#ödüllü filmler
türkçe adı: gün batmadan
before sunrise filmi ile hikayeleri başlayan ikili 9 yılın ardından yine tesadüfi bir şekilde karşılaşıp bu defa paris sokaklarında jesse'nin uçağı kalkana kadar sahip oldukları sınırlı zamanda bir araya geliceklerdir. before üçlemesinin ikinci filmi before sunset, 2013 yapımı ve serinin diğer filmleri gibi richard linklater imzası taşımaktadır.
before sunrise filmi ile hikayeleri başlayan ikili 9 yılın ardından yine tesadüfi bir şekilde karşılaşıp bu defa paris sokaklarında jesse'nin uçağı kalkana kadar sahip oldukları sınırlı zamanda bir araya geliceklerdir. before üçlemesinin ikinci filmi before sunset, 2013 yapımı ve serinin diğer filmleri gibi richard linklater imzası taşımaktadır.
yönetmen:
richard linklater
oyuncular:
ethan hawke
julie delpy
vernon dobtcheff
louise lemoine torres
richard linklater
oyuncular:
ethan hawke
julie delpy
vernon dobtcheff
louise lemoine torres
*ulusal inceleme kurulu, abd (2004) - özel tanınım ödülü
*new york film eleştirmenleri, çevrimiçi (2004) - yılın en iyi filmi
*uluslararası sinemaseverler topluluğu ödülleri (2005) - en iyi fotoğraf
*empire ödülleri, birleşik krallık (2005) - en iyi kadın oyuncu [julie delpy]
*çevrimiçi film ve televizyon derneği (2005) - en iyi müzik, uyarlanmış şarkı
film toplam 9 ödüle sahiptir.
*new york film eleştirmenleri, çevrimiçi (2004) - yılın en iyi filmi
*uluslararası sinemaseverler topluluğu ödülleri (2005) - en iyi fotoğraf
*empire ödülleri, birleşik krallık (2005) - en iyi kadın oyuncu [julie delpy]
*çevrimiçi film ve televizyon derneği (2005) - en iyi müzik, uyarlanmış şarkı
film toplam 9 ödüle sahiptir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "jed mosley" tarafından 17.04.2021 19:49 tarihinde açılmıştır.
1.
before üçlemesinin ikinci filmi, before sunrise’ın devamı.
jesse’nin 9 yıl aradan sonra celine’ine kavuştuğu film. nasıl başlayıp bittiğini anlamazsınız. sonu hüzünlü ve etkileyicidir.
jesse’nin 9 yıl aradan sonra celine’ine kavuştuğu film. nasıl başlayıp bittiğini anlamazsınız. sonu hüzünlü ve etkileyicidir.
devamını gör...
2.
sevmediğim film.
ilk görüşte birbirini doğru düzgün tanımayan iki insanın aşkını anlatan serinin ikinci filmi. ilk filmde arkadaşlar romantik romantik takılıyor. ikinci filmde anlamadım ki adam bu kadından nasıl hoşlanıyor? tüm film kadın konuşuyor, derdini anlatıyor, içini döküyor; adam iki kelam etmiyor, dönüp de adama "sen nasılsın" denmiyor doğru düzgün. izlerken "bi sus be kadın" dedim. gerçek hayatta da böylelerine tahammülüm tükendi gari.
ilk görüşte birbirini doğru düzgün tanımayan iki insanın aşkını anlatan serinin ikinci filmi. ilk filmde arkadaşlar romantik romantik takılıyor. ikinci filmde anlamadım ki adam bu kadından nasıl hoşlanıyor? tüm film kadın konuşuyor, derdini anlatıyor, içini döküyor; adam iki kelam etmiyor, dönüp de adama "sen nasılsın" denmiyor doğru düzgün. izlerken "bi sus be kadın" dedim. gerçek hayatta da böylelerine tahammülüm tükendi gari.
devamını gör...
3.
uzun zamandır film izlemiyordum. bunu izlemek iyi geldi. kadının bu kadar çok konuşmasının sebebi adamın hayatında her şeyin güzel gittiğini düşünmesiydi bence. evlendiği için, çocuğu olduğu için ve kitabının yayımlandığı için onun üzgün olabileceğini düşünmedi. bu yüzden kendinden bahsetmeye başladı. sonradan adam da bunların göründüğü gibi olmadığını söylediği zaman kendini açıkladı zaten. ama filmin sonunu pek anlayamadım. yine de kafa dinlendirmek için güzel bir film. olay yok bir kere. eski bir dostumla dertleşmişim gibi hissettirdi film beni. birbirlerini ne kadar çok özlediklerini bile söyleyemediler. halbuki adamın evlenmeden önce gördüğü kız gerçekten de oymuş. hayat işte... bazen gözümüzün önüne kadar gelen şeyleri göremiyoruz.
devamını gör...
