bazı polislerin görevini doğru nitelikte icra edemediğini düşünmek
başlık "straggler" tarafından 25.03.2021 20:16 tarihinde açılmıştır.
1.
toplumun asayişini, düzenini, refahını sağlamak adına varolan bir teşkilatın, yazdıklarımın tam aksine vatandaşa zulmetmek haricinde hiçbir işe yaramaması, benim gibi ülkesini ve milletini seven insanlar adına kabullenilmesi zor bir durumdur.
bu kanıya kişisel tecrübelerime dayanarak vardığımdan, belki de benim muhatap olmak zorunda kaldığım memur arkadaşlar ile sınırlı olması gibi bir durum söz konusu olabilir.
ancak dediğim gibi kişisel olarak tecrübe ettiğim, polis-vatandaş ilişkilerinde; sorunu çözmekten kaçınan, saygı ve doğru üsluptan tamamen uzak bir seviyede olmaları, vatandaşın derdini çözmeyi görev edinmekten ziyade, kendi iradesiyle iyilik yapıyormuş gibi davranmaları gibi durumlara tanık oldum.
saygısız, vatandaş ilişkilerine gerekli özen ve alaka göstermemeleri haricinde, toplumun bir başka kanayan yarası olan rüşvet durumunu ise kaleme almamak pek tabii olmaz...
onlarca iş bilmeyen insanın, toplum adına bu denli önem teşkil eden bir teşkilatta görev yapıyor olması gerçekten içler acısı...
örneğin size yaşamış olduğum kısa bir olaydan bahsetmek isterim;
yaklaşık bir sene önce ortanca biraderimin motosikleti yaşadığımız evin önünden çalınmıştı. çalındıktan sonra tabii hemen karakola müracaat ettik. polise müracaat ettiğimizde polisin yapacağını sandığımız işleri polis bizim yapmamız gerektiğini söyledi. çevredeki kameralara bakarak, hırsızların hırsızlık yaptığı anı yakalayıp, karakola teslim etmemiz gerektiğini söylediler. tabii yaparız dedik. işimizi gücümüzü bıraktık, çevredeki kameralar nereleri gözlüyor, motorun olduğu noktayı hangisi izliyor gibi keşif yapmaya çıktık. kısa süre içerisinde kamera kayıtlarını işletmeden rica ederek alıp, karakola teslim ettik. tabii bu sırada motorun çalındığına dair dosya açıldı, dosyaya kamera kayıtları konuldu vesaire. ancak tabii ki bulunamadı. biz de olay üzerinden iki üç ay geçince artık motordan vazgeçip, sağlık olsun moduna geçtik.
ama sonra ne olursa beğenirsiniz? biraderin e-devletine çalınan motosiklete ait cezalar gönderilmiş. motor çalınalı olmuş bir sene, geçen ay motosiklet ücretli otoyolda kullanılmış ve bunun cezası bize gelmiş. arkadaş bu motorun çalındığına dair dosya mevcut değil mi? sen daha neyin cezasını gönderiyorsun. ayrıca bu motor ceza yediğine göre bir senedir plaka sökmeden, değişmeden trafiğe çıkıyor. şaka gibi değil mi? şaka değil ama gerçek. tabii cezayı ödemedik o ayrı mesele.
bu anlattığım sadece yaşadığım, tecrübe ettiğim şeylerden bir tanesi. bunun gibi tanık olduğum da olmak üzre komedi filmi senaryosuna eklenecek onlarca hikaye mevcut.
bu kanıya kişisel tecrübelerime dayanarak vardığımdan, belki de benim muhatap olmak zorunda kaldığım memur arkadaşlar ile sınırlı olması gibi bir durum söz konusu olabilir.
ancak dediğim gibi kişisel olarak tecrübe ettiğim, polis-vatandaş ilişkilerinde; sorunu çözmekten kaçınan, saygı ve doğru üsluptan tamamen uzak bir seviyede olmaları, vatandaşın derdini çözmeyi görev edinmekten ziyade, kendi iradesiyle iyilik yapıyormuş gibi davranmaları gibi durumlara tanık oldum.
saygısız, vatandaş ilişkilerine gerekli özen ve alaka göstermemeleri haricinde, toplumun bir başka kanayan yarası olan rüşvet durumunu ise kaleme almamak pek tabii olmaz...
onlarca iş bilmeyen insanın, toplum adına bu denli önem teşkil eden bir teşkilatta görev yapıyor olması gerçekten içler acısı...
