1.
burada arap derken, afrikalı siyahiler kastedilmiş. afrikalılar'ın çözülmesi zor olan rastalı saçlarına benzetme yapılarak, türkçe'ye de karmaşıklığı ifade etmek için yerleşmiş.
devamını gör...
2.
erkin korayın efsane şarkısı;arapsaçına döndüm,çöz beni arapsaçı,çivi çiviyi söker,budur bunun ilacı..
devamını gör...
3.
aslında doğrusu arap sacı olan deyimdir.
bilindiği üzere eski acem'de ve arap dünyasında bakır, demir ve çelik işlemeciliği en üst seviyede yapılıyordu, savaş alanlarındaki başarılarının altında yatan sebeplerin en önemlilerinden bir tanesi de çelik, demir vs metallerin işlemeciliğinde ulaşılan bu ileri noktaydı.
nasıl ki almanlar 2. dünya savaşı'ndaki savaş endüstrisi sayesinde bugün volkswagen, mercedes, audi vb. birçok araba devi firmaya sahipse ve sanayileri gelişmişse araplar ve acemler de kılıç, kalkan vb silah yapmak için geliştirdikleri metal işlemeceliği sayesinde metali her alanda estetik bir biçimde işlemeye başlamışlardır.
yine bilirsiniz ki araplar ve acemler de süslerine çok düşkündürler ve işlemeleri çok ağır ve el emeği yoğunlukludur. animelerdeki orta doğu kökenli kahramanların kostümleri de yine aynı minvalde malumunuz çok işlemeli ve süslü.
hulasa işte metal işlemeciliğinin arap coğrafyasında zirve yaptığı dönemlerde o zamanki osmanlı sultanına arap sultanı, şahı, padişahı ne derseniz deyin bir sac gönderir. bildiğiniz yemek yapmak için kullanılan büyük bir sac.
lakin bu sac yemek için değil süs amaçlı gönderilmiş aslında. ama bizimkiler o dönemde ki osmanlı'nın ilk zamanlarına tekabül eder, böyle süslü şeylere çok aşina değil. zaten sacın üstü de böyle yivli, işlemeli falan.
velhasıl bizim sultan duvara asılacak bu sac ile yemek yaptırıyor. yemeği yiyor, hatta hoşuna da gidiyor ilk başlarda ama zaman geçtikçe sacın işlemelerinin arasına giren yağlar çıkmıyor ve sac her yemekten sonra daha da kirleniyor ve sacdan ağır bir koku yayılmaya başlıyor.
bir süre sonra sultandan aşçıya herkes bu durumdan illallah diyor ve sonunda bu ağır koku aşçıbaşının kellesini alıyor.
işte bu tarihlere tekabül eder arap sacı gibi deyimi. herkes bunu arap saçı olarak bilir ama aslı arap sacıdır. karmaşık, kötü kokulu ve yağlı, pis anlamında osmanlı'da kullanılan bu deyim cumhuriyetle birlikte arap saçı olarak ırkçı anlamlar içerecek şekilde dönüşüm göstermiştir.
bilindiği üzere eski acem'de ve arap dünyasında bakır, demir ve çelik işlemeciliği en üst seviyede yapılıyordu, savaş alanlarındaki başarılarının altında yatan sebeplerin en önemlilerinden bir tanesi de çelik, demir vs metallerin işlemeciliğinde ulaşılan bu ileri noktaydı.
nasıl ki almanlar 2. dünya savaşı'ndaki savaş endüstrisi sayesinde bugün volkswagen, mercedes, audi vb. birçok araba devi firmaya sahipse ve sanayileri gelişmişse araplar ve acemler de kılıç, kalkan vb silah yapmak için geliştirdikleri metal işlemeceliği sayesinde metali her alanda estetik bir biçimde işlemeye başlamışlardır.
