attack on titan

net bir şekilde izlediğim en iyi animedir. nedenlerini sayayım.

cinsellik, aşk-meşk, fingirdeşme tarzı şeyler o kadar yok ki animede tam bir vahşet havası ve üzüntü var. tamamen gerçeklik tamamen kan, kavga, dövüş. eğer hikayeye kendinize kaptırırsanız gerçekten içinde oldukları ölüm-yaşam çizgisini çok iyi dengelediklerini görürsünüz. o ciddiyeti size dizi çok iyi veriyor.


izleyin, izlettirin.

aşağısı ağır spoiler içermeyen bir özet niteliğindedir.

paramiliter bir yapının parçası olduğunuzu ve ırkınızı yüzlerce yıldır vahşice katleden bir düşmanla savaştığınızı düşünün. bu esnada takımınıza casuslar sızıyor ve takımınızın yarısını gözlerinizin önünde katlediyor. bu olaylar yaşandıktan sonra intikamınızı almak için bir şans elde edip plan yapıyorsunuz ancak sizi eski takım arkadaşlarınız ve takımınıza sızıp hem yoldaşlarınızı hem de halkınızı vahşice katleden düşman casuslar "bu intikam olayını çok vahşice bularak" bir olup sizi durdurmaya çalışıyor.

aşağıdaki panelde sol üst köşedeki hain kendisine gülen iki s** kırığının takımını ve yaşadıkları şehri yerle bir etmişti. sonra işte dediğim gibi işbirliği yapıyorlar falan felan.

erwin smith misyonunu tamamlayana kadar gerçekten çok iyi bir mangaydı.

manga / anime sektörünün lost'udur attack on titan. beyninizi öyle ya da böyle yakmayı başarır.

çok büyük bir şevkle başladığım, devlerden korksam bile severek ve heyecanla izlediğim anime. yayını o kadar karmaşıklaştı, ha bitti ha bitiyor, bu son sezon, hayır bu son sezonun ilk partıydı derken açıkçası içimdeki şevki bitirmiş anime aynı zamanda da.

tamamen bitince haber verin de tek seferde hüpletirim.

serinin son bölümünü heyecanla beklerken artık bir şeyler karalamanın vakti geldi diye düşünüyorum.

"attack on titan" dediğin şey, hani sadece bir anime değil de, sanki insanlığın tüm duygularını patlatan bir bomba gibi geliyor insana. bir an yürekler yerinden fırlayacak gibi oluyor, bir an boğaz düğümleniyor, hepsi bu kadar yoğun bir şekilde bir araya geliyor.

bu serinin içine dalarken insanın tüm korkularını, cesaretini, dostluğunu ve aksiyon ihtiyacını yaşıyor gibi hissediyorsun. hani bir karakterin başına gelen bir şey olduğunda sanki senin de başına geliyormuş gibi hissediyorsun ya, işte öyle bir şey "attack on titan."

"duvarlar içinde yaşayarak özgür olamam." bu cümlenin ardında bir özgürlük arayışı yatıyor. sanki sen de oradasın, o dev titanların gölgesinde. bir yanda koca koca duvarlar, bir yanda insanların içsel duvarları... içindeki kısıtlamaları yıkmaya çalışan karakterlerin cesaretini izlemek insana gerçekten de ilham veriyor.

bir karakterin bir anlık kararı, bir diğerinin hayatını nasıl değiştiriyor, görmek dehşet verici bir şekilde gerçek. hani insanın kendini sorguladığı, "ben olsaydım ne yapardım?" diye düşündüğü anlar var ya, işte "attack on titan" böyle anlarla dolu.

sadece aksiyon beklenmemeli. içsel çatışmalar, dostlukların test edilmesi, karakterlerin büyümesi ve değişmesi... hepsini izlerken, sanki bu dünyanın bir parçası olmuşçasına hissediyorsun.

"o gün insanoğlu acı bir şekilde hatırlamıştı... devlerin boyunduruğu altında duyduğumuz korkuyla adına surlar denilen kuş kafeslerinde sürdüğümüz o pespaye hayatı."

sadece bir anime değil, bir deneyim. izleyin, izlettirin.

orijinal adıyla shingeki no kyojin. anime, manga tarihinin game of thrones'u olarak anılacak. daha evvel de büyük, sağlam yapımlar vardı ama shingeki no kyojin'in tahtı hep sağlam olacak. öyle ki hajime isayama, her gece uyumadan evvel "ben bundan daha iyisini nasıl yapacağım" diye kara kara düşünüyordur. izlediğim en iyi anime değil, izlediğim en iyi şey.

şu opening'in güzelliğine bak. seçilen şarkı, çizimler, renkler mükemmel.
my war

bundan sonrası spoiler olsun, bölümlerin tümünü izlemeyen tıklamasın.

animesi bugün finalini verecek olan efsane seri. 10 yıllık yolculuk artık bitiyor ve kesinlikle çok özletecek kendisini. izlediğim ilk anime olması sebebiyle yeri bende çok ayrıdır. gerek konusu gerek plot twistleri (ters köşe) ve müzikleri ile benim en sevdiğim serilerdendir. hayranlarından dolayı sevmeyip bok atanlara bakmayın. izlemediyseniz izlemenizi şiddetle öneririm.

sonra görüşürüz eren...

hikayesi ile beni büyüleyen anime serisi. böyle beni etkileyeceğini hiç düşünmemiştim, arkadaşım bana izle dediğinde çizgi film mi izleyeceğim demiştim ama izledikten sonra resmen çarpıldım. konusu işlenişi ve dizi ilerledikçe bizi terse yatırıp durması çok çok çok iyi. anlatılmaz yaşanırın tam karşılığı yani. abartıyorum sanıyorsunuz şimdi eminim. zaman bulduğumda kesinlikle bir daha izleyeceğim mutlaka.

