1.
kktc'nin en zengin adamı, cem uzan'dan önce "avrupa'ya kazık atmış" medarı iftiharımız, özal'ın prensi, ersin tatar'ın eski patronu, ayşegül tecimer'in eski eşi vs vs.
1941'de o yıllarda ingiltere kolonisi olan kıbrıs'ta, lefke şehrinde doğar. babası ingiliz dominyonunda polis olarak çalışırken ayrılıp bir şirkette çevirmenlik yapmaktadır. daha sonra magosa'ya taşınır ve maraş'ta ticari atılımlara girerler (önce hediyelik eşya dükkanı açar, sonra otobüs işine girer falan), yani küçük asil'in hayatı belli bir refah içinde geçer. ilk ve orta eğitimini mağusa'da tamamladıktan sonra istanbul üniversitesi iktisat fakültesi'ne kaydolur. burada okuduğu yıllarda, ülkesinde eoka terörü azmış ve kıbrıslı türkler sürekli ezilmektedir. bu sırada nadir ailesi de ingiltere'ye göç etmeye karar verir. asil de londra'ya gelerek tekstil işine girmiş olan ailesine destek olur, aile şirketinin başına geçer. wearwell markasını satın alan asil aile şirketini bu marka altında sürdürerek hızla büyütür, derken 1974'te türk askerinin adaya çıkması üzerine kıbrıs'a dönerek adada yatırımlarına devam eder, kurtlar vadisi'nde mehmet karahanlı'dan bildiğimiz narenciye kabzımallığını da yıllardır içinde oldukları tekstil sektörüne eklerler. 1979'da batık polly peck şirketini satın alan asil nadir, artık ingiltere'nin en zengin adamlarından biri olarak görülmekte ve kktc'nin başlıca sponsoru kabul edilmektedir.
1980'lerde türkiye'de "globalisation" denince akla hemen adı gelen (eti değil ehehehehe) turgut özal'ın teşvikleriyle türkiye'ye ye de gelen asil nadir, manisa'da vestel fabrikasını kurar. ingiliz ferguson ve japon akai elektronik firmalarının televizyonlarını, vhs oynatıcılarını monte edip türkiye pazarına sürer. 90'ları hatırlayanların gayet iyi bildiği vhs oynatıcıyı çoğu eve (daha doğrusu girdiği çoğu eve, çünkü bir bizde vardı) sokan vestel'dir. ayrıca pizza hut'ı da türkiye'ye getirir, derken özal'ın tavsiyeleriyle anap'lı medya oluşturmak üzere medyaya girer. önce haldun simavi'nin günaydın gazetesini satın alır, sonra güneş gazetesini, derken gelişim yayınlarını (ki nokta ve limon(u: leman) dergilerini barındırıyordu)... hürriyet gazetesine de talip olduğu duyulur ama erol simavi ile anlaşamaz. erol simavi, özal'ın gözünün önünde "gel sana satayım gazeteyi, turgut beye de komisyonu veririz" diye asil nadir'e meydan okur hatta. hürriyet'i alamaz ya, bu daha nedir ki?
1980'lerin sonunda nadir imparatorluğu çatırdamaya başlar. polly peck şirketi iflas eder, ardından şirketlerin finansmanını zimmetine geçirmek, hileli iflas gibi kalemlerden dolayı ingiltere'de tutuklanır. birleşik krallık başta birçok ülkedeki yatırımlarını (türkiye dahil) yok pahasına elden çıkaran veya el konan nadir küçülerek sadece kktc'deki yatırımlarına kapanır. 2010'da tekrar londra mahkemelerine gider, bu sefer 10 yıl hapse mahkum edilir, altı yıl yattıktan sonra türkiye'ye iade edilir. halen kktc'de yaşıyor ve havacılık sektöründe faaliyet gösteriyor...
aniden iflas etmesinin nedenini de "1989'da amerikalılar denktaş'ın yerine beni başkan yapmak istediler, kabul etmedim" diye açıklamışlığı vardır (bu konuda sabahattin önkibar da "imamlar ve haramiler medyası" adlı kitabında benzeri şeyler söyler). bu girdide linklerdeki haberlerin yanı sıra asil nadir'in annesi safiye nadir hakkındaki şu linkten de faydalandık.
1941'de o yıllarda ingiltere kolonisi olan kıbrıs'ta, lefke şehrinde doğar. babası ingiliz dominyonunda polis olarak çalışırken ayrılıp bir şirkette çevirmenlik yapmaktadır. daha sonra magosa'ya taşınır ve maraş'ta ticari atılımlara girerler (önce hediyelik eşya dükkanı açar, sonra otobüs işine girer falan), yani küçük asil'in hayatı belli bir refah içinde geçer. ilk ve orta eğitimini mağusa'da tamamladıktan sonra istanbul üniversitesi iktisat fakültesi'ne kaydolur. burada okuduğu yıllarda, ülkesinde eoka terörü azmış ve kıbrıslı türkler sürekli ezilmektedir. bu sırada nadir ailesi de ingiltere'ye göç etmeye karar verir. asil de londra'ya gelerek tekstil işine girmiş olan ailesine destek olur, aile şirketinin başına geçer. wearwell markasını satın alan asil aile şirketini bu marka altında sürdürerek hızla büyütür, derken 1974'te türk askerinin adaya çıkması üzerine kıbrıs'a dönerek adada yatırımlarına devam eder, kurtlar vadisi'nde mehmet karahanlı'dan bildiğimiz narenciye kabzımallığını da yıllardır içinde oldukları tekstil sektörüne eklerler. 1979'da batık polly peck şirketini satın alan asil nadir, artık ingiltere'nin en zengin adamlarından biri olarak görülmekte ve kktc'nin başlıca sponsoru kabul edilmektedir.
