bereket olsun diye yedi sülalesini dölleyen sümer tanrısı

sümer mitolojisi, yaratılış ve doğurganlık temalarını zengin ve sembolik hikayelerle anlatır. bu hikayelerden biri de enki etrafında döner ve içerdiği semboller, doğal olayları ve yaşamın döngüselliğini betimler.

enki, su, bilgi ve yaratıcılık tanrısı olarak bilinir. sümer mitolojisinde, enki'nin dicle ve fırat nehirlerini kendi menisiyle yarattığı anlatılır. bu, suyun hayati önemini ve doğurganlıkla olan ilişkisini vurgulayan bir semboldür. su, mezopotamya'da tarım ve yaşam için hayati öneme sahipti, bu yüzden nehirlerin meniden doğması, bereket ve yaşamın kaynağı olarak suyun kutsallığını sembolize eder.

ninhursag, toprak ve doğurganlık tanrıçasıdır. mitolojide, enki'nin ninhursag'a yağmur olarak yağdığı ve onun menisiyle döller. bu birleşmeden ninsar (lady greenery) adında bir tanrıça doğar. bu hikaye, yağmurun toprağı döllendirdiği ve bitki örtüsünün büyümesine neden olduğu tarımsal bir semboldür.

enki, ninhursag'dan ayrıldıktan sonra ninsar ile karşılaşır. onun kendi kızı olduğunu bilmeden, onu da yağmur menisiyle döller. ninsar bu birleşmeden ninkurra adında bir tanrıça doğurur. yine, enki'nin kendi torunu olduğunu bilmeden ninkurra'yı da döller ve uttu adında bir tanrıça daha doğar. bu ensest ilişki zinciri, doğal döngüler ve doğanın kendini yenileme yeteneği ile ilişkilendirilebilir.

uttu, yaşam ağını ören bir örümcek tanrıça olarak tasvir edilir. enki, uttu'yu da döller, fakat uttu, enki'nin menisini aldırıp toprağa eker. bu meniden sekiz bitki çıkar. bu bitkileri yiyen enki, hastalanır ve hamile kalmış gibi olur. ancak enki erkek olduğu için bu durum vücudunda çeşitli yerlerde gelişen tanrıların doğmasına neden olur: ağzında, dişlerinde, kalçasında, boğazında, uzuvlarında ve kaburgasında.

ninhursag, enki'nin çektiği acıyı hafifletmek için bu tanrıları kendi vücuduna alır ve doğurur. bu tanrılar, enki'nin hamile kaldığı organlara karşılık gelen hastalıkları iyileştirme gücüne sahiptir. bu, şifacılık ve tanrıların insanlara sağlık getirme gücünü sembolize eder.

bu hikayeler, sümer mitolojisinde doğanın döngüleri, doğurganlık, yaratılış ve tanrıların insanlar üzerindeki etkisi gibi temaları işler. modern bakış açısıyla bu hikayeler tuhaf veya olağandışı görünebilir, ancak antik sümerliler için bu tür mitler, evrenin işleyişini, doğal olayları ve insanlık deneyimlerini anlamlandırmanın bir yoluydu.

zamaninda sumer tabletlerini turkceye cevirmekle ugrasiyodum o geldi aklima(ingilizceden).

kimse takmayinca birakmistim. bu millet harbiden okumaya dusman

aleti kesin 99 ceme'dir tanrımızın.

bir attırmış ortadoğu'yu ihya etmiş,helal olsun..
bizim tanrıda yok huri verecem yok taşaksız nuri vereceğim yok şunu böldüm yok ,neyse buarada sümerler türk'tür diyen türkçülere kazma sapı.

tipiktir. tipik tanrıların tipik kulları da olmuştur. üreme bereketi her zaman her toplumda her iş için lazım gelmiştir. ensest ve yakın-uzak akraba eşleşmelerinin genel kaynağı da bu meseledir.
not olarak yine düşelim : genetik çakışma, kan uyuşmazlığı, ölü doğum, doğum sonrası erken ölüm ve çocuk ölümleri ile ilgili bilimsel bilgiler yetersiz olduğu (günümüze kıyasla olmadığı için) için toplum yöneticileri insanları hiç durmadan üremeye zorluyorlardı. gözle görülür bir yüzde ile sağlıklı çocuklar da söz konusuydu. sağlıklı çocuklar için tanrılara kurbanlar veriliyordu. insanalar habersizdi ölümlerin sebeplerinden.

(bkz: 7 sülalesini engelle)

(bkz: bereket tanrısı)mı mübarek