başörtüsü giyip çocuk sayılmak

yaman çelişkidir.

bir küçüğün başını örtmesi ve bunun reşit bir iradenin din ve vicdan hürriyetini kullanması gibi kabul edilmesi bir tarafta.

cezada ve mağduriyette çocuk sayılması diğer tarafta.

başını örterken yetişkin olma iddiasında ama yargılanırken çocuk sayılıyorlar. mağdur olunca yine çocuğuz diyorlar.

çocuk haklarıyla siyasal islam'ın harmanı ne berbat bir karışım çıkartıyor ortaya. tümden çocuk olsalar keşke eski günlerdeki gibi.

insan haklarının icat edildiğini bize hatırlatan ve bu gerçeği kanıtlamamıza yardımcı olabilecek sayısız örnekten biridir.
insan toplumlarının kültürleri ve bu kültürlerin oluşumlarını konu alan antropolojik eserleri incelerseniz eğer, toplum ve toplulukların sürerlilikleri adına ve hatta bazen bireylerin yaşamları pahasına 'öteki' bireyleri nasıl öğütüğü hakkında pek çok bilgi edinmiş olursunuz.
insan hakları gibi bir gerekliliğin tek tanrılı dinlerin zulmü karşısında tasarlanmaya başladığını düşünüyorsanız yarı cahil sayılırsınız.
bilimsel aydınlanma, insanın kendi türüne yabancılaşması ve düşmanlaşmasına karşı olmazsa olmazdır.