avm

kısaca alışveriş merkezi.

alışveriş yapılan yer olmaktan ziyade, hafta sonlarında evlerinde sıkılan, ne yapsak acep diye kara kara düşünen kalabalık ailelerin çoluk çocuk hep birlikte vakit geçirmek amacıyla sabahtan gidip akşama kadar oyalandıkları yerlerdir.

alışveriş merkezi isminin, herkesçe bilinen kısa ismi. amerikan icadı olan avm'ler, yaz - kış, soğuk - sıcak fark etmeksizin dolaşılan, klimalı, kat kat kapalı çarşılardan oluşmuş bir alışveriş kompleksidir. türkiye'de kurulan ilk avm, florya sahil yolu istikametine doğru, ataköy sahilinde inşa edilen galleria avm'dir.

doğal yaşam alanımdır.

dün akşam aktivite olsun diye çıkıp yemek yediğimiz ve gezdiğimiz yerlerden biri...

a.v.m (kitap)

yayınevi: ithaki yayınevi
basım yılı:2012
sayfa sayısı:340
çevirmen: zehra derya koç

kitabın varlığını hatırlattı başlık.ilginç bir şey de öğrendim tabi yazar ile ilgili,daha doğrusu yazarlar.

roman yazarı ve senarist sarah lotz ve kurgu yazarı, editör olan louis greenberg tarafından bir mahlas oluşturulmuş.iki kitapları var;a.v.m ve yeraltı.

a.v.m ile ilgili yorumlara baktığımda çoğu; güzel başladı ama pek iyi gidemedi, beklediğimi karşılamadı, yorumları var.

konusu çok ilgi çekici,bir avm'ye giren kadının başına gelen olaylar sonrasında bir yerden geçip avm'nin farklı bir bölümünde farklı tipte insanların yaşadığı bir yere çıkmasının ardından gelişen olayları anlatıyor.

insanların birbirine benzemeye çalışmaları, gruplaşmalar,para mevzusu, mafyalar, çalışma şartları gibi dahasını da unuttuğum birkaç konuya değiniliyor.

başkarakter o farklı dünyayı birazcık iğrenerek keşfetmeye(bir arkadaş edinmeyi de ihmal etmiyor bu arada) ve ondan kaçmaya çalışırken,bunu başardıktan sonra tekrar geri dönmeye çalışıyor.ikisi için de belli bir beden ödeniyor tabi ki.

akıcı bir yazım tarzı var yazarların.ben okurken çok keyif almıştım.tavsiye edebilirim.

her ne kadar azı karar olsa da çoğu zarardır. diğer yandan ise tüketim toplumlarının ikinci mabedidir. birincisi marketler.

avm'lerin ne zararı var? sinemaları bitirdiler, bazı illerde fahiş fiyat uygulayan sinemacılar üzgün olması dışında kötü bir durum.

ikincisi, trafiğin canını okudular. inşaa edildikleri yerler "çekim alanı" oldu. bu durum sonucunda da o bölgeye gerek gidiş gerek dönüş mahvoldu.
üçüncüsü, ise tüketim sorunun büyümesine yol açtılar. en büyük "sosyalleşme olgusu" avm gezmek olan bir grup türedi ve x almaya giderken, y'yi görüp x+y ile döndüler. "ama indirim var orhaaann/ayşeee" oldular. kredi kartları ekstreleri de ay sonunda güzel, indi-bindi.
sözün özü fahiş fiyat ve hijyen (hepsi hijyenik değildir ancak totalde bizim çoğu esnafımızdan temizdir) gibi sorunları görece çözdüler. başta kıyı kesimlerinde.. ancak bu durum tüketim toplumu ve trafik sorunlarına yol açtıkları gerçeğini değiştirmiyor.

birazdan kızımla gideceğim yer.
çünkü gençler avm seviyor.

bu aralar sadece yemek yemeye ve kahve içmeye gittiğim mekan. eşya alınacak gibi değil fiyatlar felaket. evet.

hepsi bir arada.

abd'de düzinelerce avm batmıştır.
sephlawless.com/inside-cree...
batış nedenleri için çok farklı nedenler söylense de bana göre mağaza kiralarının çok yüksek olması, böylece bir mağazayı işletmenin çok pahalıya mal olması, bunun da fiyatlara yansıması, müşterinin de daha ucuz seçeneklere yönelmesiyle satışların hızla azalmasıdır.
türkiye'de de pek çok avm'yi yukarıdaki linkte verilen gibi bir son beklemektedir.

ben hiç sevmem. seveni de anlayamıyorum. millet ne anlıyor kocaman bir kapalı alana girip mağaza mağaza dolaşmaktan bilemiyorum. bana daral geliyor girince.

belli başlı olanları dışında bilmem. nasıl bir düzeni olur, nereden nereye geçmek lazım. gözü bağlı kurbanlık hayvana dönüyorum. sinema dışında gitmek gereksiz.

ankara'da olanlardan panora iyidir. sineması kaliteli. gerçi çok gitmem. insana feci fakir hissettiriyor. cepa'ya sadece terasına çıkıp odtü ormanına bakıp huzur dolmak için gidilir. onun dışında çöp.

bazı avmler çok dardır ki sadece giyecek mağazaları içinde vardır bazıları da çok geniştirki airsoft vb gibi eğlence bölümleri de vardır.

hafta içi alışveriş yapmak veya sadece biraz vakit geçirmek için gidilebilecek bir mekan iken hafta sonları (bkz: robin sparkles) kadar nefret ettiğim bir yere dönüşüyor.

adının vam olarak değişmesi gereken yer. buralarda vermeden bir şey alamazsınız. veriş alış merkezi.

(bkz: mall)

türkiyede ilk avm 1988 yılında istanbul ataköyde açılan galeriadır.ilk zamanlarında kapısında kuyruklar olur,özellikle hafta sonları izmir fuarının 70'li yıllardaki halini anımsatırdı.insanlar telsizle haberleşen özel güvenliklere hayretle bakarlardı.günümüzde ise arz-talep dengeleri gözetilmeden yeterli fizibilite de yapılmadan açıldıkları için anadolu kentlerinde modern pasaj işlevi görmeye başladılar.