1.
türkiye'de 1937-1948 yılları arasında kurulmuş 21 köy enstitüsünden doğu karadeniz bölgesinde olanı. trabzon ilinin yanı sıra rize, giresun, gümüşhane ve ordu illerinin köyleri de 1940 yılında kurulan bu okula bağlıydı.
sistemin mimarı ismail hakkı tonguç, tayinlerin yapıldığı sırada rumeli şivesiyle "urrem, senin tarlan karadeniz olacak" diyerek okulun kurucu müdürü hürrem arman'a balıkçılık faaliyetlerinin de öğretilmesini öğütler. öyle ya, karadeniz bölgesinde her yer dağlık, arazi yok; mecburen müfredatta geniş yeri olan tarım ve hayvancılık derslerinde balıkçılık yapılacak. üstelik tüm enstitüler dere balığı tutarken deniz kıyısında balık tutulmaz olur mu? ama nasıl olacak?
sorulur soruşturulur, trabzon balık halinin olduğu moloz semtinin en namlı kaptanlarından fehmi reis usta öğretici olarak (meslek liselerinde de vardır bu kadro) işe alınır, borç harç ikinci el bir ığrıp ve reisin "bununla olmaz, hamsi avına daha küçük motor lazım" dediği 23 tonluk bir yük motoruyla işe koyulunur. böyle başlayan, moloz'un en büyük balıkçısı recep reisin bile burun kıvırdığı balıkçılık dersleri, beş yıl içinde iki taşıma teknesi, bir motor ve 18 sandallık bir filoyla yapılır hale gelir. sadece 1942-43 av sezonunda 250 ton hamsi ve 45 ton diğer balıklardan tutulmuş, bu balıklardan edilen gelirle varolan borçlar kapatılıp üstüne filo genişletilmiştir.
enstitülerin bozulmaya başladığı 1940'ların sonlarında beşikdüzü kız köy enstitüsü yapılır, edirne'den ardahan'a tüm kız öğrenciler buraya yönlendirilir. o dönemin ulaşım şartlarının zorluğu düşünülürse bu kararın kız öğrencilerin sayısını düşürdüğünü iddia edebiliriz.
okul, hâlen imkb fen lisesi olarak kullanılmaktadır. bu girdide de genel olarak kurucu müdür hürrem arman'ın "piramidin tabanı" başlıklı hatıratından faydalandık.
sistemin mimarı ismail hakkı tonguç, tayinlerin yapıldığı sırada rumeli şivesiyle "urrem, senin tarlan karadeniz olacak" diyerek okulun kurucu müdürü hürrem arman'a balıkçılık faaliyetlerinin de öğretilmesini öğütler. öyle ya, karadeniz bölgesinde her yer dağlık, arazi yok; mecburen müfredatta geniş yeri olan tarım ve hayvancılık derslerinde balıkçılık yapılacak. üstelik tüm enstitüler dere balığı tutarken deniz kıyısında balık tutulmaz olur mu? ama nasıl olacak?
sorulur soruşturulur, trabzon balık halinin olduğu moloz semtinin en namlı kaptanlarından fehmi reis usta öğretici olarak (meslek liselerinde de vardır bu kadro) işe alınır, borç harç ikinci el bir ığrıp ve reisin "bununla olmaz, hamsi avına daha küçük motor lazım" dediği 23 tonluk bir yük motoruyla işe koyulunur. böyle başlayan, moloz'un en büyük balıkçısı recep reisin bile burun kıvırdığı balıkçılık dersleri, beş yıl içinde iki taşıma teknesi, bir motor ve 18 sandallık bir filoyla yapılır hale gelir. sadece 1942-43 av sezonunda 250 ton hamsi ve 45 ton diğer balıklardan tutulmuş, bu balıklardan edilen gelirle varolan borçlar kapatılıp üstüne filo genişletilmiştir.
enstitülerin bozulmaya başladığı 1940'ların sonlarında beşikdüzü kız köy enstitüsü yapılır, edirne'den ardahan'a tüm kız öğrenciler buraya yönlendirilir. o dönemin ulaşım şartlarının zorluğu düşünülürse bu kararın kız öğrencilerin sayısını düşürdüğünü iddia edebiliriz.
okul, hâlen imkb fen lisesi olarak kullanılmaktadır. bu girdide de genel olarak kurucu müdür hürrem arman'ın "piramidin tabanı" başlıklı hatıratından faydalandık.
devamını gör...