arturo bandini (yazar)
başlık "anonim yazar" tarafından 19.12.2020 19:09 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: arturo bandini
1.
sözlükte kendini harcamak yerine kitap yazmasını tavsiye ettiğim yazar.
devamını gör...
2.
an itibariyle kendini takibe aldığım, kaliteli bir sözlük yazarı umarım bu platformdan ayrılıp bizi kendine mahrum bırakmaz. kalemi daim olsun.
devamını gör...
3.
emek verip epey detaylı entryler yazan kalemi kuvvetli yazar. entryleri öyle hızlı hızlı oku geç cinsinden değil, bazı cümleleri tekrar okumak gerekiyor anlamak için.
devamını gör...
4.
kalemtıraşını kaybetmiş gibi duran yazar.
ödünç verebilirim sıkıntı yok.
ödünç verebilirim sıkıntı yok.
devamını gör...
5.
yazdığı rosa yazılarını pek sevdim.
devamını gör...
6.
yazıları da mahlası kadar güzel olan yazar.
devamını gör...
7.
#3644741 bir kadının gönlünde kıpırtı yaratamamanın bir erkek için trajedi olduğuna dair komik açıklamalarda bulunan yazar. evet. john fante ben de okudum. üslubu güzel adamın. yalan yok. yazarlığına söyleyecek hiçbir şey yok. ama içerikler; bildiğin yeşilçam fakir edebiyatının amerikan versiyonu. tiksinç bir duygusallık, fakirlik ve cinsel gerilimlerden kaynaklı dram. sevdiğim kızı başkaları bafiliyor dramı. ben neden hiçbir kadını yatağa atamıyorum dramı. bu da tabii ki hayatında ciddi anlamda trajedinin, dramın içine düşmemiş, bunların ne olduğunu bilmeyenler için abartı boyutuna yükselebilecek, türlü romantikliklerle gerçekliğe karşı alınan önlemlerden ibaret bir bulamaç. tek derdim seks. maşallah. tengri başka dert vermesin. kıskanılası bir dertsizlik durumu doğrusu. bir kadını yatağa atsam her şey hallolacak sanrısının dayanılmaz hafifliği. bütün varoluşu yalnızca cinsel organına indirgeyip, derinliğinde yüzemeyeceğin için sığlığında çırpınma esprisi.
ve kaslı, 1.90 boyundaki, dövmelerle bezeli erkeği de yarı tanrı olarak nitelendirmesi, asıl onun gerçek bir trajedi olduğunu anlayamaması tabii ki de kadınları etkilemekten daha önemli şeylerin olmadığına dair cehaletinden kaynaklanıyor.
mesela çocuklarına istediği herhangi bir şeyi alamayan bir babanın trajedisi, bir kadını etkileyemeyen bir erkeğin trajedisi yanında önemsizdir ola ki. ya da gazze'de bombalar üstüne yağarken ailesini, çocuklarını koruyamayacak durumda olan bir erkeğin acizliğinin trajedisi de, kadınları etkileyememenin trajedisi yanında ufak bir detaydır. stalingrad, verdun, dressden, hiroşima, nagazaki, angola, ruanda, felluce, berlin, kırım tatarlarının sürgünü, eline silah alıp dağa çıkmak zorunda kalan ve hiçbir zaman bir kadını etkileme trajedisine kapılamayacak bir sürü erkekte vardır. ne şanslı onlara. ne de olsa, değil mi, bir kadını etkileyememe trajedisini yaşamadan öldüler. o halde onları şanslı sayabiliriz.
şimdi spor salonunda gorile dönmeye çalışan ve lazer epilasyonlarla yolunmuş tavuğa dönmenin dramına gelelim. nedir bu cinsel obje olma takıntısı? bütün kadınlar bana baksın tarzı ilgi o.r.spluğu. erkeğin o.r.spusu cidden çekilmiyor.
kaldı ki bütün bu çabaların sonunda elde edeceği ne? seks. bu mu yani? çabaladığınla elde ettiğin arasındaki devasa boşluk. sonunda nihilizm. ve bu sekse bu kadar çabalamasına gerek kalmadan ulaşabilen bir sürü erkek varken üstelik. asıl dram bu değildir de nedir? bir kadını yatağa atmanın dünyadaki en önemli şey olduğu sanrısından daha büyük bir dram olabilir mi? varoluşun bütün derinliğini bu kadar yüzeysel bir şekilde ıskalamaktan başka bir dram olabilir mi? dünyadaki tek önemli şeyin kendi cinsel organı olduğu, bu uğurda kendisini metalaştırıp, pazarlamaktan daha tiksinç bir şey olabilir mi? dünyanın kendi etrafında dönen küçük bir küreden ibaret olduğu romantizminden daha iğrenç ne olabilir ki?
