arkadaşlarını dövüp zorla oynatan liseliler

y.d.j'nin yazdıklarının altına imzamı atarım. kesinlikle...

ailelerin bu tarz durumlardan sıyrılmalarını anlamıyorum, reşit olana kadar çocuklarının her şeyinden sorumlu tutulmalılar, ne güzel dünya valla b*k gibi çocuk yetiştir sonra ceremesini millet çeksin. bu çocuklar ıslah edilmeden eş, baba, yönetici, patron, arkadaş nasıl olacaklar.

ydj görüyor ve arttırıyorum!

aileleri sorguya çekilmemeli, direkt böyle çocuklar yetiştirip toplum içerisine saldıkları için tüm mal varlıklarına el koyulup, bu kardeşimizin tasarrufuna sunulmalı! kendileri de en az 10 yıl hapse gönderilmeli.

bu çocuklar bi' penisim öğrenemez! tarım vs falan öğrenene kadar geçecek zamanı kaybetmeye gerek yok. canlı yayında, kimyasalla uyutacaksın bu arkadaşları! hadi yaşam hakkı vs diyorsanız da, ayaklarında prangalarla sadece bunlar gibilerin çalıştırılacağı madenlere herhangi bir kişisel koruyucu donanım vermeden göndereceksin ki, 3 gün sonra ya iş kazası ya da intihar ederler.

herkesin kötü yanları olabilir, haksızlık yapabilir vs... ama bu denli salt kötülük olmaz, olmamalı! onun için ceza beğenemiyorum bi' türlü!

verilen ceza çok komik uzaklaştırma ne ya at okuldan gitsin. ne yapmaları lazımdı cinayet mi?. bu zorbalık değil bir avuç yeni nesil it sürüsü çocuğa işkence ediyorlar. bir avuç it sürüsüdür.

bu tip durumlarda çocukların rehabilite edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
benim de bir evladım var, büyük konuşmak istemem. ancak böyle bir zorbalık yapma ihtimalini dahi düşünemiyorum. muhtemelen yapılan bir haksızlıkta araya girip engel olmaya çalışır benimki. çünkü bunu gördü yetiştirken.
bu çocuklara ve ailelerine bir şekilde bir yaptırım uygulanmaz ise, potansiyel suçlu yetiştirmeyi legalize etmiş oluyoruz.
çocuktur yapar lafı, top oynarken cam kırmak, mahalle maçında adam seçerken kavga edip 5 dakika sonra maça devam edebilmek, okuldan kaçmak için filan geçerlidir. bu bildiğiniz organize suç.

tiktok ve benzeri platformlarda hep "uçlarda" olmak prim yaptığından, okulun en "piç çocukları" sıfatı alınabilecek herhangi bir olayın çok daha yaygın hale gelmesinin bir etkisidir.

akran zorbalığı çok hassas bir konu olup, tüm dünyada devletlerin yeterince çözüm üretemediği bir husustur.

ağır cezalar vererek, eğitim şartlarını ağırlaştırarak çözülecek bir şey değil. görüyorsunuz yetişkinler kesinlikle sorun yaşayacak olsa da birbirlerine karşı cayır cayır suç işliyor. kaldı ki bu videodaki olay,neredeyse her okulda her sınıfta az ya da çok yaşanıyor, sadece hepsinin video kaydı yok. hangi birine ceza vereceksin?

çocukluktaki ve ergenlikteki genel problem, empati duygusunun içgüdüsel sınırlarda kalması ve kompleks bağlantıların kurulamaması neticesinde diğer bireylere karşı bir "yabancılaşma" oluşmasıdır.
bu yabancılaşma nedir? diğer çocuğun da kendisi gibi bir insan olduğunu, sevenleri olduğunu, travmalar yaşayabileceğini anlayamamasıdır.

orada çocuklar arasında bir eylem var, bir gülüp geçme var ve kapanış var. bir ananın oğluna eziyet çektirmek, bir babanın oğluna zulmetmek yok. aslında olan şey bu ama farkındalık yok.
çocukla gülüp eğlenip yarın sabah unutmuş olmak var. eziyet gören çocuğun bunu unutmayacağı bilinci yok. işte bunu gerek aile, gerek öğretmenlerin bazen ateşlemesi, kıvılcım çaktırması gerek.

