ben çok zekiyim çıkmazı

*genellikle orta veya altı zekaya sahip insanların düştüğü bir durumdur.
*gerçek hayatında, ortamlarda sözü geçmeyen insanlar burada çok zekiyim taklidi yaparlar. askere gidenler bilir, kılibik subayların hepsi askere aslan kesilir. aynı bu psikoloji nedeni ile burada sözü geçen bir birey olmak amaçlarıdır.
*birçoğu akşama kadar bilgisayar başında vakit öldüren, masturbasyon canavarı ergenlerdir.
*çoğunluğu erkek olur. kızlarda bu tip hareketler nadir görülür. onlar zekaları ile değil dişiliği ile gerçek hayatta ilgi çekmek isterler ve böcek gibi bir surata sahip değillerse başarırlar.
*her birey (yüksek zekaya sahip olanlar, özeleştiri yeteneğine sahip olanlar hariç) kendi zekasını beğenir. hiç kimse ulan ben de amma geri zekalıyım diye içinden geçirmez. bu arkadaşlarda bu durum aşırılaşmıştır. kendini çok zeki sanarlar.
*genellikle karşısındaki insanları, buradan tanıdıkları kadarı ile veya 1 tanım ile betimlerler.
*herkesi sınıflandırma çabaları vardır. sen şusun, sen busun. sen şöylesin, sen sen sen. cümlelerinin özneleri genelde karşı kişilerdir.
*bulundukları ortamı beğenmezler. adını da eleştiri koyarlar. mesela kokpit olan bölüm, kaptan köşkü olsa neden kokpit değil de kaptan köşkü derler. onlar için eleştiri budur. neden turuncu? mavi yapsan neden mavi?

arkadaş şunu kim uydurdu bilmiyorum. dahiler dahi olduğunu bilmez. yüksek zekaya sahip olanlar zekalarının farkında değildir.

ortalama zekaya sahip insan zekasının farkına varıyor ama ortalama üstü insan zekasının farkına varamıyor he mi?

yuksek zekaya eşlik eden tanılar vardır. nedir bunlar? dehb, asperger sendromu ve disleksi. bu çocuklardan zeki olması beklenir. çocuk hem beceriksizliklerinin hem de üstün taraflarının farkındadır. çoğunda öğretmeni bile beğenmeme, sen kimsin beni eğitiyorsun hali bulunur. bu nedenle çoğu özel eğitim alır. çoğu öğretmen bu çocuklardan daha zeki bile değildir ama sadece daha iyi eğitimlidir.

bunun dışında üstün zekalı insanların davranışları birbirine benzer. araştırmalar üzerinde gidelim.

- üstün zekalı insanlar sadık tiplerdir. zeka ne kadar yüksekse sadakat o kadar yüksek olur.

- espri anlayışları yüksektir.

- bir araştırmaya göre zeki insanlar daha mutlu. hayatı daha olumlu şekilde algılıyorlar.

- çoğu yüksek sesten etkileniyor.

- okuma yazmayı çoğu kendisi öğreniyor.

bilmem ne. üstün zeka kimseye superman özellikleri vermiyor. kendi kurallarıyla başka insanların arasında yaşamaya çalışan insanlar hepsi.

çoğu 4-5 dil bilen, en az ortalama zekaya sahip olduklarını hiçbir aykü testine ihtiyaç duymadan aldıkları teşhis nedenli kanıtlayabilen, bir konu hakkında kitap yazacak kadar bilgi sahibi olabilen, alanında uzman çok fazla arkadaşım var, zeki olmadığını anladıkları insanlara böcek muamelesi yapıyorlar. doğru mu yapıyorlar? hayır. ama yapıyorlar. çünkü zeka ne kadar artarsa sosyal ilişkiler o kadar bozulabilir. zekanın çok yüksek olması bir tür kişilik bozukluğu gibidir.

yani bırakalım bu çok zekiler melektir muhabbetini. değiller.

ediş: bu çocukta bir salaklık var diye aykü testi yaptılar bana, 56 çıktı. kendimden bahsediyor gibi görünmek istemiyorum. lütfen.

doğru söze ne demeli. lisenin başlarındaki zamanında şu çıkmazın içine ben de dahildim. kimse beni anlamıyorlar, dahiyane fikirler falan filan...

büyüyünce geçti neyse ki. şimdi aklı beş karış havada salak bir yetişkin gibi hissediyorum. geri zekalı hissedeceğime de hiç bu kadar sevineceğimi düşünmezdim. oluyormuş ama vallahi...

1. entry'yi okuyup ne salakmışım dedim ama...
2. entryde ise bana çok yüksek zeka deniyor. okuma-yazma... hoca beğenmeme (hem akrabamızdı hem hocamdı gecelerce uykusunu aldım matematik dersleri yüzünden)

ayrıca. kendimden çok daha zeki veya çok daha düşük zekalı insanlarla işim gereği mesafemi korurum. zeki insanların fikirlerini dinlerim, daha az zeki insanların nasihatlerini... gerçekten normal insanlarla bir arada yaşamak çok zor. çok fazla ağırlık yapıyorlar. sadece zaten aklıma gelen şeyi söylüyorlar, kendi aklına gelenleri diretiyorlar. yeni fikir üretme, yol gösterme eğilimleri yok. gösterilen yola gidersem de eninde sonunda yanlış olduğunu farkedip yine kendi yoluma gidiyorum.

zeka çokgendir. parçaların uyumu ekibi deha yapar. evinde zeki olman kibirden başka bir şeye yaramaz. büyük ihtimalle yaşadıklarımı yazdığım için etrafımdaki birkaç salağın gazına geldiğimi düşünenler olacak. 5 yaşımdan beri biliyordum, 22 yaşıma kadar hiç zekiyim demedim. hala da zekiyim diye dolaşmam. normal zekalı insanların bu konuda baskısından bıkmış birisi olarak artık söyleme ihtiyacı hissediyorum. çünkü sizin gibilerin teknoloji tasarım ödevlerinden 100 almasını sağlayan çocuktum ben, 1. sınıfken 3. sınıfta henüz eksiği olan çocukların türkçe ve matematik derslerine girdim(öğretmek ve örnek gösterilmek için(u: onaylamıyorum, söylüyorum. )). fuarlarda gezdiğin projelerden birisi, hatta dibinin düştüğü büyük firmaların dahice işleri benim fikrim olabilir. o yüzden senin bana salak demen bende daha çok kibir yapıyor. kibri sevmiyorum. seni severim.

esas sorun zeki olunca sihirli bir şekilde öğrenecek olduğuna inanma çıkmazıdır. annesi okula gider. öğretmeni sizin çocuğunuz mal diyemez ve klasik yalanı söyler zeki ama çalışmıyor. anne de mutlu mutlu eve döner ve dövünce / sövünce çocuk çalışacak sanır.

zeka sadece daha kolay anlamanıza yarar. bizim eğitim sistemimiz zeka odaklı değil ezber odaklı. küçük kaynarca anlaşmasının maddelerini ezbere bilmeyen zekasını kullanarak ne yazabilir.

formülleri bilmeden geometri çözemezsiniz. çocuklara ebeveynleri zeki olmanın önemini değil çalışkan olmanın erdemini öğretmeli. ancak bu şekilde ilerleme sağlanır.