ve drama queenlik yapmaktan daha tiksinç ne olabilir? "kendi salmış göbeğim ve bir erkeğin bileğini bükemeyecek kadar ince bileğim" diyor yazar. senin derdini...
ha. bana kalırsa, bu dünyada dramatik hiçbir şey yok. çünkü ben merhamet duygusuna sahip değilim. romantizm sevmem. ne gazze, ne stalingrad, ne de bu mastürbasyon yapmaktan bezmiş, seks düşkünü erkeklerin olayları. gerçekler bunlar. bu dünyada kimseye bir şey vaat edilmedi. toz pembe gözlük takmanız kimsenin s.kin.de değil. çekemeyen gitsin, bir yerlerde kafasına sıksın. biz de bunların sürekli zırlamalarından kurtulup, biraz kafa dinleyelim.
ve kaslı, 1.90 boyundaki, dövmelerle bezeli erkeği de yarı tanrı olarak nitelendirmesi, asıl onun gerçek bir trajedi olduğunu anlayamaması tabii ki de kadınları etkilemekten daha önemli şeylerin olmadığına dair cehaletinden kaynaklanıyor.
mesela çocuklarına istediği herhangi bir şeyi alamayan bir babanın trajedisi, bir kadını etkileyemeyen bir erkeğin trajedisi yanında önemsizdir ola ki. ya da gazze'de bombalar üstüne yağarken ailesini, çocuklarını koruyamayacak durumda olan bir erkeğin acizliğinin trajedisi de, kadınları etkileyememenin trajedisi yanında ufak bir detaydır. stalingrad, verdun, dressden, hiroşima, nagazaki, angola, ruanda, felluce, berlin, kırım tatarlarının sürgünü, eline silah alıp dağa çıkmak zorunda kalan ve hiçbir zaman bir kadını etkileme trajedisine kapılamayacak bir sürü erkekte vardır. ne şanslı onlara. ne de olsa, değil mi, bir kadını etkileyememe trajedisini yaşamadan öldüler. o halde onları şanslı sayabiliriz.
şimdi spor salonunda gorile dönmeye çalışan ve lazer epilasyonlarla yolunmuş tavuğa dönmenin dramına gelelim. nedir bu cinsel obje olma takıntısı? bütün kadınlar bana baksın tarzı ilgi o.r.spluğu. erkeğin o.r.spusu cidden çekilmiyor.
kaldı ki bütün bu çabaların sonunda elde edeceği ne? seks. bu mu yani? çabaladığınla elde ettiğin arasındaki devasa boşluk. sonunda nihilizm. ve bu sekse bu kadar çabalamasına gerek kalmadan ulaşabilen bir sürü erkek varken üstelik. asıl dram bu değildir de nedir? bir kadını yatağa atmanın dünyadaki en önemli şey olduğu sanrısından daha büyük bir dram olabilir mi? varoluşun bütün derinliğini bu kadar yüzeysel bir şekilde ıskalamaktan başka bir dram olabilir mi? dünyadaki tek önemli şeyin kendi cinsel organı olduğu, bu uğurda kendisini metalaştırıp, pazarlamaktan daha tiksinç bir şey olabilir mi? dünyanın kendi etrafında dönen küçük bir küreden ibaret olduğu romantizminden daha iğrenç ne olabilir ki?
ve drama queenlik yapmaktan daha tiksinç ne olabilir? "kendi salmış göbeğim ve bir erkeğin bileğini bükemeyecek kadar ince bileğim" diyor yazar. senin derdini...
ha. bana kalırsa, bu dünyada dramatik hiçbir şey yok. çünkü ben merhamet duygusuna sahip değilim. romantizm sevmem. ne gazze, ne stalingrad, ne de bu mastürbasyon yapmaktan bezmiş, seks düşkünü erkeklerin olayları. gerçekler bunlar. bu dünyada kimseye bir şey vaat edilmedi. toz pembe gözlük takmanız kimsenin s.kin.de değil. çekemeyen gitsin, bir yerlerde kafasına sıksın. biz de bunların sürekli zırlamalarından kurtulup, biraz kafa dinleyelim.
devamını gör...