aytunç altındal

türkiyenin en önemli komplo teorisyenlerinden. özellikle hristiyanlık ve hitler hakkındaki kitapları bir hayli ilginçtir. öldürüldüğünü düşünenlerdenim.

ergenlik yıllarımda bu adamı tv'de gördüğümde bende şaşkınlıktan beynimin suyu akarak dinlerdim rahmetliyi. daha sonraları altındal'ın anlattıkları konularla ilgili başka kitaplarda okuduktan sonra söylediklerinde büyük çelişkiler farkettim. kurgusal ve komplosal zekası dehşet iyi bir adamdı rahmetli. fakat söylediklerinde en ufak bir gerçeklik payı yoktu. tam da kıraathanede orolet içerken dinlenecek şeyleri, türk televizyonlarında bilimsel gerçeklik diye yutturup ekmeğini kazanmayı bilirdi.
entelektüel yanının yüksek olduğu kanısındayım. gerçeklerin bu kadar çarpıtılabilmesi ancak böyle bir entelektüel seviyeyle yapılabilir zaten.
vücutta hızlı yayılan bir kanser sonucu aramızdan ayrılmıştır. vefat etmeden bu hastalığı da uluslararası komplolara bağlamıştır.

bizim bi abi bu adamın ajan olduğunu düşünüyodu hatta bi kitap fuarında yayınevinin standında kitaplarını imzalarken yanına gidip sizin ajan olduğunuzu biliyorum tarzında bi şey söyledi adam güldü sadece..

rahmetli komplo teorisi konusunda çok iyiydi. bence boş bir adam değildi. bende öldürüldüğü konusunda hemfikirim. veliahdı erol mütercimler'dir.

pek çok kitabını okudum inanılmaz iddiaları vardı, ben özellikle lisede falan heyecanla okurdum. ölümünden önceki bir zamanda suikast girişimleri olduğunu öldürüleceğini ya da buna benzer bir şeyi söylemişti. bir de atatürk'ün vasiyetinin yine açıklanmayacağını iddia etmişti. tabi bir kesim zaten öyle bir vasiyet yok diyor. komplo teorilerini sevenlerin okuyabileceği bir yazar.

istihbarat üzerine çok derin bilgileri vardır. ama komplo teorilerini anlatırken her zaman ipin ucunu fazla kaçırır.
ayrıca 3. dünya savaşının 2021de çıkıp 2025 yılında biteceğini iddia etmiştir.
haklı çıktımı yorumunuza bırakıyorum.
aytunc altindal dünya savaşı 2021de başlayacak youtube

ihl sözlük'te yazdığım sıralarda bunun hayranı ne kadar islamcı olduğunu farketmiş, belki anlarlar diye ''kendisinin devlet tarafından yönetilen türk-ortodoks patrikhanesi'ne bağlı hristiyan türklerden olduğunu, mit hesabına yıllarca çalıştığını, anlattığı şeylerin deli zırvası olmaktan öte, belli bir kitleyi manipüle etmeye yönelik şeyler olduğunu, anlatmaya başlarken büyük şeyler söyleyecekmiş gibi yapıp dinleyenleri sonuçsuz labirentlere soktuğunu yazmıştım. gerizekalının biri de ( kesinlikle islamcıydı ) o zamanlar yeni ölmüş olan bu şahıs için '' sen öldün ama mücadelemiz devam ediyor'' kabilinden bir entry girmişti. aynı eşekler şimdi de evlenip barklanmış a haber'de suriye' yi fethettik temalı haberleri izleyip gert gert geğiriyordur.

ey aytunç sana rahmet dileyemiyorum ama keşke ben de ağzımda gümüş kaşıkla doğmuş olsam da yıllaca zürih'te devlet parasıyla lobicilik yapmış olsam. (bkz: soğan)ların okula gitmek günahtır dediği senelerde, kaht-ı ricalden iyi keriz silkeledin.

(bkz: bilinmeyen hitler) adli kitabi bnde mevcut olan kişi.bir insan (eğer doğruysa) bu kadar bilgiyi ve dokümani nereden edinebilir (meksika disislerinden hitlerle ilgili gelen belge ve resim bile var) die düşündüğüm sıralarda mit'e calistigini öğrenmistim.hristiyan teolojisi öğrenimi aldiğini da biliyordum meğerse olaylar cok daha derindeymis.

tanim: komplo teorisyeni.verdiği bilgilerin neredeyse tamami , ona verilen veya servis edilen kadar olan ajan.

akıllı deli idi.
psikiyatrist ve psikolog raporu istense direk mahzar osman..

