayacağınız bir film. hala izlemeyen varsa çok şanslısınız.



amsterdam'da ölümüne kankayız moduna çok hızlı geçilmiş. arkadaş olmalarını gerektirecek bile bir ortam yokken nasıl muhteşem üçlü oldular?

doktorun özel hayatında yaşadığı sorunların bir sebebi yok. doktorun herkese yardım etmesinin sebebini anlarım da ne yaşadınız da bu derece evsiz kaldınız? yani en azından bir aldatma, travma, şok edici bir yalan olsaydı da derine inmeseydik.

avukat için denecek bişey yok. olmasa da olurdu gerçekten. filmde avukatın sahnelerini silebiliriz ve film yine aynı kalır. adamın dokunduğu tek bir yer yok.

hemşire yazılırken seyircinin ne düşünmesi istendi acaba? başarısız bir plot twist kalkışması gördüm. plot twistle alakası yoktu aslında. ters köşeyi abisi yaptı denebilir. en azından denedi.

yan rollerdeki büyük isimlerin de "ya buralardan geçiyordum bi bakiyim dedim" dediklerine eminim. ispatlarım da. taylor swift'in sahnesi 7 saniye. ne diye yazdınız afişe? zoe saldana 1 dakika falan göründü. de niro'nun olayları açığa çıkardığı sekanslar rezaletti. rami malek de hep aynı tip. sıktı artık. hiç çaba göstermiyor, ifadesiz replik okuyor. bale de metot oyuncusu olacağım diye hep aynı obsesif tavırları tekrarlıyor. margot robbie'nin güzel olduğu için bu kadar filmde oynadığı söylense de bence bundan çok daha fazlası var. sahneyi dolduruyor, doğaçlama yapıyor, her filmde senaryoya dokunuşlar yaptığı söyleniyor ve enerjisi yüksek.



neyse işte izlemeyin.
devamını gör...
geçtiğimiz sene büyülü fener sinemasında izlediğim film. bugün tesadüf eseri imdb listemde görmesem tamamen aklımdan çıkmıştı ilginç bir şekilde. oysa çok da kötü değildi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"amsterdam (film)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim