attack on titan

muhtemelen gelmiş geçmiş en sağlam hikayeye sahip manga serisi. yanlış bir şekilde attack on titan olarak çevrilir ancak doğru çevirisi attack titan olmalı.

attack on titan, hajime ısayama tarafından çizilen bir manga serisidir. aynı zamanda animesi de vardır. manga olarak sona çok yaklaşmış ama animede bir süre daha gelecek sezonlar var.

seri çok güzel hem okuyup hem izliyorum ikisi de aşırı keyif veriyor. çok animeci biri değilim izlemeyi de düşünmüyordum ama geçen bir deneyeyim dedim inanılmaz ilerledi. tavsiye edilir. ayrıca levi ackerman kalbimizdesin.

ayrıca bugüne kadar nasıl bu başlığı açmamışsınız bilmiyorum ama bu sözlüğe benim elim değmesi lazımmış demek ki ehuehuheeuh.

izlemeye bugün başladığım animedir. aynı gün bu başlığın açılması da ilginç bir tesadüf olmuş. bugün ard arda 5 bölüm bitirdim. sarıyor.

edit: bir dakika yahu, bugün yazılmamış ki. acaba neden gündemde direkt önüme çıktı? neyse, yazmış oldum.

ilk başladığımda iki üç bölümü çok bayağı gelen hikaye ilerleyince acaip açılan bağımlılık yapan bir anime. iki üç bölüm izleyip yarın devam ederim fiili bu animeye pek uymuyor. başlayıp 10 bölümü tek seferde izleyebilirsiniz sezon sonuna doğru. zaten az bölümü var biraz sakin izleyin.

özellikle 3’üncü sezonu serinin gelecek sezonlarının garantisini verecek türde keşfedilmeyi bekleyen bir dünya haritası ve insan ırklarından marley ile eldia arasındaki dünyanın varisi kim olacak savaşını gözler önüne sermektedir. bu sezonda eren yeager’ın babası grisha yeager’ın eldia’nın geleceğini eren kruger’ın fedakârlığı ile üstlenmesi ve bunu oğluna yine fedakârlık ile aktarması, bu savaşın gidişatında önemli bir aşama kaydetmiştir. ilk 2 sezon o titanlara nefret kusarken aslında ortak atadan geldikleri öğrenilince insan ister istemez bir nefrete kavuşmaktadır. marley’in sömürgecilik anlayışı uğruna sırf şeytani ırk diye o ırkı insan formundaki ırkdaşlarına yem ettirmek ve eldia’nın imparatoru ve ailesinin kalıtsal gücü ile halkının tarihini unutturarak surlar ardında yaşa[t]ma çaresizliği ile yalancı bir barış olduğunu empoze etmesi ise bu nefreti daha da körüklemektedir. şansa bu ailenin gücüne başvurulmadı da aynı acı bir daha tekerrür etmeyecek. merakla 4’üncü sezonunun sonunu bekliyoruz.

az önce okumadığım son 20 chapterı okuyup bitime 3 kala yetiştiğim seridir. animede son sezon hepsini nasıl toparlayacaklar acaba ozellikle son 10 chapteri animede gormek icin sabirsizlaniyorum

anime tarihininin gelmiş geçmiş en büyük anti kahramanına tanıklık ediyoruz 4.sezon 6.bölüm ile.

ilk bölümde, annesi gözlerinin önünde öldürülen, bir sivil ve masum olarak hiçbir şeyden haberi olmayan çocuk; bu bölümde -bilerek- ideallerinin tam tersine çok büyük günahlar işledi.

bu bölümde aynı zamanda tüm hikayenin tek bir sahnede birleştiğini de gördük. bugüne kadar ilmek ilmek işlenen birçok karakter, ve hikaye ile bağlantıları bir araya geldi. birkaçı hariç... sonraki bölümde onları da göreceğiz. doz gittikçe yükselecek. kesinlikle 9.9/10 diyebilirim. mükemmel olamayışı ise içimde kalan ve önceki sezonları yapan wit studio'nun animasyon kalitesi...

aşağısı spoiler...

spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler
spoiler

--! spoiler !--





--! spoiler !--

bu gece çıkan assault başlıklı 4. sezon 7. bölümü sadece anime özelinde değil tüm sinematik içerikler arasında bambaşka bir seviyeye çıkmıştır. inanılmaz epik ve dramatik bir bölümdü. hero (3. sezon 17. bölüm) kadar iyi, hatta bazı açılardan daha güçlüydü.

mangayı okumamış olsam ilk düşüneceğim şey bu seviyenin daha ne kadar üzerine çıkabileceği şüphesi olurdu. hani daha da bozmaz dedik yine bozdu lafı vardır ya... tam tersine daha da iyi olamaz diyoruz yine oluyor.

mappa ve hajime isamaya'nın emeklerine sağlık.

4. sezon 8. bölüm üzdü ve sinirlendirdi. bu da bize izleyiciler olarak ne kadar bencil olduğumuzu gösteriyor. 6. ve 7. bölümlerde bu bölümde yaşanandan kat kat daha dramatik olaylar yaşandı ama hüzünden ziyade bir intikamdan alınan keyif vardı.

görüyoruz ki insanoğlu adalete sadık kalmak yerine, ilkelerle davranmak yerine bir öfke sarmalına giriyor ve şiddeti bir şekilde evirip çevirip meşrulaştırıyor.

naruto serisinde de benzer bir hikaye vardı. bir bölümde, kendi felsefesine sahip pain karakteri naruto'nun yaşadığı şehri yok eder. pain, savaş sarmalına girmiş ninja dünyasına barış getirmek istemektedir. bunu da savaş yolunu seçen devletlere savaşın ne olduğunu, acının ne olduğunu göstererek yapmaktadır. pain, bildiğin overpowered bir yan karakter, baş karakter naruto'ya şöyle söyler:

“i want you to feel pain, to think about pain, to accept pain, to know pain...
those who do not understand true pain can never understand true peace.”

sonuç olarak nefret döngüsünü bu şekilde kırabileceğini düşünür. naruto bunu kabul etmez, karşı çıkar ama net bir cevap bulamaz bu soruya.

sonuçta hepimiz adalet adına intikam peşinde koşan sıradan insanlarızdır.

manga'da diziden daha öndeyim. şimdilik şunu söyleyebilirim ki bir manga ile ilgili ilk kez böyle bir şey söyleyeceğim; animesini daha başarılı buluyorum. müthiş bir kurgu ve benzersiz bir yapım. benim açımdan tek sıkıntı karakterlerin çoğu derin değil ve hikayesi olan karakterler de yan karakterlere çoğu yerde bağımlı hale geliyor, bir de finalde umarım mikasa'ya azıcık farklı bir bakış açısı verebilirler çünkü obsesif bi manyak oldu çıktı. ben anime izlemem diyen önyargılı insanları bir şekilde shingeki no kiyojin'e maruz bırakın, sevaptır.

malezya'da titanların cinsellik çağrıştıracağı düşünülen kısımları sansürlenmiş.
sansürlenmese kimsenin dikkatini çekmeyecek genital organları daha da tabu hale getiren uygulama. allahtan bizimkilerin animeden haberi yok. *

ilk iki sezonuyla her anlamda mükemmel bir yolda giderken üçüncü sezon itibariyle çizgisini bozmuş anime. üçüncü sezonda çizimlerin değişmesi feci rahatsızlık uyandırmıştı bende. o sıralar zaten mangada da güncel olduğum için bırakmıştım. iki senedir izleyeceğim hala. konunun titanlardan buralara bağlanacağı hiç aklıma gelmezdi. ilk sezonları izlerken çok farklı şeyler hayal etmiştim.
bu animenin en iyi yanlarından biri de muhteşem müzikleridir. anime sevmeyen birine bile anime izletir cinsten bir dizi.