4.
before sunrise'tan sonra gelen serinin 2. filmi. gerçek zamanlı 10 yıl sonra çekilen ve aynı oyuncuların oynadığı filmdir aynı zamanda. deneysel bir yapım olma özelliği de bundan geliyor.
ilk filmden daha yakın buldum bu filmi açıkcası. son 15 dksını sarmazsak. o bölüm beni çok sıktı. sanki bitmesi gerekiyordu çok önceden ama bitmemiş gibi hissettirdi. onun haricinde, ilk filmde karar verdikleri ve bir gün, yaşanan güzel birşeyi, uzak mesafe ilişkisi ile heba etmeyelim düşüncesinden ne kadar da pişman oldukları göz önüne serildi. çünkü malumunuz, ilk tanışmalar hep çok heycanlıdır ve zamanla monotonlaşır. halbuki ilk tanıştığın anda kalsan... durgun ve durağanlık olmadan, ağzında kalan o heycanın tadı bir ömür aklında da kalır. çiftin yaşadığı da tam olarak bu ve filmde bunu çok güzel anlatmış.
ilk filmden daha yakın buldum bu filmi açıkcası. son 15 dksını sarmazsak. o bölüm beni çok sıktı. sanki bitmesi gerekiyordu çok önceden ama bitmemiş gibi hissettirdi. onun haricinde, ilk filmde karar verdikleri ve bir gün, yaşanan güzel birşeyi, uzak mesafe ilişkisi ile heba etmeyelim düşüncesinden ne kadar da pişman oldukları göz önüne serildi. çünkü malumunuz, ilk tanışmalar hep çok heycanlıdır ve zamanla monotonlaşır. halbuki ilk tanıştığın anda kalsan... durgun ve durağanlık olmadan, ağzında kalan o heycanın tadı bir ömür aklında da kalır. çiftin yaşadığı da tam olarak bu ve filmde bunu çok güzel anlatmış.
devamını gör...
5.
oyuncu listesinde ethan hawke, julie delpy, marianne plasteig, marie pillet, albert delpy, vernon dobtcheff, rodolphe pauly, louise lemoine torres, denis evrard ve louise lemoine torrès gibi oyuncuların olduğu 2004 yapımı romantik/komedi türündeki filmin yönetmenliğini ise richard linklater yapmıştır.
film bir yazarın imza töreni ile başlıyor ve orada viyana'da tanıştığı kızın hikayesini yazıp ünlü bir yazar olmuştur. imza töreni biterken kızın onu izlediğini görür ve kıza yaklaşıp oradan uzaklaşır tabii kalkacak bir uçağı vardır yine ve bu sefer biraz daha yakındır. ama adam yine de kız ile konuşmak ve bir kahve içmek ister ve bir kafeye doğru giderken kızın viyana'ya neden gelemediğini adamında viyana'ya gitmesine rağmen oradan boş döndüğünü öğreniyoruz. ondan sonra da aradan geçen dokuz yılda adam evlenmiş bir çocuğu vardır ve kız ise sürekli sevgili yapmasına rağmen hiç mutlu olamamıştır. tabii başta bunları konuşmuyorlar yavaş yavaş çıkıyor gerçekler ortaya ve bu da bizi filme bağlıyor. kafeden sonra bir vapura binerler ve oradan da kızın evine geçerler fakat her aşamada bir yerde duracaklarından bahsedip duramadıklarını görüyoruz ve en sonunda da adam kızın evine gider kız yazdığı bir şarkıyı okur. şarkıda kendi hikayeleri ile ilgilidir tabii. ve filmimiz burada biter.
filmlerde tek takıldığım nokta sonda bir gizem bırakmamasına rağmen yeni filme başlamak için kendine çok güzel açık kapılar bırakmış yazar yani yönetmen ve bunu da diğer film başlarken çok güzel veriyor bize. bu filmi de beğendim tabii ki iyi seyirler.
