beklemek dünyanın en kötü hissidir

hismidir bilmem ama öylece saçma sapan sadece beklemek dünyanın en acı hissi .

his değildir. ama gerçekten çok kötü birşeydir.

bu bekleten kişileri de dünyanın en kötü insanları yapar o zaman.

bazen öyle sonuçlarla karşılaşıyorsunuz ki bekleme sürecindeki hissiyatınızı daha iyi buluyorsunuz. o yüzden hangi halde isek onu değerlendirmek lazım. beklemek kötü değil, beklemeyi bilmemek kahrediyor insanı.

birde beklediğin kişinin nerede olduğunu biliyorsan ama onun yanına gideniyorsan daha beter acı çektirir.

bence bu konuda en doğru tespiti konya otogardaki arkadaş yapar.

his değil bir eylemdir.
kimi zaman heyecanlı bir eylemdir
kimi zaman sonucun ne olduğunu bildiğin için ümitsiz bir eylemdir.

güzelliği beklemek iyi bir şeydir. çünkü sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır.
ancak beklenen istenmeyen bir şey ise kötüdür.

katıldığım söz. bekleye bekleye çürüdük.

sabırsızlık da öyle.

ondan daha kötüsü var, belirsizlik.

beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır demiş victor hugo. fakat beklenen gün gelmedi.

tahammül edemediğim şeylerin başında geliyor beklemek, katılıyorum bu yüzden.

beklenilen şey gelecekse kötü olacağını düşünmüyorum. he gelmeyeceğini bile bile beklemek bence de kötü.

beklemeyin.
bir sonraki otobüs hemen gelir.
her zaman, bu böyledir.

en kötü hissi değildir, doğru insan için bekliyorsanız; dünyanın en güzel duygusudur ve müthiş bir gelişim aracıdır ama yineliyorum " doğru" insan olması gerekir.

öncelikle hırsına yenilip, size ağzına geleni sayan, hunharca canınızı yakan birini bekleyemezsiniz çünkü bu kendi karakterinize ve onur duygunuza bireysel saldırınız olur. kendi karakterinizde bu noktada açacağız delik yıllarca sabit kalıp, yaranız olabilir. risk almaya değmez.

yaşanmışlıklarınıza rağmen size hassas yaklaşan biri varsa karşınızda hatta hatalarınızı bile her şeye rağmen " insan olduğunuz için" sayısını dahi tutmadan tolere edebiliyorsa, cehenneme bile gitse peşinden gidin. biri sizi göz göre göre kırmıyorsa( sırf kendi kırıldı diye) doğru insanlasınız.

hiç bir şey yaşamadığınız birini beklemek kısmına gelince.. o platonik sevgiye kayar. onu tasvip etmiyorum. kendinizi böyle bir kapanda tutmak yerine, açılın. olmazsa, zaten beklemenize gerek yok demektir. en azından vakit kaybetmezsiniz ama olursa.. işte jübile! :)

katılmadığım abartılı tespit. beklemek bir eylemdir, hissiyat değildir gerçi, burası bir sözlük olduğu için belitmeden geçmemek gerekir. hepimiz yanlış yapabiliriz ve hepimiz yanlışlara işaret edebiliriz. *

ayak işleri dizisinin, 3.sezon finalinde(normalde finaldi fakat sonradan devam edeceğine dair haberler çıktı bilemiyorum) vedat karakterinin pek de normalde kendisinden beklenmeyen tarzda bir repliği vardı, bu replikte şu sözü söylemişti. "hayat bir bekleme salonu." bir şekilde hep bekliyoruz, ya bir şeylerin bitmesini ya bir şeylerin başlamasını, sürekli olarak beklemek hali hayatın içinde ve bizzat da hayatın kendisidir beklemek.

en kötü şeyi mi bilemiyorum, sonucunda bizi neyin karşılayacağına göre değişir aslında. sonucunda hüsran olduğu vakit, evet yani beklemek gerçekten kötü. ama bekleyiş hali nötrdür bence ve içinde bir heyecan barındırır, heyecan yüklüdür. yani beklemekten ziyade beklemenin neticesinde karşı karşıya olduğumuz durumdur iyi yahut kötü olan.

eğer sonu güzel bir şeye çıkacaksa beklemek o kadar da kötü değildir

beklemek değil çaresizlik dünyanın en kötü hissi. çaresizce beklemek belki.