atanamayan öğretmen

atanamayan öğretmen olayına oldum olası kızmışımdır. kıçı kırık üni kıçı kırık bölümünden mezun olup zar zor barajı geçmişssin bir de atanamıyorum diye ağlıyorsun

atanamayan öğretmen sorunu yalnızca atanamayan kişinin sorunu değildir. sistemi tıkayan sistemi var edenlerin ta kendileridir.

üzüldüğüm husus. çok güzel puanlar alıp atanamayan öğretmenlerimiz var.
kötü yorum yapanlar da o bölümleri bitirip üç ayrı oturuma girip sistemin belirlediği o sayı içine giremediği zaman sistemi değil de kendilerini eleştirsinler bari. insanlara sallamak kolay.

fedai öğretmenin vefatıyla tekrar konuşulmaya başlanan mevzudur. "kıçı kırık üni kıçı kırık bölümünden mezun olup zar zor barajı geçmişsin bir de atanamıyorum diye ağlıyorsun" diye bir cümle kurmuş arkadaş. cümlesinde tek katıldığım nokta her şehire üniversite açılmasının gereksizliğidir.* öncelikle öğretmenlik kazanabilmek için belli bir sıralamayı geçmiş olmak gerekiyor. 2021 yılında en düşük 300 binmiş mesela. 4 milyon kişinin girdiği bir sınavda bu sıralamayı yapan birine "zar zor barajı geçmişsin" demek büyük ayıp bence. insanların çoğu hayallerinden dolayı bu mesleği seçiyor. ömrü boyunca hayallerindeki mesleği yapabilmek için emek verip emeklerinin karşılığını almak istiyorlar haliyle. burda suçu hayallerinin peşinden giden gençlerde mi yoksa öğretmen açığı olduğu halde atama yapmayıp, yapsa da asla açığı kapatmayacak absürt kontenjanlar belirleyen, o açığı "ücretli öğretmenlik" gibi tamamen emek sömürüsü bir sistem ile kapatmaya çalışan, ülkenin geleceği olan gençleri bu işin eğitimini almayan, öğretmenlikle alakası olmayan kişilerin eline teslim eden ve "yapmak istediği mesleği değil para getirisi ve çalışma garantisi olan mesleği seçseydi" deyip kendinde hiç suç bulmayanlarda mı aramak lazım? nolur insanların hayalleri ve acıları üzerine bu kadar rahat konuşmayın artık. fedai öğretmenin ve adından haberdar olmadığımız, daha öğrencilerine kavuşamadan vefat eden tüm meslektaşlarımın ruhları şad, mekanları cennet olsun.

en yakın arkadaşım edebiyat öğretmenliği okudu zavallım çok yüksek puanlar aldığı halde atanamadı polisliği denedi yok ne yapsın zavallım sözleşmeli öğretmen olarak çalışıyor ve asgari ücretinde altında para alıyor annesiyle geçinmeye çalışıyor daha bir sürü durumlar bu kadar yeterli sanırım durumlarım ne kadar kötü olduğunu anlatmaya

inşaatta çalışırken vefat eden fedai öğretmen.

hacı, size bu bölüme girerken şöyle bir şey dendi mi? "mezun olur olmaz 657 lisin koçumm" ha dendi mi? o zaman susacaksın kardeşim, sen atanamayan değil, kazanamayan öğretmensin. bende siyasal bilimler okudum, niye beni kaymakam yapmadınız diyor muyum? girdim sınava,
aldım boyumun ölçüsünü çıktım. "atanamayan kaymakamlar" afişi hazırlayıp sokaklara mı çıkayım. nedir bu öğretmenlik okuyanlarda ki tatava arkadaş? sizin ayrıcalığınız nedir? her hukuk mezunu savcı mı oluyor? hatta şu an avukat bile olamıyor.

