yazar: füruzan
yayım yılı: 1988
2. dünya savaşından sonra almanya'ya konuk işçi olarak giden üç çocuklu bir türk ailesi ile eşini kaybeden, tek başına yaşayan yaşlı bir alman kadın arasında gelişen dostluğu, ilişkiyi ve sevgiyi konu edinmektedir.
yayım yılı: 1988
2. dünya savaşından sonra almanya'ya konuk işçi olarak giden üç çocuklu bir türk ailesi ile eşini kaybeden, tek başına yaşayan yaşlı bir alman kadın arasında gelişen dostluğu, ilişkiyi ve sevgiyi konu edinmektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "yüzyüzeyken de konuşamadık" tarafından 22.05.2022 15:21 tarihinde açılmıştır.
1.
1972 yılında sait faik hikâye armağanı kazanmış, türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olan füruzan kitabıdır. ilk yayım yılı 1988 olan, 2. dünya savaşı temalı hüzün dolu bir romandır.
kızı ve oğlu tarafından yalnız bırakılan, almanya'yı hiçbir zaman benimseyemeyen yaşlı bir alman kadın olan frau elfriede lemmer ile selman ile güldane korkmaz çifti ve çocukları arasında, almanya'da bir apartmanda geçen ilişkiyi konu edinmektedir. korkmaz ailesi türkiye'den çeşitli sebeplerle almanya'ya konuk işçi olarak gider ve alman halkı tarafından dışlanır, soyutlanırlar. apartmanda elfriede lemmer ile aynı kata taşınmaları ile aralarında bir bağ oluşmaya başlar. türk ailesi ve alman kadın arasındaki bu samimiyet diğer apartman sakinlerini rahatsız eder ve birçok komşusu elfriede lemmer'i bu tutumundan dolayı aşağılar.
berlin'i ikiye ayırdığı düşünülen ve "utanç duvarı" olarak anılan berlin duvarına, almanya'nın birçok sokağına, kültürüne, tarihine ve nazi almanyasına yer vermektedir. yazar bütün bunları daha çok zamanda geriye dönüş tekniğini kullanarak, elfriede lemmer'i, almanya ordusunda yer alıp savaşarak bir kolunu kaybeden ve sonrasında vefat eden eşi hermann'ı ve kadının aklından silinmeyen hatıralarla dolu çocukluk ve ilk gençlik anılarını anlatmaktadır.
pek güzel bir sonu olmayan kitabın birçok kısmında almanca kelimelere/cümlelere yer verilmiş ve bana göre bu bölümler okuyucuda gerçek bir alman apartmanındaki diyaloglara şahit oluyormuş hissiyatı yaşatıyor.
kızı ve oğlu tarafından yalnız bırakılan, almanya'yı hiçbir zaman benimseyemeyen yaşlı bir alman kadın olan frau elfriede lemmer ile selman ile güldane korkmaz çifti ve çocukları arasında, almanya'da bir apartmanda geçen ilişkiyi konu edinmektedir. korkmaz ailesi türkiye'den çeşitli sebeplerle almanya'ya konuk işçi olarak gider ve alman halkı tarafından dışlanır, soyutlanırlar. apartmanda elfriede lemmer ile aynı kata taşınmaları ile aralarında bir bağ oluşmaya başlar. türk ailesi ve alman kadın arasındaki bu samimiyet diğer apartman sakinlerini rahatsız eder ve birçok komşusu elfriede lemmer'i bu tutumundan dolayı aşağılar.
berlin'i ikiye ayırdığı düşünülen ve "utanç duvarı" olarak anılan berlin duvarına, almanya'nın birçok sokağına, kültürüne, tarihine ve nazi almanyasına yer vermektedir. yazar bütün bunları daha çok zamanda geriye dönüş tekniğini kullanarak, elfriede lemmer'i, almanya ordusunda yer alıp savaşarak bir kolunu kaybeden ve sonrasında vefat eden eşi hermann'ı ve kadının aklından silinmeyen hatıralarla dolu çocukluk ve ilk gençlik anılarını anlatmaktadır.
pek güzel bir sonu olmayan kitabın birçok kısmında almanca kelimelere/cümlelere yer verilmiş ve bana göre bu bölümler okuyucuda gerçek bir alman apartmanındaki diyaloglara şahit oluyormuş hissiyatı yaşatıyor.
devamını gör...