8-9 yaşlarında belediyenin yaz okulundayız. utku diye bir çocuk var, hafif aklıevvel.
çocuk korkutucu bir hikaye anlatınca aşırı korkuyor. höt desen korkudan ağlayan bir çocuk.

diğer çocuklar olarak bu durumu fark etmişiz, kim daha çok korkunç hikaye anlatacak diye birbirimizle yarışıyoruz.

bir gün çocuğun annesi geldi. bizden 6-7 kişiyi bir köşeye çekti. dedi ki utku her gün altına işiyor, evde korkudan çığlıklar atıyor. ben annesi olarak çok üzülüyorum babasının içi parçalanıyor, lütfen yapmayın sahip çıkın minvalinde bir şeyler söyledi.

o an çocuk halimle başımdan kaynar sular aktı hissini hiç unutmam. 7-8 yaşında bile "biz ne kadar kötü insanlarmışız" düşüncesi bastı.

bu olay 2 aylık yaz okulunun ilk haftasında oldu, çocuk kalan 7 haftada herkes tarafından el üstünde tutulduğu gibi çevresinde kendisini koruyup kollayacak 5-10 çocuk oluştu.

işte bu aşamada böyle bir tetikleyici unsur, çocuğa yapmış olduğu hareketin ne olduğunu anlaması konusunda yardımcı oluyor.

çünkü çocuk kendisi gibi olmayan herhangi bir bireyle, bir canlıyla empati kurarken geniş düşünemez. bu lisede de böyledir. hele hele çağımızda 20'li yaşlarda dahi gelişimini tamamlamamış yığınları düşününce lisedekiler ilkokul klasmanında kalıyor.
çocuk/ergen düşünür ki, olayın diğer tarafı da 2 ders sonra unutacak, lay lay lom evine gidecek.
dümdüz neden yaptıklarını sorsan hocam şakalaşıyorduk diyecek. çocuk kendince şakalaşıyor çünkü.

tabula rasa'cı değilim ama doğru yanlış bilinci, vicdan algısı tamamen içgüdüsel şeyler değil. bunlar kısmen öğretilen/öğrenilen şeyler olup, çocukların bir yetişkin olarak eylemlerinde yol gösterilmeye ihtiyacı vardır.

aile, çocuğuyla iletişim halindeyse, akşam yemek sofrasında bir gününün nasıl geçtiğini, neler yaptığını anlatıyorsa, aile burada devreye girip doğruyu yanlışı belirginleştirebilir. bunu sınıftan haberdar öğretmenler de yapar.

ama yeni kuşağın en büyük sıkıntısı, ailelerin de telefona dalan ve çocuğu ile günde birkaç dakika iletişim kuran insanlar haline gelmesi.

bu işin çözümü basit olmadığı gibi, ağır cezalar vermekte de değildir.
mesele çocukları yönlendiren yetişkin eksiğidir.

tamamen amerikan tarzı lise hayatına özentilik olduğunu düşünüyorum. zorbalık her zaman her dönem vardı.yoktu demiyorum ama genelde sınıfın bir zorba çocuğu olurdu( o da kafadan sorunlu bir tiptir genelde ) topluca bad girl , bad boy havalarına girmişler. ama kendi b.klu çamaşırlarini bile makineye atıp yıkamaktan aciz ana kuzusu tipler.

verilen uzaklaştırma ceza değil ödüldür böyle tipler için. hakikaten bazen kocaman kusası geliyor insanın bu tür olayların üstüne. keşke zıçan adam karakteri gerçek olsa ...

meslek lisesi mezunuyum bizim lise de böyle şeyler olmazdı. kavga çıkardı birbirimize giderdik vesair ama böyle şeyler olmazdı yapaninda canına ot tikardik.

evet meslek liseleri her daim türkiye'nin bok cukuruydu ona itirazım yok lakin bu kadar da değildi.