1980'lerde türkiye'de "globalisation" denince akla hemen adı gelen (eti değil ehehehehe) turgut özal'ın teşvikleriyle türkiye'ye ye de gelen asil nadir, manisa'da vestel fabrikasını kurar. ingiliz ferguson ve japon akai elektronik firmalarının televizyonlarını, vhs oynatıcılarını monte edip türkiye pazarına sürer. 90'ları hatırlayanların gayet iyi bildiği vhs oynatıcıyı çoğu eve (daha doğrusu girdiği çoğu eve, çünkü bir bizde vardı) sokan vestel'dir. ayrıca pizza hut'ı da türkiye'ye getirir, derken özal'ın tavsiyeleriyle anap'lı medya oluşturmak üzere medyaya girer. önce haldun simavi'nin günaydın gazetesini satın alır, sonra güneş gazetesini, derken gelişim yayınlarını (ki nokta ve limon(u: leman) dergilerini barındırıyordu)... hürriyet gazetesine de talip olduğu duyulur ama erol simavi ile anlaşamaz. erol simavi, özal'ın gözünün önünde "gel sana satayım gazeteyi, turgut beye de komisyonu veririz" diye asil nadir'e meydan okur hatta. hürriyet'i alamaz ya, bu daha nedir ki?
1980'lerin sonunda nadir imparatorluğu çatırdamaya başlar. polly peck şirketi iflas eder, ardından şirketlerin finansmanını zimmetine geçirmek, hileli iflas gibi kalemlerden dolayı ingiltere'de tutuklanır. birleşik krallık başta birçok ülkedeki yatırımlarını (türkiye dahil) yok pahasına elden çıkaran veya el konan nadir küçülerek sadece kktc'deki yatırımlarına kapanır. 2010'da tekrar londra mahkemelerine gider, bu sefer 10 yıl hapse mahkum edilir, altı yıl yattıktan sonra türkiye'ye iade edilir. halen kktc'de yaşıyor ve havacılık sektöründe faaliyet gösteriyor...
aniden iflas etmesinin nedenini de "1989'da amerikalılar denktaş'ın yerine beni başkan yapmak istediler, kabul etmedim" diye açıklamışlığı vardır (bu konuda sabahattin önkibar da "imamlar ve haramiler medyası" adlı kitabında benzeri şeyler söyler). bu girdide linklerdeki haberlerin yanı sıra asil nadir'in annesi safiye nadir hakkındaki şu linkten de faydalandık.
devamını gör...
2.
ölmüş.
ilginç bir insandı.
denktaşın yerine geçip kktc yi dünyaya açması istenmişti ama ne hikmetse bunu kabul etmeyince başına çok işler gelmişti.
ilginç bir insandı.
denktaşın yerine geçip kktc yi dünyaya açması istenmişti ama ne hikmetse bunu kabul etmeyince başına çok işler gelmişti.
devamını gör...
3.
devasa bir figür ahirete intikal etmiş. maalesef belli yaşın altındakilerin adını bile duymadığı, belli yaşın üzerindekilerinin de boşandıktan sonra bile soy ismini taşımaya devam eden sosyetik eski eşi ayşegül nadir'den dolayı şöyle böyle bildiği bir figürdü.
asil nadir, hayatını, zenginliğini kıbrıs davasına adamış, londra'nın bir dönem tekstil kralı olmuş, denilene göre forbes listesinde dünyanın en zengin 20 ismi arasına girmişti. vestel'i kuran, türkiye'de medya patronluğu yapan kudretli bir adamdı. ingiltere ve amerika, onu kıbrıs cumhurbaşkanı yapma karşılığında adayı teslim etmesi önerisinde bulundular ama o reddetti. bu yüzden de düşüşü başladı. abramoviç'e yaptıkları gibi üzerine gittiler. sonra da adeta silindi. emperyalistlere türklüğünü satsaydı afganistan'ın eski kukla cumhurreisi hamid karzai veya mesud barzani gibi bir lider olacaktı. zenginlikte ise muhammed al fayed'in bulunduğu konumda o olacaktı. allah taksiratını affetsin.
saraylarda süremem
dağlarda sürdüğümü.
bin cihana değişmem
şu öksüz türk'lüğümü...
asil nadir, hayatını, zenginliğini kıbrıs davasına adamış, londra'nın bir dönem tekstil kralı olmuş, denilene göre forbes listesinde dünyanın en zengin 20 ismi arasına girmişti. vestel'i kuran, türkiye'de medya patronluğu yapan kudretli bir adamdı. ingiltere ve amerika, onu kıbrıs cumhurbaşkanı yapma karşılığında adayı teslim etmesi önerisinde bulundular ama o reddetti. bu yüzden de düşüşü başladı. abramoviç'e yaptıkları gibi üzerine gittiler. sonra da adeta silindi. emperyalistlere türklüğünü satsaydı afganistan'ın eski kukla cumhurreisi hamid karzai veya mesud barzani gibi bir lider olacaktı. zenginlikte ise muhammed al fayed'in bulunduğu konumda o olacaktı. allah taksiratını affetsin.
saraylarda süremem
dağlarda sürdüğümü.
bin cihana değişmem
şu öksüz türk'lüğümü...
devamını gör...