asansördeki ciddiyet

toplumca yaptığımız işlerde takınsak, ülkeyi düze çıkaracak ciddiyettir.
birde birbirine bakmama çabası var tabi.

dar ve kapalı alanda tanımadıgınız kişilerin kişisel alanınıza zaruri girmesindendir.
hem asansörde ne olmasını bekliyorsunuz ki? iki tek mi atalım

merhaba ikinci kata mı çıkıyorsunuz ?
aklıma gelmişken anlatayım diye olmaz. elbette ciddi olunması gerekiyor diye düşünüyorum.

bu asansörlerin çok farklı bir enerjisi var. tanımadığım kişi veya kişilerle bindiğim zaman salak saçma triplere giriyorum. tanıdığım biriyle bindiğim zaman gülesim geliyor, göz göze gelemiyorum. tek bindiysem sıkıntı yok ayna karşısında rol kesiyorum. herhalde dar ve sessiz olması ciddiyete sebebiyet veriyor ama benim üzerimde yok öyle bir etki.

geçen akşam evden çıktım asansöre binicem. psikolog komşum asansörü çağırmış bekliyor. taşındığımdan beri ara ara karşılaşınca sohbet ediyoruz kendisiyle. araba konusunda beceriksiz olduğu için bir kaç kere arabasını park ettirdi bana, bir kere kahve ısmarladı *. az buçuk 1 aylık bir muhabbetimiz var. asansöre binmek için yanına gittim, kısa bir nasılsın muhabbeti sonrası bindik asansöre. şort tayt giymiş koşuya gidiyormuş. zatürre olacak haberi yok.

asansöre binince kabus gibi çöktü ciddiyet üzerimize. o samimiyet, gülücükler kayboldu bir anda. biner binmez başladı şarkı mırıldanmaya, ben de eşlik etmeye başladım ama sessiz ve çok ciddi bir şekilde söylüyoruz.

+ someone wrote this song before
- someone wrote this song before
+ and ı could tell you where ıt's from
- and ı could tell you where ıt's from

inmemize az kala bir sessizlik oldu. hazır ola geçtim, gayet ciddi bir şekilde bağıra bağıra şarkıya giriş yaptım.

+ dardayım ey aney aney
- laann
+ zordayım ey aney aney
- laann çok korktummm
+ nerdeyim ey aney aney
- gerizekağlı, aptal.

ayrıca asansörden inerken beyin özürlü dedi bana ama ben sonrasında çok güldüm. resepsiyon sorumlusu tayfun abiden rica ettim asansör kamera görüntülerini. bakalım kısmet alabilirsem görüntüleri güzel bir anı olarak saklarım.

yaaa psikolog hanım hayat her zaman someone wrote this song before değil yani. bizim için bazen darda olmak, zorda olmak hayat. özellikle asansördeysem darda ve zorda hissediyorum kendimi.

bir daha binmez benimle asansöre diye tahmin ediyorum.

son derece ciddi bir ciddiyet olayıdır.

beni bile etkileyen ciddiyet.

elin adamı ile bir metrekare alandayım ne diyeyim adama? mecbur somurtup gözlerimi kaçıracağım.

allah'tan bu güne kadar hoş bir adamla asansöre binmedim. binseydim somurtur muydum bilemiyorum.

hoş adamlar benimle aynı asansöre binmiyor
bence. haliyle 47 yıldır şaşmayan istatistik yüzünden ciddiyetimi bozamam.

bu arada ben mümkün mertebe yürüyorum asansör kullanmıyorum bende daha çok merdivende yürüyen insan ciddiyeti var.

adam açısından baktım çünkü biz kadınlar asansörde bile iki lafın belini kırarız. bir araya gelince ciddi olamayız. hoş elbise hoş çanta falan diye veririz coşkuyu. sonrası mutlu bir gün.

t: karşı cinse karşı geçerli olan durum.

(bkz: asansördeki cinayet) diye okudum.

ankara'dayken çocuğunu asansöre bindirmeyip on kat yukarı yürüyerek çıkmasına neden oldum diye kavga ettiğimiz hatunla aynı asansörde karşılaşınca yaşanan gerilimden fazla değildir. tabi gerilen ben değildim. 111

beni ziyadesiyle gerer. özellikle bir kadınla asansöre binmissem. asla telefonumla oynamam. her daim sırtım dönük olur. benden önce inecekse ayrı bir gerilir, kenara çekilirim. hatta bir keresinde kenara çekilirken yanlislikla imdat butonuna bile temas etmişligim var. allah'tan çok ötmedi de apartmana rezil olmadım.