orijinal adı: 吾輩は猫である/ wagahai wa neko de aru
yazar: natsume soseki
yayım yılı: 1906
hem anlatıcı hem de karakter rolünü üstlenen kedi, okurlarına dönemin zihniyetini, günlük yaşantıyı, toplumsal olayları mükemmel bir gözlemci olarak anlatıyor.
yazar: natsume soseki
yayım yılı: 1906
hem anlatıcı hem de karakter rolünü üstlenen kedi, okurlarına dönemin zihniyetini, günlük yaşantıyı, toplumsal olayları mükemmel bir gözlemci olarak anlatıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kerriamida" tarafından 11.10.2021 15:12 tarihinde açılmıştır.
1.
japon edebiyatında kendini kanıtlamış olan natsume soseki'nin ilk kaleme aldığı romandır.
kedileri seviyorsanız ve uzak doğu edebiyatına biraz ilginiz varsa okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
konusunu özetleyecek olursak bir kedinin günlüğü diyebiliriz. ama yazar o kadar kedi dünyasına hakimki; kitabı gerçekten bir kedinin yazdığına inanabilirsiniz. hatta bazı yerlerde 'yok artık ben bunu hiç düşünmemiştim' diyebilirsiniz.
şimdi günlük dedik de aşk olmaz mı? tabi ki var. baş kahramanımız cılız bir sokak kedisi. bir eve sürekli yamandığı için ve çocuklar bakmak istediği için, ev sahibimiz kediyi sahipleniyor. sayın kedimizde karşı apartmanda ki cam güzeli kedimize aşık oluyor. ama sınıfsal farklılıklar yüzünden cam güzeli baş kahramanımıza yüz vermiyor.
aynı zamanda kitapta mafya ailesinin kedisiyle sürekli didişen kedimiz, narsist özellikler sergliyor. hatta öyle ki kediler insanların tanrısıdır diye düşünüyor. ama bu kedimiz iyi tanrılardan. kendisine bakan aileye (kendince lütuf gördüğü şekilde) yardım ediyor. bu yardımları dile getirse de, ailenin onu anlamadığını, çünkü kendisinin çok üstün bir varlık olduğunu ve insanların o seviyeye yükselemediğini düşünüyor. aileye nasıl yardım ediyor derseniz. casusluk yaparak.* bir sokak kedisini kimse görmez değil mi? görse de kedi yanındayken kimse ne konuştuğunu umursamaz. işte bu kitaptan sonra umursayacaksınız.* kedimiz insanlar için görünmez bir ilah, kendisine özel yılbaşı kartları hazırlanan bir tanrı. ve her zaman haklı.
aslında basit bir kedinin günlüğünden, insana hayatı sorgulatan ve felsefi içerikleri de bulunan bu kitap kesinlikle okunmalı.
kedileri seviyorsanız ve uzak doğu edebiyatına biraz ilginiz varsa okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
konusunu özetleyecek olursak bir kedinin günlüğü diyebiliriz. ama yazar o kadar kedi dünyasına hakimki; kitabı gerçekten bir kedinin yazdığına inanabilirsiniz. hatta bazı yerlerde 'yok artık ben bunu hiç düşünmemiştim' diyebilirsiniz.
şimdi günlük dedik de aşk olmaz mı? tabi ki var. baş kahramanımız cılız bir sokak kedisi. bir eve sürekli yamandığı için ve çocuklar bakmak istediği için, ev sahibimiz kediyi sahipleniyor. sayın kedimizde karşı apartmanda ki cam güzeli kedimize aşık oluyor. ama sınıfsal farklılıklar yüzünden cam güzeli baş kahramanımıza yüz vermiyor.
aynı zamanda kitapta mafya ailesinin kedisiyle sürekli didişen kedimiz, narsist özellikler sergliyor. hatta öyle ki kediler insanların tanrısıdır diye düşünüyor. ama bu kedimiz iyi tanrılardan. kendisine bakan aileye (kendince lütuf gördüğü şekilde) yardım ediyor. bu yardımları dile getirse de, ailenin onu anlamadığını, çünkü kendisinin çok üstün bir varlık olduğunu ve insanların o seviyeye yükselemediğini düşünüyor. aileye nasıl yardım ediyor derseniz. casusluk yaparak.* bir sokak kedisini kimse görmez değil mi? görse de kedi yanındayken kimse ne konuştuğunu umursamaz. işte bu kitaptan sonra umursayacaksınız.* kedimiz insanlar için görünmez bir ilah, kendisine özel yılbaşı kartları hazırlanan bir tanrı. ve her zaman haklı.
aslında basit bir kedinin günlüğünden, insana hayatı sorgulatan ve felsefi içerikleri de bulunan bu kitap kesinlikle okunmalı.
devamını gör...