çok tanıdık geldi, sanırım çukur dizisinde karakoyunluların başkanının başından aynısı geçmiş sonra da bu travmayı atlatamayıp delirmişti.

yaşadığımız atmosferi bir bütün olarak ele almak gerekir diye düşünüyorum zira dizilerde öldürülen insanlar el ele tutuşup sıraya girse buradan bağdat’a yol olur.

siyaset desen 100 yıllık kavga..

bir çok kınama mesajı vs. var
kimisi sinirlenmiş kimisi hiddetlenmiş vs.

üzgünüm tamamen bir gaz balonuyuz.

sinirliyiz, sertiz fakat gaz balonuyuz.

la olm sözlükte bir o kadar cinsel taciz, zorbalık vs. oluyor
"yiaaağğğ engellesin efenim ne olacaaağk" diyoruz.

hıhı tabi.

ona kalktı, buna memelerini göster, diğerini gizli gizli sapıkça takip et.
site abazan abilerinin arkasına saklan.

sonra gel bir de burada sinirli ağabeyi oyna.

olmaz.

aile terbiyesi almamış bir avuç velet.

bu bir avuç terbiyesiz veletten sorumlu olan aileleri cezalandıracaksın. artık nasıl yaparsın orasını ben bilmiyorum, hukukçular bilir.

bu çocukların büyüyünce zararlı bir birey olacakları kesin duruyor. bu çocukların büyüyünce bir gazeteye manşet olacaklarını biliyoruz.

o yüzden hemen harekete geçilip en azından bir şey yapılmalı.

eğitim hakları ölene kadar ellerinden alınmalı.
kamu cezaları verilmeli bu zorbalara.

böylesine önemli bir konu üzerinden geyik yapan daha doğrusu yapmaya çalışan gevşek andavalları gördüğümüz başlıktır. yazık kimin çocuğuysa

her neyse konuya dönecek olursak, videodan tespit edilerek o gariban gence şiddet uygulayan şahısların okuldan atılması, haklarında suç duyurusunda bulunulup ıslah evine gönderilmesi gerek bence. hatta ve hatta bu işlemlerden önce temiz bir dayak da hak etmişler ama neyse…

uzaklaştırma, kınama, özür diletme vb. eylemler işe yaramayacaktır. yaptıkları saf kötülüktür, bunu yapan şahıslara çocuk diyerek hafifletici sebep aramak da doğru değil. gayet bilinçli bir şekilde yapıyorlar ne yapıyorsa.

(bkz: ergen zorbalığı)
(bkz: beden utandırma)

tepki gösteren arkadaşlar duygusal bir haklılıkla yazmışlar. ancak burada suçlu olan bu çocuklar ve aileleri değil, en azından suçun tamamı bunlara ait değil.

burada suçlu olan tek unsur toplumun kendisidir, 30 yıllık bir süreçte inanılmaz bir hızla negatif bir değişim yaşandı.

televizyonlarda size izletinlere bakın. mafya dizileri, aşiret dizileri, kendi kanunlarını uygulayan tiplerin meşrulaştırılması, zayıf olanın yaşam hakkının olmadığı fikrinin ilmek ilmek işlendiği bir süreç yaşandı. toplumun bir kısmı buna alkış tuttu, medya şirketleri burada para olduğunu gördü ve kendi çıkarları uğruna negatif propagandist tavırlarına devam etmekte beis görmediler.

bu cehalet, ortaya çıkmak için bir fırsat kolluyordu ve çıktı. şaşırıyor olmanıza şaşırıyorum.

videoyu izlemedim çünkü görürsem çok üzülürüm. liselerdeki akran zorbalıklarına, öğretmenlere saygısızlıklara hatta öğretmenlere sözlü, fiziksel saldırılara ciddi keskin önlemler yaptırımlar olmalı.