ayrılan kızdan tek taş yüzüğü geri istemek

hayatta yapamam böyle bir şey. kötü ayrılmış olsak bile vaktiyle iyi günler geçirmedik mi ayrıldığımızda o günleri unutmak istemem ki ben. herkesi kötü yönleriyle hatırlayacağız diye bir kaide yok zaten. bazen ayrılık da sevdaya dahil olabiliyor. ben ona değer vermişim almışım, artık geri alınmaz. alanı da ayıplarım.

utanma duygusu olmaysn insan hareketi..

onun olmuş artık. iyisiyle kötüsüyle bir şeyler yaşadınız. bu kadar da küçülmek...
ne biliyim. alıp da g.tünüze sokarsınız belki.
değeriniz o yüzüğün maddi değerinden azdır bence...

kız da size maddi değerinden bağımsız söylüyorum hediyeler almış olabilir.
siz de onları mı geri vereceksiniz kıza.
mesela bir traş makinesi?
kız g.tüne mi sokacak onu?

böyle şeyler ayıptır. delilanlıya yakışmaz..

akıllı olun nikahı kıymadan evlenme teklifi etmeyin.
bakın elalemin erkekleri nasıl uyanık?

ayrılan bensem istemem ama abidik gubidik bir sebeple benden ayrılan o ise isteyebilirim. mesela bir anda çıkıp "bi ilişki irtik bini hiyicin virmiyir" diye gelirse ikram ettiğim suya kadar geri isterim. ortada özellikle kötü bir ayrılık varsa tarafların bu tarz hediyeleri kendi inisiyatifleri ile geri vermeleri lazım zaten. hediye dediğin şeyin iyi hatıralar taşıması lazım, ne yapayım bu insandan gelen şeyi? baktıkça birbirimize mi sövelim? sadece kadın ve tek taş yüzük özelinde değil yani. bana aldığı saati gider kapısının önüne bırakırım.

istemeye gerek kalmadan kızın zaten vermesi lazım. bu işin doğrusu budur.
vermiyorsa da, ben olsam gurur yapar istemezdim.

kız kaşar değilse ayrılınca size geri verir zaten vermezse de alırım. çok pahalı bir şey.

belki filmlerdeki gibi denize fırlatacaktır hemen kötüye yormamak lazım.

geleneksel olarak yapılması gerekendir. o yüzük nişan yüzüğüdür ve bunun gelenekleştiği batı ülkelerinde gidip kuyumcudan almak yerine ailede nesiller boyu taşınan yüzükler takılır. aileye yeni girecek olan kadının aileye kabulünün göstergesidir. bizim geleneğimizde böyle bir şey yok. tektaş olayı amerikan filmleri ve kuyumcuların gazıyla son yirmi yılda hayatımıza giren saçma sapan bir masraf kapısı.
yine de o yüzük rastgele bir hediye değil, bir ilişkinin işaret taşı. yüzük erkeğe aittir. yüzüğü taşıyan kadın da. gelenekselde bu yüzüğün taşıdığı anlam bu. bu nedenle ilişki bittiğinde sahibine iade edilmesi gerekir. ilişkisi olmayan bir kadının tektaş yüzük takması da yanlış anlaşılmalara yol açabilir. çünkü tektaş yüzük aidiyet göstergesi bir takıdır.
aklıma gelmişken ekleyeyim, türkçe'de nişan atmak diye bir tabir vardır. bu dahi yüzüğün karşı tarafa iadesini işaret eder.

yaaaaa pintiliğin alemi yok beyler.
www.youtube.com/shorts/5X_4...

onurlu bir kadın onu ertesi gün geri verir zaten.

değilse çirkeften mal isterken çirkefleṣirsin. alsan madden- manen değmez, vermem derse rezillik.

delikanlılık ile enayiliğin karıştırıldığı durum. kadın ne kadar "delikanlı"?

kızların kıyıda köşede bir sapanı olması gerektiğini ortaya çıkaran hadise.

ehehehh, kerizler "onun olmuş artık yhaa" diye yakınıyor, istenmez falan diyor. almasaydınız lan, ben mi al dedim? hem enayi, hem de fikri var.

hediyeleri istemek ayıp olur ama tektaş hediye kategorisinde sayılmaz. bir amaca hizmet ediyor. durduk yere insanlar birbirine tektaş hediye etmiyor. mantıklı bir insan zaten istemeden iade etmelidir.

yüzüğü ver
yüzüne fırlatır atar.

tabii ki geri alacak! asıl kızda ne işi var o yüzüğün? madem reddetti neden hala kendisinde? napacaksın o yüzüğü kardeş?