asperger sendromu

önceleri tamamen farklı bir bozukluk olarak değerlendirilen asperger sendromu zaman içinde otizme benzerlikleri sebebiyle, otizm spektrum bozukluğunun bir türü olarak tanımlanmaya başlanmıştır. asperger sendromu temelde bireyin sahip olduğu sosyal etkileşim bozukluğu olarak değerlendirilebilir. çok benzer olan reaktif bağlanma bozukluğundan farklı olarak hayat boyu devam etmesi ve otizmde de görülen stereotip( tekrarlayayıcı) hareket ve sözlerin gözlenebilmesi, iletişim başlatma, sürdürme ve sonlandırma becerilerinde yaşıtlarını geriden takip etmesi söylenebilir. otizmli çocukların büyük çoğunluğunda görülen mental reterdasyon olmayabilir. ancak bu söylenenlerin tamamı yada bir kaçı gözlenebilir. bu sebeple kriterlerin hepsini karşılamıyor olması kişinin asperger sendromlu olmadığı anlamına gelmez.

sosyal iletişimlerinin kısıtlı olmasının sebeplerinden biri de ilgili oldukları belli başlı konularda , sohbetin gidişatı haricinde de sürekli bahsetmeleri hatta sadece hoşlandıkları konulardan konuşmaları olabilir. zihinlerini bir kıyafet dolabı şeklinde düşünürsek her kelimeyi bir kıyafet var sayalım, bu kıyafetlerin dağınık olduğunda çorapları kazakların arasında bulmak bizim için ne kadar zor olursa, asperlerli bir kişi içinde kendini ifade edebileceği kelimeleri seçmek her seferinde dağınık dolaptan bir şeyler bulmaya çalışmak gibidir. genellikle gün içinde karşılaşabilecekleri standart dialogları ezberler ve ezberden konuşurlar.

örnek :
(ezberlenmiş dialog)
x kişisi : merhaba y, nasılsın?
aspergerl kişi : merhaba x, iyiyim sen nasılsın ?

(ezberli dışında dialog)
x kişisi : selamın aleyküm y, nasıl hissediyorsun bugün?
asperger kişi : ???? merhaba,nasılsın? ben iyiyim , sen nasılsın ?

şeklinde ezberlediği dialogu sürdürmekte ısrarcı olabilir, tabi her asperli birey aynı şekilde tepki vermeyebilir ama genellikle kısıtlı dialog geliştirme beceri sebebiyle bu tür durumlar ile sık karşılaşılabilir.

otistik hastalığın aksine dil gelişiminde ve bilişsel gelişimde gecikmenin görülmediği bir rahatsızlıktır.
zeka genellikle normaldir.
bu çocuklar durmaksızın konuşabilir, sıklıkla dinleyicinin dinleyip dinlemediğine aldırmaksızın konuşmaya devam ederler, karşıdaki kişinin yorum yapmasına, konu değiştirmesini kaale almaz, konuşmaya devam ederler.

sohbetlerinin on numara olacağını düşünüyorum.

mary ve max adında bir animasyon var küçük bir kız ve asperger sendromu bir adamın arkadaşlığı. güzel film, kötü hastalık

muzdarip olduğum hastalık.

asperger sendromlu deyince zeka geriliği varmış gibi algılanıyor ama zekaları normal veya normal üstü düzeyde olup sosyal becerileri gelişmemiş kişilerdir. eğitim ve tedaviyle normal bir yetişkin gibi hayat sürebilirler.

ben 15 yaşındayken, ilimiz tıp fakültesinde 'çocuk ve ergen psikiyatrisi'ni kuran kadın doçentin bana tanı olarak koyduğu ve sonra da "pardon yanlış olmuş, sosyal fobiymiş" dediği sendromdur.

lanet mi desem, lütuf mu desem bilemedim. bir insan hayatını kısır bir döngü içerisinde yaşamaktan zevk alır ve değişimden bu kadar mı nefret eder. eşyalarımın yeri değiştirildiğine deliye dönerim kafam çok karışır, eski hali daha karışık olmasına rağmen böyle hissederim. ama yavaş da olsa kendimdeki aksaklıkları kırmaya çalışıyorum.

her ne kadar güçlü bir hafıza ve belirli konularda üstün yeteneklere sahip olsalar da belli miktarda zêka geriliği de görülür. bu kişiler dört işlemi kafadan yapabilirken bakkalda paranın üstünü hesaplayamazlar. diğer adı da "aptal dahi" dir.

celal şengör'de zêka geriliğinden muzdariptir. hal ve hareketlerinden, söylediği sözlerden, çıkarımlarından bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.

adını 1944 yılında avusturyalı hekim hans asperger'den almış,  otistik spektrum bozukluklarından biri olan sendromdur.

sosyal etkileşimde güçlük, ezbere verilmiş cevaplar, basmakalıp cümleler bu sendromun belirtilerindendir.

asperger'de motor sakarlık ve sıra dışı dil kullanımı oldukça yaygındır.
hans asperger bu sendromu yaşıtlarından farklılık gösteren, iletişim kurmada zayıf, sakar çocukları tanımlayarak bulmuştur.
tedavisi ise davranışsal terapidir.

asperger sendromlu ve 160 iq puanına sahip alman bir kadın kadar sinirlerimi bozabilen kişi az olmuştur. ingiltere'de büyüdüğü için ingilizcesi çok iyiydi. benim de ingilizcem iyidir. neyse, her tartışmamızda eline verdim. önüne gerçekleri fırlattım. ki forumda da binlerce kişi okumuştur tartışmalarımızı. yani yanılsam biri uğrayıp düzeltirdi. ama yok böyle bir kendinden eminlik. hala da kendini haklı görüyordur eminim. asperger sendromlu 4 kişiyi gözlemleme fırsatım oldu. biri malum celal hoca. yok, bunlara karşı bir tartışmayı kazansanız da kaybedersiniz. robotla tartışıyorsunuz zira. olan sizin sinirlerinize olur.

dsm-5 'te yer almayan sendromdur. artık ygb ile birlikte tamamen otizm spektrum bozukluğu çatısı altında, kişinin ne kadar yardıma ihtiyaç duyduğuna göre seviyelendirerek tanı konmaktadır.