örneğin size yaşamış olduğum kısa bir olaydan bahsetmek isterim;
yaklaşık bir sene önce ortanca biraderimin motosikleti yaşadığımız evin önünden çalınmıştı. çalındıktan sonra tabii hemen karakola müracaat ettik. polise müracaat ettiğimizde polisin yapacağını sandığımız işleri polis bizim yapmamız gerektiğini söyledi. çevredeki kameralara bakarak, hırsızların hırsızlık yaptığı anı yakalayıp, karakola teslim etmemiz gerektiğini söylediler. tabii yaparız dedik. işimizi gücümüzü bıraktık, çevredeki kameralar nereleri gözlüyor, motorun olduğu noktayı hangisi izliyor gibi keşif yapmaya çıktık. kısa süre içerisinde kamera kayıtlarını işletmeden rica ederek alıp, karakola teslim ettik. tabii bu sırada motorun çalındığına dair dosya açıldı, dosyaya kamera kayıtları konuldu vesaire. ancak tabii ki bulunamadı. biz de olay üzerinden iki üç ay geçince artık motordan vazgeçip, sağlık olsun moduna geçtik.
ama sonra ne olursa beğenirsiniz? biraderin e-devletine çalınan motosiklete ait cezalar gönderilmiş. motor çalınalı olmuş bir sene, geçen ay motosiklet ücretli otoyolda kullanılmış ve bunun cezası bize gelmiş. arkadaş bu motorun çalındığına dair dosya mevcut değil mi? sen daha neyin cezasını gönderiyorsun. ayrıca bu motor ceza yediğine göre bir senedir plaka sökmeden, değişmeden trafiğe çıkıyor. şaka gibi değil mi? şaka değil ama gerçek. tabii cezayı ödemedik o ayrı mesele.
bu anlattığım sadece yaşadığım, tecrübe ettiğim şeylerden bir tanesi. bunun gibi tanık olduğum da olmak üzre komedi filmi senaryosuna eklenecek onlarca hikaye mevcut.
devamını gör...
2.
her teşkilatta olduğu gibi emniyet teşkilatında da arada bazı mesleğin ağırlığını kaldıramamış, sorumluluğu tam sindirememiş mensupları var ancak dünyanın en iyi polisi türk polisidir. başka hiçbir ülkenin polisinde göremeyeceğiniz cesaret, yardımseverlik, vatan sevgisi türk polisinde mevcuttur. var olsunlar.
devamını gör...
3.
polis görünce hiç bir sıkıntım olmamasına rağmen geriliyorum
devamını gör...
4.
acı ama gerçek. şahsi olarak bugüne kadar hiçbir işe yaradıklarını, bana bir faydası olduklarını görmedim bu meslek grubunun.
başımdan geçen örnekleri sıralayacak olursam:
1-) suçsuz yere genç bir çocuğun tekini gözlerimin önünde vura kıra dövüp ters kelepçeyle tutuklamaları.
2-) arkadaşımın arabasına vurup kaçan şahsın plakasını alıp ihbar etmemize rağmen önce "en yakın birimleri göndereceğğemm" deyip yarım saat geçmesine rağmen gelmemeleri tekrar aradığımızda "aracın kaskosu varsaa uğraştırmayınn bizi yeeeaaağğğ" diye alaycı, küstah açıklama yapmaları. elimde telefonla kalakalmam.
