yazar: sema kaygusuz
yayım yılı: 2015
bir motelde tatil yapmakta olan bir grup insanın zorunlu olarak tatillerinin bölünmesi üzerine su yüzüne çıkan gerginlik ve hesaplaşmalar yoluyla ülke gerçeklerinin anlatıldığı kitaptır.
yayım yılı: 2015
bir motelde tatil yapmakta olan bir grup insanın zorunlu olarak tatillerinin bölünmesi üzerine su yüzüne çıkan gerginlik ve hesaplaşmalar yoluyla ülke gerçeklerinin anlatıldığı kitaptır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "eseno" tarafından 09.06.2021 02:23 tarihinde açılmıştır.
1.
metis yayınları'ndan 2015 yılında çıkmış sema kaygusuz kitabı. farklı mezhep ve sınıftan bir grup insan yaz tatilinde bir hafta, on günlüğüne motele yerleşir. güzel giden tatil, içlerinden birinin havlulara, şezlonglara, minderlere, masa örtülerine her gece işemesiyle boka sarar. bu çiş vakası, otel personeli ve müşteriler arasında bir adli vakaya dönüşür. grup her defasında kendine bir fail belirler. şüpheliyi ya döverler ya da motelden bir şekilde uzaklaştırırlar. dikkat çeken husus, belirlenen fail her seferinde grubun ötekisidir. ya kürttür, ya alevidir, ya eşcinseldir, ya kadındır fail. yazar, bir motele mikroskop ile bakıyor biz ise koskocaman ülkeyi görüyoruz. peki kahkahanın sahibi barbar kim ? elbette aman tadımız kaçmasın, aman tatilimiz bozulmasın, aman bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen biziz.
“bu toprağın sırlarında alçaklık var. sadece hakikati sussam bir derece, bir de üstüne hıncımı susuyorum ben. bizim sırlarımızda hikmetli söz, ruhu incelten ezgiler yok. bizim sırlarımız asitlidir. kökünden kurutur ağaçları. utanç fışkırır topraktan. bırak büyülenmeyi, dinlemeye tahammül edemezler. ahlaksızca inkar ederler. kanıt göstersek de inanmazlar. sen daha cümleni bitirmeden zalimleşirler. şuursuzca öyle bir şey olmuş olamaz derler. namertlik kaldığı yerden devam eder. bugün sırdaşlık nedir biliyor musun? saklanmaktır. için için delirdiğini herkesten saklamaktır. gördüğün kabusu anlatmamaktır. tırnağın kadar güvenmediğin puştlarla iç içe yaşamaktır.” sayfa 136.
“bu toprağın sırlarında alçaklık var. sadece hakikati sussam bir derece, bir de üstüne hıncımı susuyorum ben. bizim sırlarımızda hikmetli söz, ruhu incelten ezgiler yok. bizim sırlarımız asitlidir. kökünden kurutur ağaçları. utanç fışkırır topraktan. bırak büyülenmeyi, dinlemeye tahammül edemezler. ahlaksızca inkar ederler. kanıt göstersek de inanmazlar. sen daha cümleni bitirmeden zalimleşirler. şuursuzca öyle bir şey olmuş olamaz derler. namertlik kaldığı yerden devam eder. bugün sırdaşlık nedir biliyor musun? saklanmaktır. için için delirdiğini herkesten saklamaktır. gördüğün kabusu anlatmamaktır. tırnağın kadar güvenmediğin puştlarla iç içe yaşamaktır.” sayfa 136.
devamını gör...