1.
hemen bilgiyi alıntılayayım; sıfırdan yazmaya gerek yok:
bedazzled, harold ramis'in yönettiği ve brendan fraser ile elizabeth hurley'nin başrollerini paylaştığı 2000 yapımı fantastik romantik komedifilmi. peter cook ve dudley moore tarafından yazılan ve faust efsanesinin komik bir şekilde yeniden anlatıldığı aynı adlı 1967 ingiliz filminin yeniden yapımıdır.
efenim, canınız mı sıkılıyor? biraz eğlenceli bir akşam mı geçirmek istiyorsunuz evde? o halde gidin kendinize bir partner bulun yıkıklar!!!111 tamam tamam, sulandırmayacağım; bu film güzel arkadaşlar (bence), hele çekim yılını da düşünecek olursak baya iyi ve akılda kalıcı komedi unsurları barındırmakta; patlatın mısırları, hoşlaştığınız beyi ya da kızı çağırın eve, oturun izleyin.
ancak kaba ve müstehcen bir gülmece sunduğunu da ilave etmem gerekiyor, öyle incelikli, nitelikli bir şey beklemeyin.
size konusundan bahsedeyim:
bir tane etliye-sütlüye karışmaz elliot'ımız (brendan fraser) var ama nasıl silik bir tip, vardır ya böyle klasik liseli nerd görünüşü, aha o. hiç arkadaşı yoktur karakterimizin ve işyerindeki arkadaşları arasında istenmeyen, uyum sağlamakta zorlanan biridir de. ezilip büzülüşünü, kendini kabullendirme çabasını gördükçe bir miktar cringe bile olabilirsiniz.
elliot kardeşimiz, aynı işyerindeki alison adlı güzel bir kadına aşık olmuştur ancak ona bir türlü açılamıyordur. aşk ne kelime, içi gidiyordur da işte, alison bakar mı bu silik adama? varlığını bile fark etmiş değildir ki, nasıl baksın.
neyse efenim, o melun gecede oluyor ne oluyorsa; bir barda, kendisini atlatmaya çalışan, onunla dalga geçen arkadaşlarıyla bir aradayken bizim esas oğlan, alison'ı da görüyor mekanda. selam veriyor "aynı işyerindeyiz" filan diye giriş yapmaya çalışıyor ama tabii hiç şansı yok. basıp giden alison'ın ardından bir iç geçiriyor "onunla birlikte olmak için her şeyimi verirdim" diye ve pufff... şeytan (elizabeth hurley) birden karşısında beliriyor.
kendisine, şeytan tarafından 7 dilek hakkı sunulan elliot, alison'a ulaşabilecek midir? yoksa şeytan, yine şeytanlığını mı yapacaktır?
biraz daha anlat ben öyle izlerim diyenlere:
elbette şeytan bu efenim, güvenilir mi?
maksadı tüm dilek haklarını kullandırıp, elliot'ın bir an önce ruhunu ele geçirmek. bu yüzden her dilekte, mutlaka yolunda gitmeyen bir şeyler oluyor.
mesela eliot'umuz zenginlik ve güç istiyor, hop bir uyanmış uyuşturucu baronu olarak ve can güvenliği tehlikede. ünlü bir basketbolcu olayım endamım yerinde olsun diyor, hop bir bakıyorsunuz iq seviyesi yerlerde, pipisi nerelerde? hadi diyor zeki olayım diğer dilek hakkında gördüm, entelektüel birikimim dillere destan olsun haa bak pipim de yerli yerinde olsun, hoop bu kez cinsel yönelimi farklı.
bitmiyor efenim çilesi, bitmiyor.
vakti zamanında dvdsini edinip köşeye koyduğum filmlerden birisidir.
bu filmde, brendan fraser'ın kılıktan kılığa girişine de hayran kalmışımdır.
şöyle fragmanı bırakayım:
keyifli seyirler.
devamını gör...