1.
tam adı berthe marie pauline morisot olan 1841-1895 yılları arasında yaşamış fransız izlenimci ressam. sanat tarihindeki kadınlarda sık sık gördüğümüz gibi, morsiot da varlıklı bir aileye doğmuştur. ailesinde birçok sanatçı olması da kariyerinin başlamasına ve ilerlemesine vesile olmuştur.
ressamın ilk resim öğretmeni joseph guichard, bir kadın olarak ressamlık kariyerine devam etmesinin neredeyse imkansız olduğunu söylese de morisot asla pes etmemiş ve azimle yoluna devam etmiştir.
kariyerine çoğu ressam gibi louvre'daki eserleri kopyalayarak başlamıştır. louvre'da geçirdiği zaman sayesinde de edouard manet ve claude monet gibi sanatçılarla tanışmış ve izlenimcilik akımının önemli bir parçası haline gelmiştir. ilerleyen yıllarda edouard manet'nin kardeşi eugene manet ile evlendi.
kadın bir sanatçı olduğu için morisot'un resimleri, zarafeti ve hafifliği nedeniyle erkek eleştirmenler tarafından sık sık fazla kadınsı olmakla eleştirildi ve sürekli narin gibi sıfatlarla anıldı. oysaki aynı tarzda eser veren erkek meslektaşlarının resimleri çoğunlukla özgün ve çığır açıcı gibi güçlü sıfatlarla nitelendiriliyordu.
1890'da morisot, bir sanatçı olarak ciddiye alınma mücadeleleri hakkında bir deftere şunları yazdı: "tüm istediğim eşitlik iken bir kadına eşit olarak davranan bir erkek olduğunu sanmıyorum. fakat biliyorum ki ben de onlar kadar değerliyim."
morisot, kariyerinin ilk yıllarında diğer izlenimciler gibi resmindeki nesneleri açık havada gerçek halleriyle gözlemleyerek resim yaptı. 1880 civarında, o sırada edouard manet ve eva gonzalès'in de denediği bir teknik olan astarsız tuvaller üzerinde resim yapmaya başladı ve zaten hafif, belli belirsiz olan fırça darbeleri daha da gevşek hale geldi.
morisot'un resimlerinde sık sık yaşadığı zorlukları ve ikilemleri görürüz. ait olduğunu sınıfın ve toplumun kadınlardan bekledikleriyle kendi istekleri, olduğu kişi sürekli çakışıyordu.
aradan onlarca yıl geçmesine rağmen kadınların maruz kaldıkları zorlukların pek de değişmemiş olması morisot'un hayatını okudukça beni daha da derinden sarsıyor.
kız kardeşi ve yeğenini resmettiği the cradle adlı eseri.

woman at her toilette

view of paris from the trocadero: bu eserde morisot korkuluklara dayanmış iki kadını resmetmiş. o yıllarda fransa'daki bir kadının yanında bir erkek olmadan dışarı çıkması bile hoş karşılanmıyordu. bu iki kadının tek başlarına paris manzarasına karşı dayandığı demirler, özgürlüklerinin nasıl kısıtlandığına bir sembol oluşturuyor.
ressamın ilk resim öğretmeni joseph guichard, bir kadın olarak ressamlık kariyerine devam etmesinin neredeyse imkansız olduğunu söylese de morisot asla pes etmemiş ve azimle yoluna devam etmiştir.
kariyerine çoğu ressam gibi louvre'daki eserleri kopyalayarak başlamıştır. louvre'da geçirdiği zaman sayesinde de edouard manet ve claude monet gibi sanatçılarla tanışmış ve izlenimcilik akımının önemli bir parçası haline gelmiştir. ilerleyen yıllarda edouard manet'nin kardeşi eugene manet ile evlendi.
kadın bir sanatçı olduğu için morisot'un resimleri, zarafeti ve hafifliği nedeniyle erkek eleştirmenler tarafından sık sık fazla kadınsı olmakla eleştirildi ve sürekli narin gibi sıfatlarla anıldı. oysaki aynı tarzda eser veren erkek meslektaşlarının resimleri çoğunlukla özgün ve çığır açıcı gibi güçlü sıfatlarla nitelendiriliyordu.
1890'da morisot, bir sanatçı olarak ciddiye alınma mücadeleleri hakkında bir deftere şunları yazdı: "tüm istediğim eşitlik iken bir kadına eşit olarak davranan bir erkek olduğunu sanmıyorum. fakat biliyorum ki ben de onlar kadar değerliyim."
morisot, kariyerinin ilk yıllarında diğer izlenimciler gibi resmindeki nesneleri açık havada gerçek halleriyle gözlemleyerek resim yaptı. 1880 civarında, o sırada edouard manet ve eva gonzalès'in de denediği bir teknik olan astarsız tuvaller üzerinde resim yapmaya başladı ve zaten hafif, belli belirsiz olan fırça darbeleri daha da gevşek hale geldi.
morisot'un resimlerinde sık sık yaşadığı zorlukları ve ikilemleri görürüz. ait olduğunu sınıfın ve toplumun kadınlardan bekledikleriyle kendi istekleri, olduğu kişi sürekli çakışıyordu.
aradan onlarca yıl geçmesine rağmen kadınların maruz kaldıkları zorlukların pek de değişmemiş olması morisot'un hayatını okudukça beni daha da derinden sarsıyor.
kız kardeşi ve yeğenini resmettiği the cradle adlı eseri.

woman at her toilette

view of paris from the trocadero: bu eserde morisot korkuluklara dayanmış iki kadını resmetmiş. o yıllarda fransa'daki bir kadının yanında bir erkek olmadan dışarı çıkması bile hoş karşılanmıyordu. bu iki kadının tek başlarına paris manzarasına karşı dayandığı demirler, özgürlüklerinin nasıl kısıtlandığına bir sembol oluşturuyor.

devamını gör...
2.