bağlanma stilleri

hepimiz hayatımızda birilerine bağlanma ihtiyacı duyarız. bu bağlanmalar, çocukluğumuzdan itibaren deneyimlediğimiz ilk ilişkilerle şekillenir. psikolojide bu bağlanma şekillerine "bağlanma stilleri" denir. bağlanma stillerimiz, yetişkinlikteki ilişkilerimizde nasıl davrandığımızı, nasıl sevdiğimizi ve nasıl sevilmeyi beklediğimizi büyük ölçüde etkiler.

en bilinen bağlanma stilleri güvenli, kaygılı ve kaçıngan bağlanma olarak sıralanabilir. güvenli bağlanan bireyler, kendilerine ve başkalarına güvenirler. ilişkilerde dengeyi korur ve hem yakınlık hem de bağımsızlık arasında sağlıklı bir ilişki kurarlar.

kaygılı bağlanan bireyler ise ilişkilerde sürekli bir onay ve güvence arayışı içindedirler. terk edilme korkusu, onları sürekli bir endişe halinde tutar. partnerlerine aşırı bağlı olabilirler ve ilişkide dengesizlikler yaratabilirler. kaygılı bağlanmanın altında yatan neden genellikle tutarsız bir bakım almış olmaktır. çocukluk döneminde ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılanmayan bireyler, yetişkinlikte de bu eksikliği ilişkilerde arama eğiliminde olabilirler.

kaçıngan bağlanan bireyler ise yakınlıktan kaçınırlar. duygusal olarak mesafeli dururlar ve başkalarına güvenmekte zorlanırlar. bağımsızlıklarına düşkünlerdir ve ilişkilerde kontrolü ele alma eğiliminde olabilirler. kaçıngan bağlanmanın nedeni genellikle duygusal olarak mesafeli bir aile ortamında büyümek olabilir.

bağlanma stilleri, sabit ve değişmez değildir. yaşadığımız deneyimler, terapi ve kişisel gelişim çalışmalarımız sayesinde bağlanma stilimizi değiştirebiliriz. örneğin, kaygılı bağlanan bir birey, terapi sürecinde terk edilme korkusuyla başa çıkmayı öğrenebilir ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilir.

bağlanma stillerimiz bizi tanımlar ancak bizi sınırlamaz. kendimiz üzerinde çalışarak ve destek alarak daha sağlıklı ve mutlu ilişkiler kurabiliriz.

bilindiğinin aksine yalnızca kaygılı bağlanma, kaçıngan bağlanma ve güvenli bağlanma olmak üzere üç tane değildir. kaygılı-kaçıngan bağlanma da vardır, ki bunu yaşayana geçmiş olsun içinde ben de olmak üzere. bu durumda tamamen çelişkili duygular hissedersiniz, bu kişiler hem yakınlık arayışı içinde olup hem de yakınlıktan korkma eğilimindedirler. bir bilgi daha, çocukluktan itibaren yerleşmiş olan bağlanma stiliniz yaşamış olduğunuz genellikle travmatik olaylar sonucunda değişebilir de. yani motamot olmuyor, bir ilişkide daha çok kaygılı eğiliminiz varken bir ilişkide kaçıngan eğiliminiz olabilir.

one to one, one to many ve many to many.
(bkz: ilişkisel veritabanı)

ciddi bir başlık ama şu şakaya gülümsüyorum.

seri, paralel, üçgen, yıldız. sana hangisi lazım?

oksitosin hormonu salgılansın hayat kolaylaşsın diye yapılan eylemlerin hakkındaki psikolojik şeysi.

ben tipik bir kaçıngandım, kimseyi iplemezdim şimdi sadece kendimi ipleyip düzgün insanlara makul ve mantıklı bağlanma yolları üzerine evrilmeye çalışıyorum.

(bkz: shibari)