3-) müzik dinleyip, bağırıp gürültü yapan sarhoşları ihbar etmek istediğimde "tomom goloyoroz tomom" cevabı almam. sarhoşların 1 saat boyunca bağırıp, çağırıp müzikleriyle keyif yapıp olay yerinden gitmesinden 15 dakika sonra gelip, geldikleri gibi hiçbir şey yapmadan geri dönmeleri. gecenin bir yarısı uykusuz bir şekilde sinirden kendimi yiyip bitirmem.
4-) babası ve abisi tarafından ağzı, burnu demir sopayla kanatılıp, kemikleri kırılırcasına öldüresiye dövülen gencecik kızın haline dayanamayıp kendileri aramam sonucu "temağğmm geleyoruzzğğ adres nedirrr?" sorusunu almam bunun sonucunda verdiğim adresi anlamayan polisin ısrarla tekrar etmemi istemesi ben adresi verene kadar kızın dövüldüğüyle kalması ve yine yeniden birkaç dakika sonra gelerek baba ve abi olacak şahıslarla konuşup hiçbir şey yapmadan gitmeleri. kızın ağlama seslerini duymamla kalmam.
birde mazluma aslan kesilip otorite sahibi olan insanlara kedi kesilmeleri var tabi. ay ay! halkı koruması gerekirken halka korku salan, düşmana güven dosta korku veren meslek grubu işte.
başımdan geçen örnekleri sıralayacak olursam:
1-) suçsuz yere genç bir çocuğun tekini gözlerimin önünde vura kıra dövüp ters kelepçeyle tutuklamaları.
2-) arkadaşımın arabasına vurup kaçan şahsın plakasını alıp ihbar etmemize rağmen önce "en yakın birimleri göndereceğğemm" deyip yarım saat geçmesine rağmen gelmemeleri tekrar aradığımızda "aracın kaskosu varsaa uğraştırmayınn bizi yeeeaaağğğ" diye alaycı, küstah açıklama yapmaları. elimde telefonla kalakalmam.
3-) müzik dinleyip, bağırıp gürültü yapan sarhoşları ihbar etmek istediğimde "tomom goloyoroz tomom" cevabı almam. sarhoşların 1 saat boyunca bağırıp, çağırıp müzikleriyle keyif yapıp olay yerinden gitmesinden 15 dakika sonra gelip, geldikleri gibi hiçbir şey yapmadan geri dönmeleri. gecenin bir yarısı uykusuz bir şekilde sinirden kendimi yiyip bitirmem.
4-) babası ve abisi tarafından ağzı, burnu demir sopayla kanatılıp, kemikleri kırılırcasına öldüresiye dövülen gencecik kızın haline dayanamayıp kendileri aramam sonucu "temağğmm geleyoruzzğğ adres nedirrr?" sorusunu almam bunun sonucunda verdiğim adresi anlamayan polisin ısrarla tekrar etmemi istemesi ben adresi verene kadar kızın dövüldüğüyle kalması ve yine yeniden birkaç dakika sonra gelerek baba ve abi olacak şahıslarla konuşup hiçbir şey yapmadan gitmeleri. kızın ağlama seslerini duymamla kalmam.
birde mazluma aslan kesilip otorite sahibi olan insanlara kedi kesilmeleri var tabi. ay ay! halkı koruması gerekirken halka korku salan, düşmana güven dosta korku veren meslek grubu işte.
devamını gör...
5.
bence genel konuşmak çok doğru değil.
biz ne zaman çağırdıysak geldi mesela polisler, onlar türk polisi değil miydi acaba.
söylenenlerin hepsine katılıyorum ama her genelleme gibi bu genellemede boş ve anlamsız.
biz ne zaman çağırdıysak geldi mesela polisler, onlar türk polisi değil miydi acaba.
söylenenlerin hepsine katılıyorum ama her genelleme gibi bu genellemede boş ve anlamsız.
devamını gör...
