1.
can yayınlarının pınar savaş çevirisi ile yayımladığı, büyülü gerçekçiliğin ustası, nobel ödüllü yazar gabriel garcia marquez'in kendi anılarını anlattığı eseri.
marquez'i okuyanlar bilir romanlarında anlattığı çoğu hikayede kendi yaşamından izler vardır. o yüzden anılarını anlattığı bu eseri okumak, romanları ile ilgili bir ipucu, iz yakalamaya çalışmak benim için büyük bir zevk oldu. birçok isim ve yer adı geçiyor eserde. o yüzden biraz dikkatli okumak gerek fakat garcia okuyanlar bu duruma zaten alışıktır diye düşünüyorum. ayrıca sadece marquez'in hayatı hakkında değil kolombiya hakkında da kafanızda az çok bir fikir oluşuyor eseri okuduğunuzda. marquez'in hayatı gerçekten ilham verici.
hayat, insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır"
marquez'i okuyanlar bilir romanlarında anlattığı çoğu hikayede kendi yaşamından izler vardır. o yüzden anılarını anlattığı bu eseri okumak, romanları ile ilgili bir ipucu, iz yakalamaya çalışmak benim için büyük bir zevk oldu. birçok isim ve yer adı geçiyor eserde. o yüzden biraz dikkatli okumak gerek fakat garcia okuyanlar bu duruma zaten alışıktır diye düşünüyorum. ayrıca sadece marquez'in hayatı hakkında değil kolombiya hakkında da kafanızda az çok bir fikir oluşuyor eseri okuduğunuzda. marquez'in hayatı gerçekten ilham verici.
hayat, insanın yaşadığı değildir; aslolan, hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır"
devamını gör...
2.
gabriel garcia marquez'in birçok anısını anlattığı otobiyografik eseri. ya bu adamı bir yazar olarak gerçekten çok seviyorum. harika bir zihin ve yetenek. okurken insanı halden hale sokuyor hep. her ne kadar bu kitap kurgu olmasa da insanın içine dokunuyor çoğu zaman.
anlatmak için yaşamak yazdıklarına bir içgörü, arka planda neler var bunu kısmen gösteren bir eser. bu açıdan çok sevdim.
zaten kurgu olmadığı için öyle üslup olarak vs çok da bir şey söylenmez herhalde üzerine. ama edebi olarak çok değerli bir eser. dediğim gibi marquez'in yaşamından okuduğumuz çoğu şeyde kitaplarıyla ilgili bir şeyler görüyoruz çünkü.
kitabın bir başka çok sevdiğim yanı ise bambaşka bir kültür ve tarihle ilgili bir sürü bilgi edinmek oldu. latin amerika kültürü ilginizi çekiyorsa bu konu hakkında da çok iyi bir kaynak olur kitap.
kitaptan öğrendiğim ve beni en çok şaşırtan şeylerden biri kolera günlerinde aşk kitabının bir nevi yazarın kendi anne babasının hikayesi olması olmuştu. marquez'in en sevmediğim kitaplarından biri olduğu için ne hissedeceğimi bilemedim...
yazarın tüm kitaplarını okuduktan sonra okunması tavsiye edilir.
anlatmak için yaşamak yazdıklarına bir içgörü, arka planda neler var bunu kısmen gösteren bir eser. bu açıdan çok sevdim.
zaten kurgu olmadığı için öyle üslup olarak vs çok da bir şey söylenmez herhalde üzerine. ama edebi olarak çok değerli bir eser. dediğim gibi marquez'in yaşamından okuduğumuz çoğu şeyde kitaplarıyla ilgili bir şeyler görüyoruz çünkü.
kitabın bir başka çok sevdiğim yanı ise bambaşka bir kültür ve tarihle ilgili bir sürü bilgi edinmek oldu. latin amerika kültürü ilginizi çekiyorsa bu konu hakkında da çok iyi bir kaynak olur kitap.
kitaptan öğrendiğim ve beni en çok şaşırtan şeylerden biri kolera günlerinde aşk kitabının bir nevi yazarın kendi anne babasının hikayesi olması olmuştu. marquez'in en sevmediğim kitaplarından biri olduğu için ne hissedeceğimi bilemedim...
yazarın tüm kitaplarını okuduktan sonra okunması tavsiye edilir.
devamını gör...
3.
gabriel garcia marquez imzalı eser olup 2002 yılında yayınlanmış otobiyografik esintiler taşıyan kitabı olarak bilinir.
x'de karşıma çıkan bir alıntısı sonucu okumaya karar verdim ve okuyunca detaylı olarak yazmayı düşünüyorum.
x'de karşıma çıkan bir alıntısı sonucu okumaya karar verdim ve okuyunca detaylı olarak yazmayı düşünüyorum.
devamını gör...