arkadaşlar çoğu beni eleştirmiş haklılar çünkü ülkede ajitasyon kültürü üzerinden gidiliyor .. vefat eden öğretmenlik bölümü okuyan arkadaşın durumundan ayrı düşünelim lütfen olayı allah ona rahmet eylesin mekanı cennet olsun. sözüm ona değil genel eğitim sisteminin eleştirisi olacak. bakın arkadaşlar ben sistemi az çok biliyorum... yıllarca fen edebiyat bölümü mezunlarına belli ücret karşılığı formasyon verilip öğretmenlik yapmaları sağlandı. kıçı kırı dediğim kısım burası.. adam zorla ya zorla barajı geçiyor (tarih,coğrafya,edebiyat,fizik ,kimya,biyoloji bölümleri) kazanıyor. öyle ya da böyle sınıfı geçip mezun oluyor üstüne bir formasyon alsana atanamayan öğretmen. bakın eğitim fakültelerini anlarım ama fen edebiyatı bitiren de atanamayan öğretmenim diye ağlıyor. benzer sorun pdr ile psikoloji bölümü bitirenler arasında yaşanıyor. arkadaşlar allah aşkına fen edebiyat bölümünü üniversiteye giriş için taban puanlarını bakın. arkadaşlar öyle bölümler var ki binlerce mezun veriyor ataması belki 100 bile yok. 81 ilin 81 ine üniversite açıyorsun. bazı şehirlerde nüfus yüz bin bile yok koskoca üniversite açıyorsun. yazıktır. açılan bölümler ne biliyor musunuz fen edebiyat fakültesi , iktisadi ve idari bilimler fakültesi. sonra atanamayan öğretmen furyası çıkıyor. bir eleştirimde şudur ... bu ülkede atanamayan hemşire, doktor, avukat , kaymakam , konsolos,eczacı vb meslek olmuyor . ne hikmetse atanamayan öğretmen.. bu çifte standart değil mi? atanamamak genel üniversite mezunu öğrenciler için geçerli sadece fen edebiyat ve eğitim fakültesine ait olmamalı.

#1471420 şu giriye şapka çıkartırım yazdım yazdım sildim diyecek çok şey var aynı zamanda çok da bir şey yok.
t:kpss sınavını geçemeyen asgari ücret altı veyahut başka bir iş kolunda faaliyet gösteren öğretmen.

bu konuda ne desek ne anlatsak yetersiz kalacak, bence 140journos bu video ile bir açıdan bir çoğumuzun sıkıntısını dillendirmiştir:

atanamayan arkeolog, atanamayan iktisatçı, atanamayan japon dili mezunu neyse odur.

bundan sonra eğitime gönül verecek genç arkadaşlara da yazalım: kimse x bölümünden mezun oldu diye memur olma garantisine sahip değildir. olması, matematiksel olarak olanaklı da değildir. bu yeni, sürpriz bir bilgi de değildir.

sorun 100.000 ücretli öğretmeni kadrolu öğretmen yerine istihdam edip onlara emeğinin karşılığını vermeyen sistemden kaynaklanıyor.

100.000 kadro açılsa ve ücretli öğretmenlik uygulaması kaldırılsa zaten aynı insanlar görev yapıyor olacak ama hem insani şartlarda hem de hakları güvence altında olacak.

devlet bunu istemiyor çünkü bu ülkede söze başlarken hep çocuklarımız diye başlanıyor ama söz konusu bütçeden kaynak aktarmak olunca o kaynak hep başka yerlere gidiyor.

allah kimseye atanamayan öğretmen kaderi vermesin, çok acı çaktırmamaya çalışıyoruz ama bayağı yorulduk hepimiz. ülkenin de sistemin de ... diyip kaçıyorum.

#2407694 ücretli öğretmenlik yapıp devlet bize hakkımızı vermiyor diye yazmak yerine kpss çalışıp atanmayı deneyebilirsiniz, kpss bunun için var. bir de 2 yıllık saçma sapan bölümler okuyup ücretli öğretmenlik yapan insanlar var. çocuklarımızı alanında uzman olmayan, at bakıcılığı bölümünden mezun olup ücretli sınıf öğretmenliği yapan kişilere mi emanet edeceğiz gerçekten? bunu mu savunuyorsunuz?