6.
geneli kapsadığı için çok saçma bir iddia olmuş.
devamını gör...
7.
öylemiymiş? *
devamını gör...
8.
tanımları okudum.
bazı polis memurlarının yaptığı ; görev ve yetkilerini aşmak veya görevi savsaklamak veya görev ve yetkilerini kötüye kullanmak gibi nahoş olaylardan bahsedenler var.
bunları yazan sayın yazarlarımızın doğru söylediklerine de inanıyorum.
çünkü ben de buna benzer can sıkıcı olaylar yaşadım.
fakat ben ne yaptım.
üşenmedim...
emniyet müdürünün bizzat kendisine gidip, şikayet ettim.
155 i arayıp ; o kötü polisi tüm polislere ifşa ettim.
savcılığa şikayette bulundum.
buna benzer olaylar yaşadım.
türk polisinin hiç bir işe yaramadığı ; şeklinde açılan başlık şık durmamış.
yoldaş ; yarın sabah ; seni çağırmasınlar.
moderatörler başlığı değiştirsinler.
mesela...
polisin içinde kötü insanlar da olabiliyor...
türk polisini karalamak, aşağılamak ve hakaret etmek hiç kimsenin haddi değildir.
türk polisini aşağılayıp, hakaret etmek ; devlete hakaret etmektir ve devlet bunun hesabını sorar.
bazı polis memurlarının yaptığı ; görev ve yetkilerini aşmak veya görevi savsaklamak veya görev ve yetkilerini kötüye kullanmak gibi nahoş olaylardan bahsedenler var.
bunları yazan sayın yazarlarımızın doğru söylediklerine de inanıyorum.
çünkü ben de buna benzer can sıkıcı olaylar yaşadım.
fakat ben ne yaptım.
üşenmedim...
emniyet müdürünün bizzat kendisine gidip, şikayet ettim.
155 i arayıp ; o kötü polisi tüm polislere ifşa ettim.
savcılığa şikayette bulundum.
buna benzer olaylar yaşadım.
türk polisinin hiç bir işe yaramadığı ; şeklinde açılan başlık şık durmamış.
yoldaş ; yarın sabah ; seni çağırmasınlar.
moderatörler başlığı değiştirsinler.
mesela...
polisin içinde kötü insanlar da olabiliyor...
türk polisini karalamak, aşağılamak ve hakaret etmek hiç kimsenin haddi değildir.
türk polisini aşağılayıp, hakaret etmek ; devlete hakaret etmektir ve devlet bunun hesabını sorar.
devamını gör...
9.
polislerin yüzde 90'ı <benden bi bok olmaz bari polis olayım> kafasında kişilerden oluştuğu için, diğer bir deyişle, toplum içinde işsiz kalmaya devam ettiği müddetçe suç işleme potansiyeli giderek yükselecek olan, ön loblarının gelişmişliği şempanzelerden hallice bu kişilerin görevini doğru yapacağını sanmak baştan ofsayt.. polislik toplumsal bir meslek bireysel değil. fakat bu mesleğe bireysel saiklerle, yani hem havam olsun hem işsiz demesinler vs girilince mesleğin bir anlamı kalmıyor. polis asker bilumum toplumsal güvenlik işlerinde idealist tipler olmazsa o iş kolları süratle yozlaşır nitekim türkiye'de polislik ve polisler rezil bir haldedir. askerlik ve askerler ise her şeye rağmen polislik ve polislerden yüz elli bin kat fln daha iyi durumdadır çünkü biraz önce saydığım saikler çoğu asker için ikincil üçüncül hatta dördüncül plandadır. ayrıca bir iddiam var: kamu çalışanları arasında iq testi yapsalar açık ara polisler sonuncu çıkar. hareketleri ve tavırları sıfır şaka maks 76-80 iq arası gösteriyor.
devamını gör...