en spoilersız şekilde animeyi genel olarak tarif edeyim.
"bir dağa tırmandığınızı düşünün ve tepedeki gizemleri öğrenmek istiyorsunuz tabi ki de tırmanırken bazen tuttuğunuz kayalar kayıyor ve bir adım geriye düşüyorsunuz. ve tam tepeye vardığınızı düşünüyorsunuz ama aslında aşağıdan bakınca görülmeyen bir dağ daha çıkıyor. her seferinde kayan taşlar artıyor ve dağa tırmanmak zorlaşıyor fakat o dağa da tırmanınca bir dağa ile daha karşılaşıyorsunuz."

açıkçası başlamadan önce sadece devlerle savaşılan hiçbir derinliği olmayan basit mainstream bir anime sanıyordum. ama izlediğim, konusu en derin olan, hikayesi asla sıkmayan, bir süre sonra çok karışsa da mükemmel şekilde açıklanmış, dağın tepesindekini tırmanmadan asla göremeyeceğiniz bir anime. ilk sezonu ilk izlediğinizde zaten bağlanacaksınızdır fakat bütünü izledikten sonra ilk sezon aşırı basit gelecek o yüzden sadece ilk sezon hakkında değil bütün sezonları kapsayan bir şekilde anlatmak istedim zaten böyle bir animeyi ilk sezondan değerlendirmek aptallık olur.

ilk üç sezonunu zaman geçsin diye izlediğim anime serisi. fakat 4. sezon için fikirlerim çok farklı. gerçekten yaşananları hissettiren bir sezondur efendim. seçim yapmanın ve sonuçlarına katlanmanın vermiş olduğu ağırlık çok etkiledi beni bu sezonda.

eren’e gıcık olduğum doğrudur ama bu sezon bi adam olmuş bu. bi kendine gelmiş. kararsız değil.

mikasa yine mikasa.

levi zaten adamdır.

arkadaşımın önerisi ile başladığım animedir. vaktim olsa oturup bir günde bitireceğim, o kadar sürükleyici ki... devam etmeye karar verdiğim ilk anime dizisidir aynı zamanda.

bu akşamki yeni bölümü japonya'da yayınlandığı sırada wakayama'da deprem oldu, adamlar milyonlarca insanın beklediği bölümü yarıda kesip gece canlı yayın vermeye başladılar. deprem gene 4.7 bizde en fazla ana haber bülteninde verirler bu haberi. seviyorum bu adamları, toplum bilinci yüksek insanlar. wakayama demişken görsellerde bir şey dikkatimi çekti.*

yaklaşık beş yıldır takip ettiğim manga serisi. başlarda her bölümünü merakla beklerdim, ancak son bölümlerde eski heyecanını kaybettiğini söyleyebilirim, yine de finali nasıl bağlanacak merak ediyorum.

final sezonunu mappa animasyon stüdyosunun almasıyla biraz hüzün biraz da keyifle izlediğim animedir kendileri. bir de stüdyoya laf edenler var ulan wit bıraktı animeyi mappa almasaydı final sezonunu hiç göremeyecektik. ayrıca gayet de güzel iş çıkardılar.

sıfırdan başlayıp bir haftadan kısa sürede güncele geldiğim şaheser. karakterleri de en az hikayesi kadar kaliteli ve kompleks, bana "bir dakika ya, ben bundan nefret mi ediyorum yoksa seviyor muyum?" diye düşündüren birkaç kişi oldu. umarım finali film olarak değil de 4. sezon 2. kısım olarak görürüz, film olursa hayal kırıklığı yaşamamız biraz olası gibi.

ayrıca ufak bir ekleme: herhalde internet ortamında hakkında en çok spoiler yiyebileceğiniz animelerden biridir, popülerliği ve konusu yüzünden. henüz izlemediyseniz ve burayı okuyorsanız hakkında çok fazla şey okumadan hemen başlayın derim ki daha çok keyif alabilin.

kendisine asla böyle bir finali yakıştıramadığım eşi benzeri olmayan animedir.