film bir yazarın imza töreni ile başlıyor ve orada viyana'da tanıştığı kızın hikayesini yazıp ünlü bir yazar olmuştur. imza töreni biterken kızın onu izlediğini görür ve kıza yaklaşıp oradan uzaklaşır tabii kalkacak bir uçağı vardır yine ve bu sefer biraz daha yakındır. ama adam yine de kız ile konuşmak ve bir kahve içmek ister ve bir kafeye doğru giderken kızın viyana'ya neden gelemediğini adamında viyana'ya gitmesine rağmen oradan boş döndüğünü öğreniyoruz. ondan sonra da aradan geçen dokuz yılda adam evlenmiş bir çocuğu vardır ve kız ise sürekli sevgili yapmasına rağmen hiç mutlu olamamıştır. tabii başta bunları konuşmuyorlar yavaş yavaş çıkıyor gerçekler ortaya ve bu da bizi filme bağlıyor. kafeden sonra bir vapura binerler ve oradan da kızın evine geçerler fakat her aşamada bir yerde duracaklarından bahsedip duramadıklarını görüyoruz ve en sonunda da adam kızın evine gider kız yazdığı bir şarkıyı okur. şarkıda kendi hikayeleri ile ilgilidir tabii. ve filmimiz burada biter.
devamını gör...
6.
before sunrise filminin etrafinda dondugu viyana'daki bir gunun ardindan ikilinin 9 yil sonra bu kez paris sokaklarinda bulusu birbirini.
celine ile viyana da gecirdigi hayatinin en anlamli gunuyle ilgili yazdigi kitabin promosyonu icin geliyor paris'e jess, celine ise yeniden onu gormek icin buluyor kendini yasadigi sehrin bir kitapçisinda.
birbirlerine cok uzak sandiklari hayatlarda benzer yondeki degisimleri gormek.
geçen yillarin insanin ozunu degistirememesi. sadece farkindaliklarin artisi...
gençken 'daha ne de olsa onumde cok firsat var' deyip umursamamaya calistigin ikili butunluklerin hayatta aslinda cok mu cok az-belki sadece bir defa- karsina cikacaginin ileri yaslardaki agirlik dozu yuksek bilinci.
aşkin ruhunu tam anlamiyla dolduran halini bilen nasil bir daha eksik asklarda mutlu olabilir ki? yillardir beraber yasadigin sokaklarin, paris'in guzelligini aşik oldugunun bakislarinda kesfetmek... 'mutluluk ise elde etmekten cok elde etmek istemekten gecer. ' derken elde ettigin birkaç saatten mutlu olmalar, hayatinda olmadigin kadar...
film bittikten sonra filmin oyuncularinin isimlerinin 'siyah' ekrandan aktigi dakikalarda esas kiz celine in fransizca soyledigi dizeler yurege isler:
'seni geçen zaman kadar çok seviyorum'
ikili yine guzel hatiralari eklerler karaladiklari defterlere ve 'hatiralar harikadir, onlarla basa cikmak zorunda kalmadiginda'..
2010-istanbul
celine ile viyana da gecirdigi hayatinin en anlamli gunuyle ilgili yazdigi kitabin promosyonu icin geliyor paris'e jess, celine ise yeniden onu gormek icin buluyor kendini yasadigi sehrin bir kitapçisinda.
birbirlerine cok uzak sandiklari hayatlarda benzer yondeki degisimleri gormek.
geçen yillarin insanin ozunu degistirememesi. sadece farkindaliklarin artisi...
gençken 'daha ne de olsa onumde cok firsat var' deyip umursamamaya calistigin ikili butunluklerin hayatta aslinda cok mu cok az-belki sadece bir defa- karsina cikacaginin ileri yaslardaki agirlik dozu yuksek bilinci.
aşkin ruhunu tam anlamiyla dolduran halini bilen nasil bir daha eksik asklarda mutlu olabilir ki? yillardir beraber yasadigin sokaklarin, paris'in guzelligini aşik oldugunun bakislarinda kesfetmek... 'mutluluk ise elde etmekten cok elde etmek istemekten gecer. ' derken elde ettigin birkaç saatten mutlu olmalar, hayatinda olmadigin kadar...
film bittikten sonra filmin oyuncularinin isimlerinin 'siyah' ekrandan aktigi dakikalarda esas kiz celine in fransizca soyledigi dizeler yurege isler:
'seni geçen zaman kadar çok seviyorum'
ikili yine guzel hatiralari eklerler karaladiklari defterlere ve 'hatiralar harikadir, onlarla basa cikmak zorunda kalmadiginda'..
2010-istanbul
devamını gör...