animenin insanın üzerinde finalini anlayamayacak kadar büyük bir etki bırakması şaka mıdır...

finale gelene kadar her şey tam bile değildi bende. genel hatlarıyla az bir şey anlasam da, akılda can alıcı bir soru vardı. ulan, bu ağaç aynı ağaç değil midir? eren kırmak istediği döngüyü kiramamis demekki mi demeliyiz burda. sonra diyorsun ki ama eren öldü... eren öldüyse hillucagan mıdır o patojen virüs de ölmesi lazım, (öyle gördük en azindan)
anime niye surprizzz askimmmm der gibi öyle bir ucu açık sahne koydu peki? sadece tarih tekerrurden ibaret demek için mi? veya isayama fanlar yüzünden aklındaki finali yazamadi *

her neyse kişisel fikirler ve düşünceler bi kenara, olayların mikasaya baglanmasinin sebebinin de fandom olduğunu kenara atarsak, mutsuz sonla bitmiş bir finaldi. niye böyle oldu olmasa da olurdu denilen zibilyon tane şey ve an var elbette fakat, sanırım bu animede herkesin "final buymuş evet." dedigi finalin yanina, bir de kendisinin ne anladığına dair olan bir finali var.

yani 2 finalli, birisi hikayenin izleyiciye sunduğu, öbürü de ucu acik ve fandomun sebep olduğu kaosun çıkarttığı akılları kurcalayan soru işaretleriyle, aotun bitmesiyle tarihe gömülmüş gayrimeşru final.

bir ihtimal daha vardi, felaket oldu.

“animeden nefret ederim. hayatımda manga diye bir şey okumadım, evimde olsa nihale olarak kullanırım.” derdim hep.

sonra bizim arkadaşlar “böyle bir dizi var, yalvarırım bi beş dakika bak.” dediler.

hem kalemine hem sana uygun, diye de eklediler.

“5 dakika bakarım, sonra apex legends oynarım.” dedim. o gün 8 bölüm izledim. beş günde 4. sezona geldim.

naçizane bir film ve dizi kültürü olan biriyim. bu kalitede bir yapım az bulunur. böyle bir şey yok.

ayrıca bir sabah kalksak ve rabbim bizlere anime kızlarını gerçek kısa; mikasa ile bir kahve içmek isterim. tam hayallerimdeki gibi biri. hem güzel, hem silahşör, hem de kadın. at da biniyor. mis. sasha da 2 numaram. beraber et yeriz. mis.

bir ara tekrar başlayıp bitirmeyi planladığım sevdiğim bir anime.

bir anime izleyip hikayesinin filmlerin çok üstünde olduğunu görmeyi hiç beklemiyordum ama bu anime de hikaye çok sağlam. başka anime izlemedim açıkçası zirvede bırakmak istiyorum. arkadaşın ısrarı beni güzel bir şeye itmiş olsa da benzer bir şeyi bir daha izleyecek kadar boş zamanım yok. ben dizi izlerken kendimi fazlasıyla o diziye veren biriyim ve bazen olmadık şeyler yaparak hem diziyi izliyorum hem de youtobe'de varsa onun ile ilgili analiz izliyorum. her bölüm için ayrı ayır hem de. zevkte alıyorum ama bir yerden sonra yeni şeylere insan kapalı oluyor tabii.

bu diziyi ya da animeyi her neyse aklımda tutuyorum izleyeceğim ama kim bilir ne zaman. belki otuz beşimde belki elli beşimde bilemeyeceğim artık, ölmez sağ kalırsak izleriz mutlaka. izlemeyenlerin de mutlaka izlemesi gerekir zamanları el veriyorsa. boş zamanı bol olanlar elini korkak alıştırmasın sonra çok pişman olurlar benden söylemesi. evet biliyorum çok uzun bir hikaye ama olsun izlemek lazım sonuçta. iyi seyirler şimdiden.

çok hoş ve sürükleyici bir hikayesi var. ama uzundu ki ben çabuk sıkılan biriyim. bir yerlerde dikkatim dağıldı ve yarım kaldı cağnım anime.
hayır hatırlasam nerede kaldığımı açıp izleyeceğim ama her yerde kalmış olabilirim.

herhalde puanını en çok hak eden içerik bu olsa gerek biraz altta kalmış bana göre puanı fakat yine de hak ettiği yere yakın olduğu için beni mutlu eden bir puanlama var burayı puanlayan herkese teşekkürler. bugün puanlamaya taktım efendim belki adaletli bir uygulama görürüz kim bilir.

pek fazla yorum yapmama bile gerek yok.mükemmel bir animeydi.hikayesi, karakterleri,çizimleri cok güzel.ince düşünülmüş cok detay var.bana kalırsa eren haklıydı derim.bu arada gabi den nefret ediyorum

tekrardan izlemek istediğim başyapıt. sezonları geldikçe izlediğim için önceki sezonları unutuyordum. haliyle olaylarla bağları kuramıyordum hatta "bu karakter kimdi" diye düşünüyordum bazen. spoiler yemeden izleyebilene helal olsun bu arada, ben son sezonuyla alakalı o kadar yemiştim ki animenin gram keyfi kalmamıştı. kimse de finalini beğenmiyordu, haliyle bu efsane seriden final olarak beklentim çok düşmüştü. her şeye rağmen bana göre en efsane anime serisi budur, şu ana kadar entry girmediğim bile hata, hatta ayıp bile ettim denebilir. bu animeyi tanıtmak istemiyorum sadece oturun ve izleyin, iyi seyirler şimdiden.