bir teori öne sürerken zaman ve tarih vermenin doğru olmadığı ve kesinlik taşımadığının canlı kanlı kanıtıdır.

aslında tamda güldür güldür şova malzeme olacak biriydi.eger bu kadar öngörüleri tutan biri olsa gece yarısı tv kanallarına çıkmaz,uluslararası bilinen birisi olurdu ki uydurdukları aslında direkt insanlık tarihinin akışı ile ilgili gerçekler.ses tonundan da sigarayla olan baglantısı anlaşılıyordu,aşırı sigara kullanımıyla dogrudan ilintili hastalık sonucu vefat ettigini düşünüyorum.

ciddi bir yazardı, boş beleş konuşan biri değildi. özellikle sembolizme ilişkin yazdıkları ve bazı konularda verdiği bilgiler türkiye’de ve hatta dünyada eşine az rastlanır niteliktedir. alanında ciddiye alınır biridir. kitaplarının bir kısmı ingilizceye çevrilip farklı ülkelerde yayımlanmıştır. keza, isviçre üniversitelerinde aksiyoloji üzerine ders vermişliği vardır.

gelgelelim, iştigal ettiği alan (sembolizm, gizli örgüt ve tarikatlarlar, vatikan vs), zaten çok yoğun bilgi kirliliğinin olduğu ve çoğunlukla komplo teorisine kaymaya teşne bir alandır.

bilginin gizli olduğu ve bilgiyi gizlemenin amaç olduğu bir alanda doğrulanabilen/ispatlanabilen bilgileri işleyip veri üretmek zor bir iştir. ancak tarih boyunca her zaman ehemmiyet arz etmiştir. bunun bir de geleceği yönelik çıkarım amacıyla kullanılması elbette ki bir yönüyle (kaçınılmaz olarak) spekülatiftir.

kitaplarında verdiği birçok bilgiyi referanslandırmayı önemseyen biriydi. diğer yandan, bazı kitaplarında (muhtemelen yine o alanın fluluğu nedeniyle), bütüncül anlamda bir tablo çizmekte ya zorlanmış ya da bundan kaçınmıştır. bu nedenle bazı kitaplarından net çıkarımlar yapabilmek oldukça zordur.

komplo teorisi diye nitelenen şeylerin aşağılanması yahut alaya alınması şahsen pek önemsediğim bir şey değil. bu meyanda yazılan yahut bu çerçevede gösterilerek alaya alınan birçok eser, bazı konuları anlamakta veya zihnimde yerli yerine oturtmakta bana çok fayda sağladı. örneğin, apokalips’in atlıları yahut dulles kardeşler gibi birkaç kitaba kitaplığımda her zaman yer vardır.

aslında türkiye’de bu alanda çok pespaye şeyler üretildiği için komplo teorisi boş goy goy olarak algılanıyor. ama özellikle abd ve batı avrupa’da bu alanda ciddi eserler mevcut. örneğin vakti zamanında anaakım medyada kenedy suikastine dair komplo teorisi diye nitelenen birçok şey şu günlerde pek inkar edilebilir durumda değil. öyle ki -en azından- bu cinayetin dönemin araştırma komisyonunca ört bas edilmeye çalışıldığına, delillerin karartılması için çaba gösterildiğine, kamuoyunu yanıltmak üzere kasıtlı davranıldığına dair, kısacası, kati olarak çözülmemiş olsa da resmi ağızdan yapılan açıklamanın kesinlikle yalan olduğuna dair neredeyse toplumsal bir mutbakat mevcut.

hatta batıda, bırakın bilimsel genel alanlarda (tarih vs) uzmanlığı; jfk uzmanı, kgb uzmanı, soğuk savaş dönemi uzmanı gibi, kişilere kadar inen mikro uzmanlıklar mevcut ve bu alanlarda baya baya akademik unvan sahibi kişiler iştigal ediyor.

bu insanlar, o güne kadar hakkında 1 tane makale yazılmamış bir konuda yüzlerce teyitli bilgi ve belge sunabiliyor, dahası, anlı şanlı medya organlarında belgeseller hazırlayabiliyorlar.

ben şahsen, aytunç altındal’ın yazdığı bazı konuları, yüzeysel bilmek bir kenara, daha önce hiç duymamıştım bile. geleceğe dair öngörüleri isabetli olur ya da olmaz; ancak tarihsel anlamda değerli birçok şeyi belgesiyle ortaya koyduğu açıktır.

konuşma üslubu biraz sıradandır, çok fazla entelektüel jargonla ilerlemez ama söyledikleri her daim dikkat çekicidir.

baya sevdigim 1 yazardi