1.
cumhuriyet dönemine kadar icraati devam eden arzuhalcilik, üst makama gönderilecek dilekçe, mektup yazımını üstlenirlerdi. yasaları iyi bilen, okuma ve yazması olan insanların çalıştığı arzuhalcilik mesleğini yapanlar; adliye binaları, evlendirme daireleri gibi yerlerin civarlarında bulunurlardı.
devamını gör...
2.
sözlük türkçe kurallarına uyan insanlardır.
hani doo oyroo diye mesaj atıyorlar ya işte bu abi onlardandır.
efendi gibi dilekçesini mektubunu yazar eline verir.
bir hata yaparsa abicim de da ayrıydı yanlış yazmışsın al bunu diyemezsin ayıp olur.
hani doo oyroo diye mesaj atıyorlar ya işte bu abi onlardandır.
efendi gibi dilekçesini mektubunu yazar eline verir.
bir hata yaparsa abicim de da ayrıydı yanlış yazmışsın al bunu diyemezsin ayıp olur.
devamını gör...
3.
kopyala-yapıştır sevici kurbanı "meslek". çalma demiyorum, hobi olarak yine çal ama doğru mu diye bir araştır en azından. noktasına, virgülüne, paylaştıkları fotoğrafa kadar aynen alıyorsan en azından "alıntı" diye de not düş sana zahmet.
osmanlı döneminde ortaya çıkmış, alınan resmi izinle ve bir örgüte bağlı olarak yapılan, yine osmanlı döneminde 1800'lerde çıkarılan bir kanunla resmi olarak sonlandırılan uygulama. özetle olayın cumhuriyet dönemiyle bir ilgisi yok. sadece resmi makamlara yazılan dilekçeler değil okuma-yazma oranının düşük olması sebebiyle özel mektuplar da arzuhalcilere yazdırılırmış. adı üzerinde arzuhalciler de insanların halini arz edermiş.
günümüzde resmi kabulleri yok. hatta avukatlık kanunu'na göre avukatların tekel hakkı kapsamına giren bu işi yapanlar hakkında hapis ve para cezası öngörülüyor. birkaç sene önce ankara barosu, adliye çevresindeki arzuhalciler için suç duyurusunda bulunmuştu. bir süre ortalıkta görünmediler ama sonra tekrar peydah oldular. özellikle anadolu'daki küçük adliyelerde ufacık taburesinde önünde daktilosuyla oturan ve "dilekçe, dilekçe" diye bağıran amcaları görebilirsiniz. çoğunluğu ise bilgisayar(elbette f klavye) kullanıyor.
2014 senesinde iki paragraflık dilekçeye 400 tl alanını gördüm, kelime başına 20 tl alanını gördüm. elbette makbuz kesme, vergi ödeme gibi bir durumları da yok. bunlara para kaptıran zavallılara mı üzüleyim, emekli kalem müdürü/memuru olup yarım yamalak hukuk bilgileriyle insanları sömürüp kendilerini zavallı durumuna düşürenlere mi üzüleyim, vatandaşın arzuhalciye verdiği parayı avukata çok görmesine mi üzüleyim bilemiyorum.
ceza mahkemesi'nde davacı, davalı yazanlar, karşı vekalet ücreti isteyenler, hukuk mahkemesi'nde davayı yanlış/eksik açanlar, faiz istemeyenler, fazlaya dair hakları saklı tutmayı bile akıl edemeyenler... sonra arzuhalcinin yazdığı şinanay dilekçeyle iş yürümeyince avukata git. avukat uğraşsın. işi ne?
en sevdiğim sakatat yürektir, sık sık tüketirim; ismi lazım değil bir organıma da pek güvenirim diyenler çekinmeden kapılarını aşındırabilirler.*
osmanlı döneminde ortaya çıkmış, alınan resmi izinle ve bir örgüte bağlı olarak yapılan, yine osmanlı döneminde 1800'lerde çıkarılan bir kanunla resmi olarak sonlandırılan uygulama. özetle olayın cumhuriyet dönemiyle bir ilgisi yok. sadece resmi makamlara yazılan dilekçeler değil okuma-yazma oranının düşük olması sebebiyle özel mektuplar da arzuhalcilere yazdırılırmış. adı üzerinde arzuhalciler de insanların halini arz edermiş.
günümüzde resmi kabulleri yok. hatta avukatlık kanunu'na göre avukatların tekel hakkı kapsamına giren bu işi yapanlar hakkında hapis ve para cezası öngörülüyor. birkaç sene önce ankara barosu, adliye çevresindeki arzuhalciler için suç duyurusunda bulunmuştu. bir süre ortalıkta görünmediler ama sonra tekrar peydah oldular. özellikle anadolu'daki küçük adliyelerde ufacık taburesinde önünde daktilosuyla oturan ve "dilekçe, dilekçe" diye bağıran amcaları görebilirsiniz. çoğunluğu ise bilgisayar(elbette f klavye) kullanıyor.
2014 senesinde iki paragraflık dilekçeye 400 tl alanını gördüm, kelime başına 20 tl alanını gördüm. elbette makbuz kesme, vergi ödeme gibi bir durumları da yok. bunlara para kaptıran zavallılara mı üzüleyim, emekli kalem müdürü/memuru olup yarım yamalak hukuk bilgileriyle insanları sömürüp kendilerini zavallı durumuna düşürenlere mi üzüleyim, vatandaşın arzuhalciye verdiği parayı avukata çok görmesine mi üzüleyim bilemiyorum.
ceza mahkemesi'nde davacı, davalı yazanlar, karşı vekalet ücreti isteyenler, hukuk mahkemesi'nde davayı yanlış/eksik açanlar, faiz istemeyenler, fazlaya dair hakları saklı tutmayı bile akıl edemeyenler... sonra arzuhalcinin yazdığı şinanay dilekçeyle iş yürümeyince avukata git. avukat uğraşsın. işi ne?
en sevdiğim sakatat yürektir, sık sık tüketirim; ismi lazım değil bir organıma da pek güvenirim diyenler çekinmeden kapılarını aşındırabilirler.*
devamını gör...
4.
teknolojinin gelişimi, artan okuma yazma oranı vb. nedenlerden ötürü yerle bir olan mesleklerden birisidir, arzuhalcilerin görevi belli bir ücret karşılığında dilekçe, mektup vs. yazmaktır. hepsi olmasa da birçoğu bu yüzden kamu kurum veya kuruluşlarına yakın yerlerde bulunurlar(dı).
devamını gör...