yine bilirsiniz ki araplar ve acemler de süslerine çok düşkündürler ve işlemeleri çok ağır ve el emeği yoğunlukludur. animelerdeki orta doğu kökenli kahramanların kostümleri de yine aynı minvalde malumunuz çok işlemeli ve süslü.
hulasa işte metal işlemeciliğinin arap coğrafyasında zirve yaptığı dönemlerde o zamanki osmanlı sultanına arap sultanı, şahı, padişahı ne derseniz deyin bir sac gönderir. bildiğiniz yemek yapmak için kullanılan büyük bir sac.
lakin bu sac yemek için değil süs amaçlı gönderilmiş aslında. ama bizimkiler o dönemde ki osmanlı'nın ilk zamanlarına tekabül eder, böyle süslü şeylere çok aşina değil. zaten sacın üstü de böyle yivli, işlemeli falan.
velhasıl bizim sultan duvara asılacak bu sac ile yemek yaptırıyor. yemeği yiyor, hatta hoşuna da gidiyor ilk başlarda ama zaman geçtikçe sacın işlemelerinin arasına giren yağlar çıkmıyor ve sac her yemekten sonra daha da kirleniyor ve sacdan ağır bir koku yayılmaya başlıyor.
bir süre sonra sultandan aşçıya herkes bu durumdan illallah diyor ve sonunda bu ağır koku aşçıbaşının kellesini alıyor.
işte bu tarihlere tekabül eder arap sacı gibi deyimi. herkes bunu arap saçı olarak bilir ama aslı arap sacıdır. karmaşık, kötü kokulu ve yağlı, pis anlamında osmanlı'da kullanılan bu deyim cumhuriyetle birlikte arap saçı olarak ırkçı anlamlar içerecek şekilde dönüşüm göstermiştir.
devamını gör...
4.
araplarda erkekler için kadının olmazsa olmazı, kadını kadın yapan en önemli aparatı. kadının saçı ne kadar uzunsa o kadar fettan ve çekicidir. bundan dolayı arap kadınları saçlarını uzatır ve tahrikvari bir edayla erkeğin gözüne gözüne sokarlar. diğer ırklardan olanlar veya farklı kültür ve coğrafyalarda yaşayanlar için kadının saçının, diğer yerlerine nazaran fazla bir önemi olmayabilir. ama araplar için kadının en önemli ziyneti, süsüdür. zamanında başörtüsünün kullanım emri boşuna değildir. saç uzun olunca çöl ortamında veya suyun az olduğu yerlerde bu saçın bakımı da biraz zor olacaktır. ama şarkılarda, deyimlerde dile getirildiği kadar karışık ve çözülmez değildir.
arap erkekleri için de eskiden sakal ve bıyık erkekliğin şanındandı. sakallar uzun ve gür olduğu oranda heybet de artardı. zamanla sakallardan ödün verilmiş ve bu heybet bıyığa indirgenmiştir. şu an arap ülkelerinde birinin bıyığına laf edin kan dökülür. çünkü bıyık erkeğin kutsalıdır. bıyığı tutup onun üzerine yemin etmek arapların kullandığı en büyük yemin ve söz vermelerden biridir.
arap erkekleri için de eskiden sakal ve bıyık erkekliğin şanındandı. sakallar uzun ve gür olduğu oranda heybet de artardı. zamanla sakallardan ödün verilmiş ve bu heybet bıyığa indirgenmiştir. şu an arap ülkelerinde birinin bıyığına laf edin kan dökülür. çünkü bıyık erkeğin kutsalıdır. bıyığı tutup onun üzerine yemin etmek arapların kullandığı en büyük yemin ve söz vermelerden biridir.
devamını gör...
5.
yeşil yapraklı bir süs bitkisi.
devamını gör...
6.
7.
işlerin karma karışık hale gelmesi noktasında benzetilen bitki.
devamını gör...
8.
mehum erkin koray canlı okumuş olduğu son videolarındandır.
devamını gör...