1.
arturo bandini (yazar)
yaşamıyla alakalı hiçbir fikri ya da bilgisi olmayan birinin hakkında atıp tuttuğu yazar.
a.salak değildir, sex hayatı gayet düzenli ve rayında gitmektedir. erken yaşta babasını kaybetmiş, uyuşturucu bağımlısı bir ağabey ile senelerce uğraşmış, aile düzeni bozulmuş, doğduğu evden bir çantayla, cepte parasız sabaha karşı çıkmak zorunda ka lmış, yaşamda rezilliğin her türlüsünü görmüş biridir.
fante için yukarıda söylenen saçma garabetleri söyleyen birini okumak ve cevap vermek gibi bir saçmalığa dahil olduğum için duyduğum mahcubiyeti anlatamam ancak bu işler biraz da böyle ilerliyor. yani louis celine ya da proust okumaktan çok daha fazla şeyi fante'den öğrenilebileceğine dair ilgili kişinin hiçbir fikri olduğunu düşünmemekteyim. zira zihin kapasitesinin, hayal dünyasının genişlemesi için gereken verileri insanın her yerden alabileceğini bilmiyor (being cognition).
bununla birlikte, bir şeyin biri için trajedi olması veya olmaması konusunda bir standart oluşturamayız. şöyle bir ahmaklık düşünülemez: "gazzede bebekler bomba yiyorken, sen bir vajinanın içinde gezinememeye kederlenemezsin." yani bu ahmaklığı temel aldığımızda, sözgelimi bir çalışanın sistematik mobbingle birlikte yaşadığı meseleler mesele edilemez. yine kendisini gerçekleştirememiş, birey olamamış, ailesinin kıskacından kurtulamayan 30 yaşındaki atanamayan öğretmen buğra'nın trajedisinden bahsedemeyiz. zira ilgili saçmalık, neyin trajik olduğuna dair güçlü bir referans sunuyor bize. bu zırvalardan temellendiği için de diğer her ifadesi aynı zırvalık.
biz buna mantıkta "saman adam safsatası" (straw man fallacy) diyoruz. o anlık, tamamen zaman geçsin diye yazılmış da olabilecek (kendi entrymi bile tamamen okumadım şu an) bir entry üzerinden bir karakter yaratıp (korkuluk) onun üzerinden önermeler sunup coşmak. yani yola bir safsata üzerinden çıktığı için, tüm saçmalıklar da aynı şekilde safsataya dönüyor.
benim hayatım okumakla ve çalışmakla geçiyor, 2 tane tubitak projesini başarıyla tamamlamış ve teslim etmiş bir mühendis olarak, burada birkaç bira içip aklıma ne geldiyse, o an ne gördüysem döküp saçmayı seviyorum. çoğu zaman saçmalıklarımı da okur, silerim. ancak burası bir akademi değil ve bu kadar da ciddiye almamak lazım. gerçekten yaşamı "ince bilekli bir ergenin .m s.kememesi" noktasına indirgediğimi düşünüyorsa, çok ciddi bir zavallılık içinde. sadece kendi bileğimdeki inceliği veya bira göbeğimi eleştirmek için dahi bir şeyler karalamış olabilirim. bunun kimseyi ilgilendirmeyeceği de malum. sana ne a.na koyim, denir mesela.
siz daha çocuksunuz, buralara biz başka platformlarda fazla takip edildiğimiz ve artık iyice anonimliğimiz bozulduğu için yazıyoruz. sizi ciddiye alıp entry girmiyoruz yani, kendi günlüğümüz gibi. hadi bakalım.
a.salak değildir, sex hayatı gayet düzenli ve rayında gitmektedir. erken yaşta babasını kaybetmiş, uyuşturucu bağımlısı bir ağabey ile senelerce uğraşmış, aile düzeni bozulmuş, doğduğu evden bir çantayla, cepte parasız sabaha karşı çıkmak zorunda ka lmış, yaşamda rezilliğin her türlüsünü görmüş biridir.
fante için yukarıda söylenen saçma garabetleri söyleyen birini okumak ve cevap vermek gibi bir saçmalığa dahil olduğum için duyduğum mahcubiyeti anlatamam ancak bu işler biraz da böyle ilerliyor. yani louis celine ya da proust okumaktan çok daha fazla şeyi fante'den öğrenilebileceğine dair ilgili kişinin hiçbir fikri olduğunu düşünmemekteyim. zira zihin kapasitesinin, hayal dünyasının genişlemesi için gereken verileri insanın her yerden alabileceğini bilmiyor (being cognition).
bununla birlikte, bir şeyin biri için trajedi olması veya olmaması konusunda bir standart oluşturamayız. şöyle bir ahmaklık düşünülemez: "gazzede bebekler bomba yiyorken, sen bir vajinanın içinde gezinememeye kederlenemezsin." yani bu ahmaklığı temel aldığımızda, sözgelimi bir çalışanın sistematik mobbingle birlikte yaşadığı meseleler mesele edilemez. yine kendisini gerçekleştirememiş, birey olamamış, ailesinin kıskacından kurtulamayan 30 yaşındaki atanamayan öğretmen buğra'nın trajedisinden bahsedemeyiz. zira ilgili saçmalık, neyin trajik olduğuna dair güçlü bir referans sunuyor bize. bu zırvalardan temellendiği için de diğer her ifadesi aynı zırvalık.
biz buna mantıkta "saman adam safsatası" (straw man fallacy) diyoruz. o anlık, tamamen zaman geçsin diye yazılmış da olabilecek (kendi entrymi bile tamamen okumadım şu an) bir entry üzerinden bir karakter yaratıp (korkuluk) onun üzerinden önermeler sunup coşmak. yani yola bir safsata üzerinden çıktığı için, tüm saçmalıklar da aynı şekilde safsataya dönüyor.
benim hayatım okumakla ve çalışmakla geçiyor, 2 tane tubitak projesini başarıyla tamamlamış ve teslim etmiş bir mühendis olarak, burada birkaç bira içip aklıma ne geldiyse, o an ne gördüysem döküp saçmayı seviyorum. çoğu zaman saçmalıklarımı da okur, silerim. ancak burası bir akademi değil ve bu kadar da ciddiye almamak lazım. gerçekten yaşamı "ince bilekli bir ergenin .m s.kememesi" noktasına indirgediğimi düşünüyorsa, çok ciddi bir zavallılık içinde. sadece kendi bileğimdeki inceliği veya bira göbeğimi eleştirmek için dahi bir şeyler karalamış olabilirim. bunun kimseyi ilgilendirmeyeceği de malum. sana ne a.na koyim, denir mesela.
siz daha çocuksunuz, buralara biz başka platformlarda fazla takip edildiğimiz ve artık iyice anonimliğimiz bozulduğu için yazıyoruz. sizi ciddiye alıp entry girmiyoruz yani, kendi günlüğümüz gibi. hadi bakalım.
devamını gör...