1.
feyyaz yiğit ve aziz kedi’nin yazdığı ömer sinir’in yönettiği gibi (dizi) isimli insanı tuhaf bir büyü marifetiyle kendine bağlamış gibi görünen, yıllardır kimsenin gitmediği, gidip de dönmediği yapımın birinci sezon dokuzuncu bölümünün adıdır.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/04/12/kb2jr0isgzg4pfnm-t.jpg)
önemli bir konudur bu. ayırtma çok ama çok önemli bir konudur. aşk mevzu bahis olunca insanın kendini kaderin ne yapacağı belli olmayan akışına bırakması kadar saçma bir şey olamaz. o yüzden kadere çelme takma konusunda uzmanlaşmış, geleceğe yön verebilecek zeka ve kabiliyete sahip, muhteşem hitabeti ile akıllara durgunluk veren uzmanlara danışmak kaçınılmaz bir şey olarak görülmelidir.
ama bu konuyu böyle kasıntı bir sözlük ortamında konuşmayalım. salaş bir mekan bulalım kendimize. çünkü mekan salaş değilse olmaz. salaş olmalı ama öyle böyle salaş değil.
üniversite yıllarında “abi çok salaş mekan” deyip bizi kümesten bozma kafelere götüren bir arkadaşım vardı. bir gün salaş bir menemenciye götürmüştü beni. bursa’da. mekan o kadar salaştı ki masaların üzerinde bir hafta önceden kaldığı belli olan kurumuş menemen parçaları vardı. işte öyle bir yer bulup ayırtma yenilemesi konusunda biraz tartışalım.
sonuçta fala inanmayıp falsız da kalmıyorsak; bu, büyü için de geçerli olabilir.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2022/04/12/kb2jr0isgzg4pfnm-t.jpg)
önemli bir konudur bu. ayırtma çok ama çok önemli bir konudur. aşk mevzu bahis olunca insanın kendini kaderin ne yapacağı belli olmayan akışına bırakması kadar saçma bir şey olamaz. o yüzden kadere çelme takma konusunda uzmanlaşmış, geleceğe yön verebilecek zeka ve kabiliyete sahip, muhteşem hitabeti ile akıllara durgunluk veren uzmanlara danışmak kaçınılmaz bir şey olarak görülmelidir.
ama bu konuyu böyle kasıntı bir sözlük ortamında konuşmayalım. salaş bir mekan bulalım kendimize. çünkü mekan salaş değilse olmaz. salaş olmalı ama öyle böyle salaş değil.
üniversite yıllarında “abi çok salaş mekan” deyip bizi kümesten bozma kafelere götüren bir arkadaşım vardı. bir gün salaş bir menemenciye götürmüştü beni. bursa’da. mekan o kadar salaştı ki masaların üzerinde bir hafta önceden kaldığı belli olan kurumuş menemen parçaları vardı. işte öyle bir yer bulup ayırtma yenilemesi konusunda biraz tartışalım.
sonuçta fala inanmayıp falsız da kalmıyorsak; bu, büyü için de geçerli olabilir.
devamını gör...