hissizlik.

eksiklik.

çünkü ben “anne” deyince herkesin içi ısınıyor, benim içim yanıyor.
birinin “annemle kahve içtik” demesi bende fırtınalar koparıyor.
bir fotoğrafta saçını okşayan bir anne eli gördüğümde, sanki hayat o fotoğrafı bana inadına çerçeveletmiş gibi oluyor.

ne bir “sütünü iç” sesi duydum, ne de bir “üzülme yavrum” tesellisi.
geceleri ağladığımda sarılacak biri yoktu, düştüğümde dizimi sarmadı kimse.
ve ben büyümeyi, sevilmeden öğrenmek zorunda kaldım.
kendi başıma, kendi kalbimi tamir ede ede...

bazen insanlar “anne gibi” der ya...
ben kimseyi öyle tanımlayamadım.
çünkü ben neyi kaybettiğimi hiç tanımadım ki...
ve belki de bu yüzden her gülüşüm eksik, her mutluluğum yarım.

kızgın mıyım?
evet.
kime mi?
bana bu yokluğu kader diye sunanlara...
sanki ben mi seçtim annesiz kalmayı, sanki ben mi istedim babasızlığı?

yine de yaşadım.
yaralarımla dost oldum.
ve evet, anne deyince içim acıyor...
ama o acı, beni ben yapan tek şey artık.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
güzellik, fedakarlık, biriciklik...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"anne deyince akla ilk gelen şey" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim