aristotelesçi mantık
başlık "sözlüğebirdahagelsemalacağımnick" tarafından 25.02.2021 05:46 tarihinde açılmıştır.
1.
uzunca zaman mantıkta en üstün otorite olarak kabul gören aristoteles'in teorilerinden ve ona yönelik eleştirilerden bahsetmek istediğim başlık. aristoteles mantıkta 20.yüzyılın ortalarında hala bir savaş alanı olarak görülmekteydi ve salt tarihsel bir ruhla ele alınmaktan uzaktı. onun mantık çalışması kıyas öğretisidir ve en bilinen türü barbara adı verilen türdür(bütün insanlar ölümlüdür. sokrates bir insandır. bu nedenle sokrates ölümlüdür.). sırasıyla üç bölümden meydana gelir: büyük öncül, küçük öncül ve sonuç. celerent, darii ve ferio gibi birçok farklı kıyas türü vardır. ama bunlardan burada bahsetmeyeceğim. tek öncülden bazı çıkarımlar yapılabilir. "bütün insanlar ölümlüdür." öncülünden "bazı ölümlüler insandır" çıkarımı yapılabilir. "hiçbir tanrı ölümlü değildir" öncülü doğrudur ve "hiçbir ölümlü tanrı değildir" çıkarımı yapılabilir. ama "bazı insanlar yunan değildir" öncülünden "bazı yunanlar insan değildir" çıkarımı yapamıyoruz.
aristoteles ve takipçileri bütün tümdengelimli çıkarımların kıyasla ifade edilebileceğini düşündü. önerilen argüman kıyas biçiminde düzenlenir ve yanılgılardan böyle kaçılabilirdi. bu sistem formel mantığın başlangıcı olarak kabul ediliyor. ama ortaçağda sistemin yüceltilmesiyle birlikte yöneltilebilecek pek çok eleştiri gözden kaçtı.
kusurlardan birincisi şöyle ifade edilebilir(bertrand russell'ın örneği): "bütün altın dağlar dağdır. bütün altın dağlar altındır. bu nedenle bazı dağlar altındır." dersek öncüller doğrudur ama sonuç yanlıştır. aristoteles, "sokrates bir insandır" önermesiyle "bütün yunanlar insandır" önermesini benzer önermeler olarak düşündü ama bu bir hataydı. "sokrates bir insandır" önermesinin öznesi sokrates'tir ama "bütün yunanlar insandır" önermesi "yunanlar vardır" ve "eğer bir şey yunansa o insandır" şeklinde iki önermenin birleşiminden meydana gelir ve bu iki önermede de özne "bütün yunanlar" olarak ifade edilemez. biçimsel olan bu yanlış sonraki pek çok metafiziksel ve bilgi teorisiyle ilgili yanlışın kaynağı olmuştur. "sokrates ölümlüdür" önermesi tanıklıkla halledilebilir. onun ölümünü gören biri ya da geçmişe gidip sokrates'in öldüğünü görmek bize yeterdi. ama "bütün insanlar ölümlüdür" önermesi bundan çok farklıdır. "bütün yunanlar insandır" gibi bir önermeye de benzemez, çünkü bunu biliriz: birşey ancak insansa ona yunan diyebiliriz. ama insanların ölümsüz olmasıyla ilgili mantıksal bir çelişki yoktur. ölümsüz biri henüz kayıtlara geçmedi ama bu olmayacağını göstermez. bu farklı ve epey zor bir sorundur. aristoteles iki ayrı önermedeki "sokrates" ve "bütün insanlar" öznelerini eşdeğer kabul edince bir türün bir anlamda bir töz olduğunu da söylemiştir.
aristotelesçi mantık kıyasa aşırı değer verir ama kıyas tümdengelimsel argümanın yalnızca bir biçimidir. tamamen tümdengelimsel olan matematikte kıyaslar pek görülmez. matematiğin kıyaslı olmadığını kant kavrayabildi. matematik mantık dışında ilkeler kullanıyordu.
aristoteles tümdengelime aşırı değer vermekle de eleştirilebilir. ama bu konuda platon'dan daha masumdur. tümevarımın önemini çokça kabul etti ve haklı olarak şu soruyu da epey düşünmüştür: tümdengelimin başladığı öncülleri nasıl biliyoruz?("bütün insanlar ölümlüdür" örneğinde bahsettiğim gibi). mantık ve soyut matematik dışındaki tüm bilgi alanlarında çıkarımlar tümevarımsaldır( ilkelerini kanunname ya da kutsal kitaplardan alan hukuk ve teoloji hariç)
mantık alanında aristoteles'in "kategoriler" adında bir kitabı da vardır. bu kitapta "töz" ve "öz" üzerine tanımlar vardır. töz birincil anlamda bir şey, kişi ya da hayvandır. ikincil bir anlamdaysa türe ya da cinse-örneğin "insana" ya da "hayvana" töz denilebilir. russell, bu ikincil anlamın aristoteles sonrasında çok kötü bir metafiziğe yol açtığını söylüyor. tümdengelimde birinci öncülleri nasıl elde edebileceğimizi sorgularken de "öz" kavramını ortaya atar. "bir tanım, bir şeyin özsel doğasının bir ifadesidir" demiştir aristoteles. kişii bazen sağlıklı bazen hasta ya da bazen mutlu bazen üzgün olabilir. kişi kendisi olmaktan çıkmadan bu nitelikleri değişebildiği için bunlar özünün parçası değildir. ama "insan" olması özünün bir parçasıdır. örneğin sokrates'in özü yokluğunda sokrates adını kullanamayacağımız özniteliklerden oluşur.
aslında töz kavrayışı da öz kavrayışı da dilsel bir kolaylıktan doğmuş gibidir. başımıza gelen olayları düşünelim. bu bizi gözümüzde daha "gerçek" kılar. hastaysak başka zamanlar sağlıklı olduğumuz için varlığımız hastalıktan bağımsız görünür. ama "hastalık" birinin hasta olmasını gerektirir. var olmamız için hasta olmamız gerekmez ama illaki "bir şey" olmalıdır. bu nedenle başımıza gelen şeylerden daha "gerçek" olmayabiliriz.
"töz" kavramı olayları gruplar halinde toplamanın bir yoludur. russell şuna benzetiyor: "oluşların asılacağı varsayılan hayali bir askı. ama oluşların bir askıya ihtiyacı yoktur". "töz" kavramı özniteliklerin öznesi ve onlardan apayrı bir şey olarak görülür. ama örneğin her birimiz çok sayıda oluşun ortak adıyız. ama bu oluşları bizden uzaklaştırınca geriye kalan şeyle uğraşmak ne kadar gereklidir sorusu tartışılabilir.
aristoteles ve takipçileri bütün tümdengelimli çıkarımların kıyasla ifade edilebileceğini düşündü. önerilen argüman kıyas biçiminde düzenlenir ve yanılgılardan böyle kaçılabilirdi. bu sistem formel mantığın başlangıcı olarak kabul ediliyor. ama ortaçağda sistemin yüceltilmesiyle birlikte yöneltilebilecek pek çok eleştiri gözden kaçtı.
kusurlardan birincisi şöyle ifade edilebilir(bertrand russell'ın örneği): "bütün altın dağlar dağdır. bütün altın dağlar altındır. bu nedenle bazı dağlar altındır." dersek öncüller doğrudur ama sonuç yanlıştır. aristoteles, "sokrates bir insandır" önermesiyle "bütün yunanlar insandır" önermesini benzer önermeler olarak düşündü ama bu bir hataydı. "sokrates bir insandır" önermesinin öznesi sokrates'tir ama "bütün yunanlar insandır" önermesi "yunanlar vardır" ve "eğer bir şey yunansa o insandır" şeklinde iki önermenin birleşiminden meydana gelir ve bu iki önermede de özne "bütün yunanlar" olarak ifade edilemez. biçimsel olan bu yanlış sonraki pek çok metafiziksel ve bilgi teorisiyle ilgili yanlışın kaynağı olmuştur. "sokrates ölümlüdür" önermesi tanıklıkla halledilebilir. onun ölümünü gören biri ya da geçmişe gidip sokrates'in öldüğünü görmek bize yeterdi. ama "bütün insanlar ölümlüdür" önermesi bundan çok farklıdır. "bütün yunanlar insandır" gibi bir önermeye de benzemez, çünkü bunu biliriz: birşey ancak insansa ona yunan diyebiliriz. ama insanların ölümsüz olmasıyla ilgili mantıksal bir çelişki yoktur. ölümsüz biri henüz kayıtlara geçmedi ama bu olmayacağını göstermez. bu farklı ve epey zor bir sorundur. aristoteles iki ayrı önermedeki "sokrates" ve "bütün insanlar" öznelerini eşdeğer kabul edince bir türün bir anlamda bir töz olduğunu da söylemiştir.
aristotelesçi mantık kıyasa aşırı değer verir ama kıyas tümdengelimsel argümanın yalnızca bir biçimidir. tamamen tümdengelimsel olan matematikte kıyaslar pek görülmez. matematiğin kıyaslı olmadığını kant kavrayabildi. matematik mantık dışında ilkeler kullanıyordu.
aristoteles tümdengelime aşırı değer vermekle de eleştirilebilir. ama bu konuda platon'dan daha masumdur. tümevarımın önemini çokça kabul etti ve haklı olarak şu soruyu da epey düşünmüştür: tümdengelimin başladığı öncülleri nasıl biliyoruz?("bütün insanlar ölümlüdür" örneğinde bahsettiğim gibi). mantık ve soyut matematik dışındaki tüm bilgi alanlarında çıkarımlar tümevarımsaldır( ilkelerini kanunname ya da kutsal kitaplardan alan hukuk ve teoloji hariç)
mantık alanında aristoteles'in "kategoriler" adında bir kitabı da vardır. bu kitapta "töz" ve "öz" üzerine tanımlar vardır. töz birincil anlamda bir şey, kişi ya da hayvandır. ikincil bir anlamdaysa türe ya da cinse-örneğin "insana" ya da "hayvana" töz denilebilir. russell, bu ikincil anlamın aristoteles sonrasında çok kötü bir metafiziğe yol açtığını söylüyor. tümdengelimde birinci öncülleri nasıl elde edebileceğimizi sorgularken de "öz" kavramını ortaya atar. "bir tanım, bir şeyin özsel doğasının bir ifadesidir" demiştir aristoteles. kişii bazen sağlıklı bazen hasta ya da bazen mutlu bazen üzgün olabilir. kişi kendisi olmaktan çıkmadan bu nitelikleri değişebildiği için bunlar özünün parçası değildir. ama "insan" olması özünün bir parçasıdır. örneğin sokrates'in özü yokluğunda sokrates adını kullanamayacağımız özniteliklerden oluşur.
aslında töz kavrayışı da öz kavrayışı da dilsel bir kolaylıktan doğmuş gibidir. başımıza gelen olayları düşünelim. bu bizi gözümüzde daha "gerçek" kılar. hastaysak başka zamanlar sağlıklı olduğumuz için varlığımız hastalıktan bağımsız görünür. ama "hastalık" birinin hasta olmasını gerektirir. var olmamız için hasta olmamız gerekmez ama illaki "bir şey" olmalıdır. bu nedenle başımıza gelen şeylerden daha "gerçek" olmayabiliriz.
"töz" kavramı olayları gruplar halinde toplamanın bir yoludur. russell şuna benzetiyor: "oluşların asılacağı varsayılan hayali bir askı. ama oluşların bir askıya ihtiyacı yoktur". "töz" kavramı özniteliklerin öznesi ve onlardan apayrı bir şey olarak görülür. ama örneğin her birimiz çok sayıda oluşun ortak adıyız. ama bu oluşları bizden uzaklaştırınca geriye kalan şeyle uğraşmak ne kadar gereklidir sorusu tartışılabilir.
devamını gör...
"aristotelesçi mantık" ile benzer başlıklar
mantık
19
düz mantık
10