beğeni borcu

birisi seni beğenince senin de onu beğenerek geri ödemen gerekiyormuş gibi hissettiren borçtur.

öyle bir şey varsa benim borcum dağlar kadar olmuştur.

komşudan gelen börek tabağı gibidir. boş göndermek olmaz illa ki bir şeyler koymak gerekir içine.

bu kadar illet bir şey yok herhalde. bir yazarın tanımını sadece herhangi bir nedenden beğeniyorum. bir dakika sonra tık bir bildirim geliyor, bir tanımım artı oy alıyor. neyse diyorum, profilimi beğenim nedeniyle görüp ziyaret etmiş ve o tanımım hoşuna gitmiş olabilir. aradan bir hafta geçiyor ve o yazarın bir tanımına rastlıyorum yine, hoşuma gidiyor beğeniyorum. bir iki dakika sonra yine tık, bir beğeni bildirimi.

al gülüm ver gülüm tipinde oylamalar beni hiç hoşnut etmiyor. benim de beğenisi sayesinde okumaya başladığım yazarlar var lakin böylesi hiç çekilmiyor. sizin benden haberiniz olmasa da ben yine beğendiğim tanımınızı seve seve oylarım. bu geri beğeni bir çeşit teşekkür veya dönüt olsa bile bende hiç sempatik bir etki bırakmıyor. tanımı beğenmek başka, beğeni karşılığı vermek başka. ben karşılık talep etmiyorum.

kendini instagramda, twitterda, facebookta ya da başka her neresi varsa orada zanneden yazarların yaşadığı histir.

alışacaksın dostum, kendine zaman ver.

gerekli gereksiz zaman zaman hissedilen borçtur.

ödemiyorum. karşılığını almak için beğenenler de beğenmesin bir zahmet.

kafa sözlük benim için bir iş olmadığı için beğenilerde bir kuralım olmadan gönlümce beğeniyorum. borçlu hissedenler beğenisini çekebilir takipten çıkabilir gerçekten umrumda değil çünkü benim tek amacım keyifli vakit geçirmek ve sevdiğim bilgileri anları paylaşmak.

13.burçtur
(yanlış okumalar)

beğeni borcu başka borca benzemez yeğenn!

karmalarıma haciz gelmesinden korktuğum borçtur.

biri beğenince merak ediyorum. yeni birisi keşfetmiş oluyorum. okuyorum gerçekten beğendiklerimi beğeniyorum. borç olarak yapmadığım bir şey ama öyle anlaşıyor olabilir. yapıcak bir şey yok.

herhangi birisi yazımı beğendiği zaman merak edip profiline bakıyorum. yazılarını okuyorum. beğendiklerimi de hiç düşünmeden beğeniyorum. sonra farkettim ki o yazar da sırayla benim yazılarımı beğeniyor. borçlu hissettiği için mi beğeniyormuş yani bu biraz üzdü açıkçası.'' o beni beğendi hadi dur ben de bir iki beğeni atayım sevinsin gariban'' modunda beğenmiyorum arkadaşlar. lütfen siz de o şekilde beğenmeyin isterseniz hiç beğenmeyin. dünya kadar borcumuz var şu hayatta bide beğeni borcuna sokmayın beni :).

genelde içimden geldiği için, birkaç tanımı beğenirim beni beğenenlerin mukabilinde. tatlı ve sevimli yazarlarımızı mutlu etmek maksadıyla. ama sadece gerçekten beğendiğim tanımları beğenirim haberiniz olsun; bazen bomboş, bazen ise satırlarından malumat fışkıran bir tanımı. keyfimin kahyası o sırada nasıl isterse...

(bkz: borç yiğidin kamçısıdır.)

okumadığım hiçbir şeyi beğenmiyorum, bir şeyi beğenmişsem kesinlikle okumuşumdur.*

beğeni atanlara mutlaka bakarım çünkü bu şekilde tanıdığım mükemmel yazarlar olmuş ve profiline bakarken hoşuma giden entryleri varsa beğenirim.
bu borç değil keşfetmektir.
ve yazdıklarını beğendiğiniz yazarın size beğeni atmasını borç olarak algılamak fazlasıyla niyet okuyuculuk olur. daha kötüsü incitici.
tanım: borç niyetiyle yapılmadığı sürece karşılıklı beğenileşmek olmayan borçtur.

borç değildir, şöyle bir işleyişi var; bu yazdığımı beğenen nasıl bir şeyler yazmış diye profile bakılır, beğenilenler, tanımlar artık hangisi uyarsa bakılır ve hayret ne çok katıldığım, ortak düşünceler, nasıl güzel güzel ifade edilmiş diye düşünülür ve beğenilir. doğal bir eylemdir. sevilerek, isteyerek yapılır. bu genelde olan bir durum, istisnalar çok az, yani kişinin profiline gidilip beğenilecek hiç bir şey bulunmaması.

(bkz: o ney gardaş yarısını bana ver)

bir sevgi seli.. borç değil..
aman bana neymiscilerden değilim.. evime ziyarete gelenin bende ziyaretine giderim..
kimse gelmek zorunda değil ama bir davete icabetten daha fazlası benimkisi..